Koronavirüse karşı aldığı sıkı tedbirlerle ölüm oranlarını ABD’den ve salgından kötü etkilenen diğer ülkelerden daha düşük seviyede tutmayı başaran İsrail, Kovid-19’un nüfusa ne kadar yayıldığını ve ikinci bir dalgaya karşı savunmasız olup olmadığını anlayabilmek için 100 bin antikor testi uygulayacak.

The New York Times'ın haberinde, İsrail kliniklerinde gerçekleştirilecek testler bir veya iki hafta içinde başlayacağı ve bu adımın şu ana kadar antikorları tespit etmek üzere yürütülen en büyük çaba olduğu belirtildi. Almanya da ülke çapını temsil edecek bir örneklem kullanarak antikor testleri gerçekleştireceğini açıklamıştı. 

Sonuçların, işletmelerin ve okulların normal faaliyetlerine ne kadar çabuk dönmelerine izin verilmesi gerektiğine karar verme konusunda yardımcı olabileceği ifade edildi. İsrail, pazartesi günü 40 günlük tecridin ardından yurttaşların evlerinden çıkabileceğini açıklamıştı. Ancak ekonomik ve sosyal hayatın pek çok yönünün sınırlandırılmaya devam edeceği ifade edildi. 

Daha da önemlisi yetkililer çalışmanın bulgularının, hastaneler ve sağlık klinikleri mevsimsel griple meşgul olduğunda virüsün herhangi bir şekilde yeniden canlanmasına karşı hazırlıkları teşvik edebileceğini söyledi. 

İsrail Sağlık Bakanlığı’nın genel direktörü Moshe Bar Simon Tov salı günü verdiği röportajda, “En önemli görev, bir sonraki dalgaya özellikle kışın gerçekleşecek bir dalgaya hazır olmak. Neyse ki, Kovid-19 bizi grip sonrası dönemde yakaladı. Ancak bir sonraki dalganın gelmeyeceğini ya da yaz aylarında oluşacağını varsayamayız” ifadelerini kullandı. 

Yetkililer, çalışmanın sağlıklı nüfusun henüz virüse maruz kalmayan ve enfekte olup antikor geliştiren kısımlarını belirleyeceğini umduklarını söyledi. Elde edilecek verilerin, ülkenin yeni bir koronavirüs dalgasına dayanma kapasitesi açısından büyük etkiler yaratabileceği belirtildi. 

Eğer testler nüfusun büyük bir kısmının Kovid-19’a karşı antikor geliştirdiği tespit edilirse, bunun İsrail’in “sürü bağışıklığına” yaklaştığını gösterebileceği ifade edildi.

Öte yandan Bar Simon Tov, nüfusun sadece küçük bir kısmının antikor geliştirdiği belirlenirse, Kovid-19’un yayılmasıyla ülkenin sağlık sisteminin ağır bir şekilde etkilenebileceğini dile getirdi. Genel direktör tahminlerin büyük oranda değişebildiğini de ifade etti ve ekledi: 

Gerçeği bilmek istiyoruz.

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) daha önce Kovid-19’dan iyileşen ve hastalığa karşı antikor geliştiren kişilerin virüse tekrar maruz kalmayacağına dair herhangi bir kanıtını olmadığını ifade etmişti. 

Ancak İsrail Sağlık Bakanlığı yetkililerinden Dr. Yail Schindel, bu geniş çalışmanın bir kanıt oluşturabileceğini belirtti. 

Elde etmeye çalıştığımız verilerin bir kısmıyla, DSÖ’nün sorularını yanıtlamaya çalışıyoruz.

İsrail’in ABD ve İtalya’daki tedarikçilerden 40 milyon dolar değerinde 2,4 milyon antikor testi satın aldığı aktarıldı. 

Kan testleri için kliniklere gelecek kişiler ayrıca gösterdikleri belirtilere, kendilerini tecrit altına alıp almadıklarına dair bir anket de dolduracak. 

Independent Türkçe, The New York Times