​Lübnan'a dönemeyen gurbetçiler hükümeti düşürebilir

Meclis Başkanı Berri, Yurtdışındaki Lübnanlılar getirilmezse hükümetten desteğini çekecek

Başbakan Hasan Diyab ve Meclis Başkanı Berri / Fotoğraf: Lübnan Başbakanlığı

Lübnan'da ekonomi, finans ve sağlık sektörlerinde yaşanan krizler Hassan Diyab Başbakanlığındaki hükümette yer alan taraflar arasında anlaşmazlıklara yol açtı.

Son olarak küresel yeni tip koronavirüsü (Kovid-19) salgını sebebiyle yurt dışında mahsur kalan Lübnanlı işçi ve öğrencilerin meselesi, siyasiler arasında sert tartışmalar yaşanmasına neden oldu.

Temsilciler Meclisi Başkanı ve (Şii) Emel Hareketi lideri Nebih Berri, hükümetin, yurda dönmek isteyen Lübnanlılar konusunda derhal adım atmasını talep etti ve şu ifadeleri kullandı: “Eğer hükümet, yurt dışında mahsur kalmış Lübnan vatandaşlarına önümüzdeki salı gününe kadar bir çözüm bulmazsa, hükümetteki temsilimize son vereceğiz.”

Beyrut Refik Hariri Uluslararası Havalimanı’nın küresel koronavirüs salgınıyla mücadele kapsamında kapatılmasının üzerine ülkeye giriş çıkışlar durdurulmuştu. Geçtiğimiz hafta yurt dışında bulunan, çoğunluğunu öğrencilerin oluşturduğu Lübnan vatandaşları, tahliye talebiyle hükümete seslenmiş ve bazı ülkelerde protesto gösterileri düzenlemişti.

Bunun üzerine eski milletvekili ve Maruni Hristiyan liderlerden Marada Hareketi liderlerinden Süleyman Franciye, benzer uyarılarda bulunmuştu. Franciye; “Koronavirüs salgını bahane edilerek, gizli kapaklı atamalar gerçekleştiriliyor (Merkez Bankası Başkanlığı, Banka Denetleme Kurulu Heyeti, Borsa Başkanı pozisyonlarına işaretle) ve ihaleler yapılıyor. Bu tutumun devam etmesi hükümetteki temsilimizi anlamsız kılabilir” dedi. Atamaların en büyük Maruni Hristiyan parti Özgür Yurtsever Hareketi’nin (ÖYH) Genel Başkanı Cibran Basil ve ÖYH kurucusu, Cumhurbaşkanı Mişel Avn ile anlaşılarak yapıldığını belirten Franciye: “Bu atamalar tecil edilmezse, hükümetteki iki bakanı çekmeyi gündemimize alırız. İhtilaf Perşembe günü gerçekleşecek bakanları kurulu toplantısında ele alınmalı, siyasi gerekçelerle değil, ehliyet ve liyakat çerçevesinde yeniden değerlendirilmelidir’’ diye konuştu. Kulis bilgilerine göre hükümet geri adım atmak zorunda kaldı.

Zira Franciye, Şii Hizbullah ve Emel hareketlerinin hükümete olan desteklerini kesmesi, hükümetin sürekliliğini tehdit edecek.

Yurtdışındaki Lübnanlılar isyan ediyor

Temsilciler Meclisi Başkanı Berri'nin, yurt dışındaki Lübnanlıların ülkeye getirilmesi yönündeki ısrarı yeni değil. Birkaç hafta öncesinde Berri danışmanları aracılığıyla hükümetten yurt dışındaki vatandaşların getirilmesini talep etmişti. Hükümetin tutumu ise, tereddüt ve reddediş arasında gidip geliyordu. Hükümet yetkilileri, vatandaşları getirmek istediklerini ancak Lübnan’daki hastanelerin kapasitesinin yeterli olmadığını, ayrıca ülke içinde salgınla mücadeleye odaklanılması gerektiğini ve mali imkânların da kısıtlı olduğunu söylüyordu. Fransa, İtalya, İspanya, İngiltere ve diğer Avrupa ülkelerinde mahsur kalan Lübnanlı öğrenciler, ülkeye dönebilmek için yardım çağrılarını arttırdı. İnternet üzerinden çok sayıda video kaydı paylaşan öğrenciler, özellikle de Lübnan bankalarının eft para transferlerini durdurması nedeniyle açlıkla yüz yüze geldiklerini ve oldukça zor durumda olduklarını ifade etti. Ayrıca Afrika kıtasında yaşayan Lübnanlılar da özel televizyonlara bağlanıp içinde bulundukları durumun zorluklarını anlatıyordu. Özellikle aileleri olan Lübnanlıların, Afrika’daki sağlık sisteminin zayıf olması nedeniyle büyük bir endişe taşıdığı görülüyordu. Bu ülkelerde, virüse yakalanan varlıklı insanların tedavisine öncelik verildiği ve yabancı vatandaşların ihmal edildiği iddia ediliyordu. Bazı Lübnan vatandaşları da yolculuk anında transit limanlarda mahsur kalmıştı, örneğin Lübnan’ın hava sahasını kapatma kararı aldığı sırada İstanbul Uluslararası Havalimanı’na inen çok sayıda Lübnanlı burada mahsur kalmıştı.

Meclis Başkanı Berri bu konuda yurt dışından çok sayıda telefon aldı, bunun üzerine hükümete baskı kurmak zorunda kaldı.

15-20 bin arasında öğrenci ve gurbetçi mahsur kaldı

Dünyadaki farklı ülkelerindeki Lübnan büyükelçilikleri Dışişleri Bakanlığı'na öğrenci ve gurbetçilerin dönüş taleplerinin arttığını bildirdi. Bakanlık ise genel seferberlik çerçevesinde 12 Nisan’a kadar havaalanlarının kapalı tutulacağını, dolayısıyla mahsur kalanların beklemekten başka çarelerinin olmadığı talimatını verdi. Bazı ülkelerdeki büyükelçilikler, varlıklı iş insanlarının desteğiyle, zor durumda olan Lübnan vatandaşlarına mali yardımlarda bulundu.

Hükümet: Devlet imkanları yetersiz

Bu arada Dışişleri Bakanı Nasif Hıtti, elçiliklerden, ülkeye dönüş yapmak isteyen vatandaşların isim listesini talep etti. Net olmamakla birlikte dönüş isteğinde bulunan öğrenci ve gurbetçilerin sayısının 15 ila 20 bin civarında olduğu tahmin ediliyor. Bu vatandaşların ülkeye getirilebilmesi için çok sayıda uçak seferinin yapılması ve ülkeye girişlerinde karantinaya alınmaları gerekiyor, ancak hükümet mali yük ve hastane kapasitelerinin yetersizliğinden çekiniyor. Lübnan devletinin borçlarını belirsiz bir tarihe ötelediği bu süreçte, hem lojistik hem de mali olarak vatandaşlarını ülkeye getirmesinin son derece zor olduğu değerlendiriliyor. Koronavirüs salgını nedeniyle durma noktasına gelen Lübnan ekonomisi için, işadamlarına yardım kampanyalarına katılmaları çağrısında bulunuluyor. Ayrıca hem ekip hem de ekipman açısında sağlık kuruluşlarının şimdiden yetersiz kaldığı görülüyor.

Muhalefet Berri’nin tutumunu destekliyor

Öte yandan Temsilciler Meclisi Başkanı Berri, diğer Arap ve Avrupa ülkelerinin, vatandaşlarını dünyanın uzak köşelerindeki ülkelerden geri getirmesini örnek göstererek, Lübnan devletinin acizliğine işaret eden bu yaklaşımın kabul edilemez olduğunu savunuyor. Başbakan Hassan Diyab ve Dışişleri Bakanı Hıtti’nin 12 Nisan tarihinden sonra durumun değerlendirilebileceği yönündeki açıklamaları da Berri’yi ikna etmemiş görünüyor. Başbakan Hassan Diyab, ülkeye iadesi sağlanacak her bir Lübnanlıya uçağa binmeden önce test yapılması gerektiğini, aksi durumda uçaktaki diğer vatandaşların ve Lübnan’daki vatandaşların arasında salgının daha da artmasına neden olunacağını söylüyor. Mali yükün yanı sıra meselenin vatandaşların sağlığıyla da ilgisi olduğuna dikkat çekiyor. Berri’nin vatandaşların bir an önce ülkeye getirilmesi tutumu birçok siyasi parti tarafından da desteklendi. Hizbullah milletvekilleri de Başbakan Diyab ve Dışişleri Bakanı Hıtti ile görüşerek, örgütün vatandaşların geri getirilmesini istediği yönündeki yaklaşımını iletti. Muhalefetteki (Dürzi) İlerici Sosyalist Parti (İSP) lideri Velid Canbolat, Başbakan Diyab’ı, vatandaşların ülkeye getirilmesi hususunda sorumsuz davranarak meseleyi danışmanların ve diğer kurumların yetkisine terk etmekle suçladı. Muhalif (Maruni Hristiyan) Lübnan Kuvvetleri Partisi (LKP) Genel Başkanı Semir Caca da hükümetin tutumunun ‘utanç verici’ olduğunu söyledi.

Muhalif (Sünni) Müstakbel Hareketi de yurtdışında mahsur kalmış gurbetçilerin bir an önce ülkeye getirilmesini talep etti. Müstakbel Milletvekili Mervan Hamade, gurbetçiler arasında ayrım yapıldığını ileri sürerek, havaalanının kapatılma kararının, İran’daki Lübnan vatandaşlarının ülkeye giriş yapmasının ardından alınmasına dikkatleri çekti. Hizbullah’ın taleplerinin bu kararın alınmasında etkili olduğunu iddia etti.

Hükümet üzerinde nüfuzu bulunan (Şii) Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah da, cumartesi günü (27 Mart’ta) yaptığı açıklamada, “Yurt dışındaki Lübnanlıların ülkeye dönüş hakları vardır ve bu bir sorumluluktur” ifadelerini kullandı.

Berri’ye yakın kaynaklar, Çarşamba günü Başbakan Diyab’la görüşmesinde net bir cevap alamadığı için öfkelendiğini aktardı. Ayrıca hükümet içinde yer alan Süleyman Frenciye’nin atamalardan duyduğu rahatsızlığın da, iki başkanın görüşmesinin gündeminde olduğu öğrenildi. Berri, Diyab’a, banka sahiplerini koruyan ve mudilerin paralarını kısmen çekmesine olanak sağlayan son düzenlemelerden duyduğu rahatsızlığı da dile getirdi. Yurt dışında mahsur kalanların ülkeye dönüşü meselesinin ise ana gündem olduğu belirtildi. Hükümetin ertesi gün konuyu incelemek üzere bir kurul oluşturması da Berri’yi ikna etmedi, derhal bakanlar kurulunun toplanmasını ve meseleye bir çözüm bulunmasını talep etti. Berri ayrıca, yurt dışındaki gurbetçilerin, dönüş ve karantina masraflarını karşılamaya hazır olduğunu da aktardı, ancak Diyab 12 Nisan’a kadar bulundukları yerlerde beklemelerinin daha uygun olacağını söyledi. Bu arada özellikle Afrika kıtasında bulunan Lübnan vatandaşlarının bir kısmına virüsün bulaştığı ve tedavi edilemedikleri öğrenildi.

Buzdağının görünen yüzü

Olayların seyri, Meclis Başkanı Berri’nin cumartesi günü, süre tanıyarak hükümetten çekilme tehdidinde bulunmasına yol açtı. Bunun üzerine Hizbullah harekete geçerek, Başbakan Hassan Diyab’tan tutumunu gözden geçirmesini talep etti.

Sağlık Bakanı Hamed Hassan, olağanüstü hal kurulu ile birlikte, yurt dışındaki Lübnanlıların güvenli bir şekilde ülkeye iadesine dair çalışma yaptıklarını açıkladı. Bakanlar kurulu toplantısında da, söz konusu mesele başlıca konular arasında ele alındı.

Middle East Havayolları (MEA) Genel Müdürü Muhammed el-Hut, dönüş kararının alınması durumunda, yurt dışındaki Lübnanlıları kendi bütçelerinden karşılayarak taşıyabileceklerini duyurdu.

Hizbullah lideri Hasan Nasrallah ise, vatandaşların ülkeye dönüş hakları olduğunu, ancak hükümetin de çok fazla üstüne gidilmemesi gerektiğini söyledi. Nitekim Franciye’ye yakın olan iki bakanın istifası hükümetin dağılmasına neden olabilir. Korona salgını ile mücadele edilen ve siyasi çalkantıdan geçilen bu günler de yeniden bir hükümet kurmanın zorluğu da ortadadır. Bu arada birçok milletvekili, Berri’nin tutumunu, ‘buzdağının görünen yüzü’ olarak değerlendirdi. Yurt dışındaki Lübnanlıların dönüşü meselesinde hükümete ‘kırmızı kart’ gösterildiğini savunan milletvekilleri, asıl meselenin, Cumhurbaşkanı Avn ile uzlaşı sağlanarak diğer taraflara danışılmaksızın atamaların yapılması ve banka kanunundaki değişiklikler olduğunu ileri sürdü. Ayrıca elektrik kesintilerini bir çözüm bulunamamasının da siyasi çevrelerde ciddi rahatsızlığa neden olduğu ifade edildi.

Öte yandan ÖYH Genel Başkanı Cibran Basil bir basın toplantısı düzenleyerek, hükümetin, yurt dışındaki Lübnanlıları aşamalı olarak ülkeye getirebilmesi için zamana ihtiyacı olduğunu vurguladı. Birçok gözlemci, koronavirüs Kovid-19 salgınının sona ermesinin ardından, zaten kırılgan olan mevcut hükümetin dağılacağını öngörüyor.

Hasan Nasrallah’ın Diyab hükümetini, küresel koronavirüs Kovid-19 salgınıyla mücadelede gösterdiği performansını övmesi ise, hükümetin alternatifinin olmamasıyla ilişkilendiriliyor.

Lübnan’da 30 mart itibariyle Kovid-19 salgını sebebiyle 446 vaka tespit edildi. Ülkede salgından 11 kişi vefat etti.

 

*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

Independent Türkçe için çeviren: Mustafa Yıldız

independentarabia.com/node/106836

DAHA FAZLA HABER OKU