Irak Anayasası’nın 140’ıncı maddesi kapsamındaki Musul’un Şengal (Sincar) ilçesi, Kasım 2015'te IŞİD’den kurtarılması sonrası bölgede aralarında PKK ve Haşdi Şabi’nin de bulunduğu 5 silahlı güç ve 2 idari yönetimin çatışma meydanı haline geldi.
Ezidi siyasetçiler, ilçenin stratejik konumundan dolayı İran başta olmak üzere bölgedeki ülkeler tarafından istihbarat güzargahı olarak kullanıldığını belirterek, Şengal’in uluslararası bir sorun haline geldiğine dikkat çekiyor.
3 Ağustos 2014 tarihinde IŞİD tarafından ele geçirilen Şengal, 13 Kasım 2015 tarihinde ABD öncülüğündeki Koalisyon Güçleri’nin havadan desteğiyle Peşmerge güçlerinin düzenlediği operasyonla kurtarıldı.
Irak Kürdistan Bölgesi’nde (IKB) 2017’de gerçekleşen bağımsızlık referandumu sonrası Irak ve Haşdi Şabi milisleinin bölgede konuşlanmasıyla ciddi güvenlik boşluğu meydana geldi.
Yaşanan güvenlik boşluğuyla son 4 yılda 85 faili meçhul cinayet yaşandı.
IŞİD’den kurtarılan Şengal geçen süre içinde farklı siyasi parti ve silahlı grupların da çatışma meydanı haline geldi.
Yaşanan durumdan endişe eden Şengallilerin büyük kısmı kamplarda yaşamını sürdürürken, 3 bin kilometre kareye sahip Şengal ilçesi bölgesel ve uluslararası sorun haline gelmiş durumda.
Resmi verilere göre 787 bin göçmen Irak Kürdistan Bölgesi’ndeki farklı kamplarda yaşamını sürdürüyor.
Bağdat ile Erbil, Şengal’de kontrolü sağlamaya çalışırken, aralarında PKK’ya bağlı çatı grupları ve Haşdi Şabi’nin de bulunduğu en az 5 silahlı güçte ilçede faaliyet gösteriyor.
Şengal ‘tartışmalı bölge’ içerisinde
İdari yönden Musul’a bağlı olan Şengal, kentin batısından 120 kilometre uzaklıktadır. Şengal ayrıca Irak Anayasası’nın 140’ıncı maddesi kapsamındaki ‘tartışmalı bölgeler’ arasında yer alıyor.
İlçe her ne kadar resmi olarak Musul’a bağlı olsada IŞİD’den önce yerel yönetimi Kürtlerin elindeydi.
Erbil yönetimi Şengal’in “kent” statüsüne girilmesini halkın kendi kaderini tayin etmesi çağrısında bulunurken, bir kesim Şengal’in özerk bir bölge olmasını, cüzzi bir kesim de Irak’a bağlı kalması gerektiğini dillendirdi.
2017 bağımsızlık referandumu sonrası ilçeye gidemeyen Şengal’in seçilmiş Kaymakamı Mehma Halil’in yerine, Aralık 2018’de PKK ve Haşdi Şabi’den oluşan "Şengal Yürütme Konseyi" Şengal Kaymakamlığına Fehd Hamid’i atadığını açıkladı.
Duhok’a yerleşen Mehma Halil ise Şengal’in resmi kaymakamı olduğunu ve bölgedeki resmi kurumların da kendilerini muhatap aldığını söyledi.
Şengal’in mevcut durumunu Ezidhan Savunma Gücü Komutanı ve Ezidi Demokrat Partisi Başkanı Haydar Şeşo, vekil Kaymakan Fehd Hamid ve IKB Parlamentosu eski milletvekili ve IKB Başbakanı Mesrur Barzani’nin Danışmanı Şeyh Şemo Independent Türkçe’ye anlattı.
"Süleymani ve Muhendis’in öldürülmesi ilçedeki güçleri etkiledi"
Peşmerge Bakanlığı'na bağlı Ezidhan Savunma Gücü Komutanı ve Ezidi Demokrat Partisi Başkanı Haydar Şeşo, Şengal’de sorunların devam ettiğini söyledi.
Kasım Süleymani ve Ebu Mehdi Muhendis’in öldürülmesinin ardından Haşdi Şabi’nin geçmişe oranla daha az etkin olduğunu belirten Şeşo, “Mevcut durumda Haşdi Şabi’nin bir kısmı ve PKK’nın çatı güçlerinin yanı sıra Irak Federal Polisi ve ordusu ile güçlerimiz bölgede bulunuyor. Ancak bu güçlerin hepsi farklı bölgelerdedir”dedi.
YBŞ ve Haşdi Şabi’nin varlığı sürüyor
PKK’ya yakın Şengal Direniş Birlikleri (YBŞ) mensuplarının oranında da azalma olduğunu kaydeden Şeşo,şöyle konuştu:
Bölgede halkın büyük çoğunluğu YBŞ’den uzaklaşmış durumdadır. Ancak yine de bölgedeki varlığı sürüyor. Haşdi Şabi’nin ise sayısında ciddi düşme var bunun da nedeni geçmişe oranla mali desteği alamamlarından kaynaklanıyor. Ezidhan Savunma Gücü varlığını koruyor bunun da nedeni Peşmerge Bakanlığı’na bağlı olunmasıdır. Kasım Şeşo komutanlığındaki güçte yine kendi bölgesinde varlığını koruyor. Rabia ve aramızdaki bölgede ise askerlerin sayısı artmış durumdadır.
İlçede geçmişe oranla silahlı çatışmalar fazla yaşanmasa da aralıklarla görüldüğünü kaydeden Haydar Şeşo, yakın zamanda PKK ile Irak askerleri arasında çatışma yaşandığı bilgisini verdi.
Şengal’in yeniden inşasına yönelik Bağdat hükümetinin üzerine düşen sorumluğu yerine getirmediğini dile getiren Şeşo, sözlerine şunları ekledi:
Şengal’de resmi kurumlar üzerine düşeni yapmıyor. İlçenin önceki yetkililerinin görevleri başına yani Şengal’e gelmesine izin vermiyorlar. Şu andaki vekil kaymakam ve diğer kurumları ne Irak ne Kürdistan Bölgesi hükümetleri tanıyor, kaldı ki bizde tanımıyoruz. Çünkü mevcut atanmış kaymakamı Haşdi Şabi atadı. Şengal’de yaşananlardan siviller oldukça büyük zarar görüyor. Artık buna bir son verilmesi gerekiyor.
5 güç ilçede aktif
İlçede Irak ordusu ve onlara bağlı yerel polis, Haşdi Şabi, YBŞ, Şengal Birliği ile Ezidhan Savunma Gücü’nün olduğunu yineleyen Şengal Kaymakamlığı’nı vekaleten yürüten Fehd Hamid, bu güçlerin sayılarının belli olmadığını ve resmi olarak da açıklamadıklarını dile getirdi.
Irak ordusunun ilçe merkezinde bulunmadığını söyleyen Hamid, “İlçe merkezinde polis, Haşdi Şabi, YBŞ, Ezidhan Gücü var.Halkın sorunlarıyla yerel polisler ilgileniyor” dedi.
Haşdi Şabi’nin ilçede Ezidilere bağlı bir güç olduğunu savunan Fehd Hamid, “Haşdi Şabi mensupları daha çok Şengal’in çevresindeki kontrol noktalarında bulunuyor. Domiz, Dehan gibi bölgelerde bulunuyor. Bunlar da Irak’a bağlıdır” diye konuştu.
“Şengallilerin, ilçelerinde bulunan farklı güçler ve güvenlik sorununda evlerine dönemediği” iddalarının asılsız olduğunu belirten Hamid, şöyle konuştu:
Siviler siyasi ve buradan kaçan önceki yönetim ve buradan giden güçlerden dolayı gelmiyor. Bölge çok sakin Sinune’ye, Şengal Dağı’na, Telafer’e gidilebiliyor. Herhangi bir çatışma da yaşanmıyor. IŞİD’in saldırısı veya başka bir saldırı karşısında ise Haşdi Şabi, YBŞ ve Irak askerleri birlikte organize bir şekilde savaşıyoruz. Tek ses ve tek renkler... Birkaç ay önce bölgede IŞİD ile yapılan çatışmada, bu söylediğim tüm güçler işbirliği yapıyor.
Fehd Hamid, Irak hükümetinin Şengal’e gerekli bütçeyi göndermediğine de işaret ederek, STK’lardan bölgelerine aralıklarla yardımın yapıldığını işaret etti.
Şengal kaymakamlığını vekaleten yürüten Fehd Hamid, 2018 yılının başında PKK’nın Şengal’i tamamen terk ettiğini ve Şengal’de hiçbir PKK’lının kalmadığını açıklamıştı.
"Bölgenin istihbarat güzargahı Şengal!"
Her geçen gün Şengal’deki durumun daha da kötüye gittiğin belirten eski milletvekili ve Başbakan Danışmanı Şeyh Şemo ise, “Şimdiye kadar Irak hükümeti mi vardı, Şengal’deki sorunları da çözsün! Şengal belli kesimin elinde ve onların planlarına göre de yürütülüyor. Şengal, stratejik bir konumda. Bu kesimin Lübnan, Suriye ve İran ile istihbarat alışverişi var. Bu ayrıca bölgesel politikayı da etkiliyor. Irak Parlamentosu defalarca bu konuyu çözmek için girişimlerde bulundu ancak bir sonuca varamadı. Çünkü Irak hükümeti ve Parlamento’nun bir işlevi tam olarak yok, aldıkları kararlar hayata geçirilemiyor. Irak’tan daha büyük bir proje ortada var” dedi.
Avrupa ülkeleri, Amerika ve uluslararası toplumun bölgeyi ziyaretinde Şengal’in mevcut durumunu merak ettiklerini işaret eden Şeyh Şemo, sözlerine şunlara ekledi:
Şengal halkının 5 yıldır kamplarda neler çektiğini ve dış güçlerin müdahalesini dillendiriyoruz. Bu güçler Şengal’in refah ortamına kavuşmasının önündeki en büyük engeldir. Şengal, Irak’ın bir ilçesi gibi değil, yer altın tüneller açılıyor, belli güçler sözde yetkililer atıyor, Suriye ile bu güzergahlar kullanılıyor. Kaldı ki bu bölgenin yeniden inşasını istemiyorlar çünkü Şengal’i kendi karargahları gibi görüyorlar. ABD ile Koalisyon Güçleri’ne birçok kez bu konuda veryansın ettik. İlçenin çözümü Kürdistan Bölgesi’ni de aşıyor. Süleymani sonrası Haşdi Şabi eskisine oranla zayıfladı ancak PKK gibi hâlâ varlığı sürüyor.
Fehd Hamid’in kaymakamlığını hiçbir yasal dayanağı olmadığını vurgulayan Şeyh Şemo, “Şengal’in farklı resmi kurumları vardı; ancak şu anda bunların hiçbiri aktif değil ve ilçeyi terketmek zorunda kaldılar. Şengal’den resmi olarak Musul yönetimi sorumlu ancak onlar da hiçbir söz sahibi değil, sadece şu anda kendine kaymakam diyen bir şahıs” diyerek tepkisini gösterdi.
Şengal’in uluslararası bir sorun haline geldiğine işaret eden Şemo,“Bölgedeki bazı ülkeler kendi çıkarları için Şengal’de askeri ve siyasi faaliyet yürütüyor. Bu sorunun çözümünden bizde umutsusuz. Uluslararası toplum, BM ve diğer kuruluşları Şengallilerin yaşadığı felaketler karşısında sessiz kalmaması gerekiyor. Uluslararası toplumun ve büyük devletlerin, İran’a, PKK’ya, Şengal’de varlıklarını sürdüren güçlere, ‘Şengal’den çıkın. Artık siviller evlerine dönebilsin’ demeleri gerekiyor. Bölge halkı evlerine, topraklarına gidemiyor. Her an birileri tarafından öldürülebilirler.Korkuyorlar” dedi.
Haşdi Şabi’ye mali destek azaldı
IŞİD'in 2014 yılında Musul'u işgalinin ardından, Şii dini lideri Ayetullah Ali Sistani’nin “cihat” çağrısıyla kurulan Haşdi Şabi’nin koordinasyonu, ABD tarafından 3 Ocak’ta Bağdat Havalimanı yakınında düzenlenen hava operasyonunda öldürülen İran Devrim Muhafızları Ordusu'na bağlı Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani ve Haşdi Şabi Başkan Yardımcısı Ebu Mehdi Mühendis üstlenmişti.
Haşdi Şabi ilk kurulduğunda çatısı altında Sünni Arap ve Şii Türkmenleri’nde bulunduğu yaklaşık 76 silahlı grup bulunurken, özellikle 2017’den sonra bu grupların sayısı azaldı, bazı gruplar ise birleşti.
2018'de IŞİD'in ülkede yenilgiye uğratılmasının ardından Haşdi Şabi, Irak Parlamentosu’nda “Irak Cumhuriyet Muhafızları” adı ile resmi olarak tanınarak, Irak’ta düzenli ordunun bir parçası haline getirildi.
Haşdi Şabi bünyesinde özellikle öne çıkan gruplar; Bedir Tugayı, Ketaib Hizbullah, Asaib Ehlihak, Ketaib İmam Ali, Ketaib Seyidü’l Şuheda, Ali Ekber Tugayları, Firkat’ül Abbas el-Kitaliyye, Seraya el-Hurasani, Ensar el-Merceiyye Tugayları, Seraya Aşura, Seraya el-Akide, Seraya el-Cihad, Feylek el-Karrar, El- Muntazar Tugayları ve Ketaib Seyyid’ül Şuheda.
Günümüzde ise resmi olmayan verilere göre sayının en fazla 100 bin olduğu belirtiliyor.
2015 yılında her milis yaklaşık 600 dolar maaş alırken,aylık yaklaşık 720 bin dolar bütçe milislere ayrılıyordu.
Teşkilatın finansmanı ise İran başta olmak üzere, Irak Mücahitleri,ulema ve Şii partiler sağlıyor.
Mevcut durumda Irak ve İran’da uzun süredir yaşanan ekonomik kriz nedeniyle bu güçlere de yardımların büyük kısmı kesildi.
© The Independentturkish