Uğur ve uğursuzluk kavramı binlerce yıldan beri insanlar arasında etkisini sürdüren kavramlar.
Geçmiş çağlarda yaşayanlar gibi günümüz insanında da bazı kişileri, günleri veya yerleri kendileri açısından uğurlu veya uğursuz olarak adlandırma alışkanlığı devam ediyor.
Sözlük anlamına bakıldığı zaman uğur, kimi olaylarda görülen ve insana iyilik getirdiğine inanılan belirti ya da kimi nesnelerde var olduğuna inanılan iyilik kaynağı olarak adlandırılırken, uğursuzluk da insana kötülük getirdiğine inanılan belirti ya da kimi nesnelerde var olduğuna inanılan kötü güç olarak tanımlanıyor.
Geçmişte nasıl hükümdarlar bir sefere çıkarken kendilerince uğurlu olarak bildikleri günleri seçerken günümüzde de kimi spor takımlarının önemsedikleri maçlar öncesinde kendilerine uğur getirdiğine inandıkları ve “Totem yapmak” olarak adlandırdıkları davranışları gösterdikleri görülüyor.
Araştırmacı yazar Ergün Veren’in Doğan Kitap’tan çıkan “Anadolu Halk Takvimi” adlı kitabında halk arasında mevsim değişimleriyle ilgili yapılan adlandırmalar kadar geçmişten günümüze uğurlu, uğursuz görülen günlere dair de bilgiler veriliyor.
Veren kitabında M.Ö. 8 yüzyılda antik Yunan’dan başlayarak farklı kültürlerdeki uğurlu ve uğursuz günlere dair örneklere de yer verdi.
Eski Türk Takvimi’ne göre 9, 19, 29 günleri uğurluydu
Ancak Türk kültürüne göre uğurlu uğursuz günlere bakacak olursak Veren, Prof.Dr.Osman Turan’ın “Oniki Hayvanlı Türk Takvimi” kitabına dayanarak eski Türk kültüründe “Sekiz Yulduz Ahkamı” inanışı olduğuna dikkat çekti.
Bu inanışa göre "Sekiz Yulduz" denilen bir yıldız kümesi vardır ve bu uğursuzdur. Gemiciler onu iyi tanırlar, söz konusu yıldız kümesi hangi yöndeyse oraya sefer ya da yolculuk yapılmaz.
Bu yıldız kümesinin hiç görülmediği 9, 19,29 ise uğurlu günler kabul edilir.
Milli Piyango çekilişlerinin aynı gün olması tesadüf mü?
Veren kitabında Milli Piyango’nun her ayın 9,19 ve 29’unda çekildiğine dikkat çekti.
Veren, Milli Piyango’ya yazılı olarak iki kere bugünlerin çekiliş günü olarak seçilmesinin “Sekiz Yulduz Ahkamı” inanışıyla alakalı olup olmadığını sorduğunu ancak cevaplandırılmadığını kaydetti.
Veren buna karşın bugünlerin belirlenmesinde bu inanıştan etkilenilmiş olmasının olası olduğunu iddia etti.
Osmanlı döneminde uğurlu / uğursuz gün inanışı
Veren kitabında Kemal Özergin’in yıllar önce İstanbul Süleymaniye Kütüphanesi’nde araştırma yaparken bulduğu 17. yüzyılın başlarında yazılan bir kitaba da atıf yaptı.
Bu kitapta uğurlu ve uğursuz günler sayılıyordu. İşte 400 yıl önce yaşayan atalarımıza göre hangi gün ne yapılırsa hayırlı olurdu.
Pazar:
Bina inşaatına başlamak, ağaç dikmek iyidir. Tırnak kesmek, yeni elbise giymek ve dikişine başlamak, hamama varmak kötüdür.
Pazartesi:
Ticaret ve sefere çıkmak, tırnak kesmek, elbise dikişine başlamak, hamama varmak iyidir.
Salı:
Bağırsakları temizlemek (Müshil), hacamat yaptırmak, kaftan kestirmek (pahalı olur), hamama varmak (hastalık getirir, kötüdür), tırnak kesmek iyidir.
Çarşamba:
Fasd (kan aldırmak), hacamat (farklı yöntemle kan aldırmak), hamama varmak iyidir. Tırnak kesmek ve kaftan kestirmek kötüdür.
Perşembe:
Dilek dilemek, hacamat yaptırmak, tırnak kesmek, kaftan kestirmek,hamam varmak, saç tıraş ettirmek iyidir.
Cuma:
Dua ve selam günüdür. Nikahlanmak, tırnak kesmek, kaftan kestirmek, hamama varmak iyidir.
Cumartesi:
Aldatma günüdür! Avlanmak, tırnak kesmek,kaftan kestirmek kötüdür. Hamam varmak iyidir.
Günümüzde uğurlu / uğursuz gün inanışı
Kitabın bu bölümünde günümüzde Anadolu’nun farklı yerlerinde uğurlu ve uğursuz gün inanışına dair örnekler verildi.
Adana’dan başlayarak Çanakkale’ye kadar uzanan hat üzerindeki dağlık bölgelerde yaşayan Tahtacılar arasında Cuma günü ağaç kesimi yapmak uğursuz kabul ediliyor.
Yine Tahtacılar’da kurban bayramından önceki aya “Boş ay” deniyor. Bu ayda tuz dökülmez, dökülürse en az yedi zarara uğranır. Perşembe günü ikindi vaktinden güneş batıncaya kadar zaman içinde su içilmez, Cuma günü ev süpürülmez, çamaşır yıkanmaz, Cumartesi günü ziyarete gidilmez
Ankara:
Ankara yöresinde Cuma gününün uğurlu olduğuna, Salı gününün sallanacağına, Pazar ve Pazartesi gününün hayırlı olduğuna, Perşembe gününün iyi olduğuna inanılır.
Artvin Yusufeli:
Salı günü çamaşır yıkanmaz, yola çıkılmaz, el işine başlanmaz; uğursuzluk getirir. Cuma günü uğurludur. Bugün çamaşır yıkanmaz, oduna gidilmez, evden dışarı hamur mayası verilmez, Cumartesi günü ekin ekilmez, meyve toplanmaz, çamaşır yıkanmaz.
Balıkesir:
Salı günü işe başlanılmayacağı, başlanırsa sallanacağı, gecikeceği kabul edilir.
Bingöl:
Cuma günleri yaş odun kesilmeyeceğine, ekin ekilmeyeceğine, tırnak kesilmeyeceğine ve çamaşır yıkanmayacağına inanılır.
Bolu:
Cuma günü öküz koşulmayacağına, ev işi yapılmayacağına, Salı gününün sallanacağına, kız istenirken Perşembe akşamını tercih edilmesi gerektiğine inanılır.
Çorum İskilip:
Salı günü işe başlanmaz, Cuma günü çift sürülmeye gidilmez, ilk defa taşınılacak bir eve Pazartesi veya Cumartesi gecesi taşınılır.
Denizli Tavas:
Göçlerin Perşembe veya Pazar günleri yapılması iyidir. Cumartesi günleri göç yapmak, ev değiştirmek uğursuzdur.
Erzincan Üzümlü:
Pazartesi uğurlu, Salı uğursuzdur. O gün yola çıkılmaz. Çarşamba kabir ziyaretleri için iyidir, yola çıkmak için uygundur. Perşembe günü cuma akşamı olduğundan yola çıkılmaz.
Eskişehir:
Salı günü işe başlanmaz, sallanır, Cumartesi günü çamaşır yıkamak uğursuzluk getirir. Cuma günü tırnak kesmek bir deveyi kurban etmek sevaptır.
Isparta:
Sabah yatağın sağ tarafından kalkan kişi için o gün işlerin hayırlı, sol tarafından kalkan için ters gideceğine inanılır. Salı gününün uğursuz olduğuna, Perşembe günü okuldan çıkan öğrencilere yiyecek dağıtanların işlerinin rast gideceğine inanılır. Cuma günü ömür kısalır diye saç tırnak kesilmez.
İstanbul:
İstanbul’da tırnak kesmeyle alakalı uğurlu ve uğursuz tanımının yaygın olduğu görülüyor. Buna göre Pazar günü tırnak kesilirse hediye gelir, pazartesi tırnak kesen kabir azabı görmez, Salı günü tırnak kesmeye kalkışanın çocuğu ölür, Çarşamba günü tırnak kesen kara haber alır, Perşembe tırnak kesen zengin olur, cumartesi kesen hacca gider.
Kastamonu Araç:
Pazar günü el işi yapılmaz, pazartesi iş yapılabilir, Salı günü iş sallanır, Çarşamba herşey yapılabilir, Perşembe çamaşır yıkanır.
Iğdır:
Cuma çamaşır yıkanmaz, el işi yapılmaz, sakın çiğnenmez.
Kayseri:
Cuma, Pazartesi, Çarşamba, Perşembe uğurlu, Salı, Cumartesi uğursuzdur.
Kocaeli Kandıra:
Pazartesi günü uğurlu, Salı yola çıkmaz ama bugün ölmek hayırlıdır. Çünkü Allah’ın “Salih kulum Salı günü sallana sallana gelir” dediğine inanılıyor. Cuma namazı vaktinde tırnak kesmek iyidir.
Kilis:
Cuma günü çamaşır yıkanmaz, akşam ezanından sonra tırnak kesilmez.
Kütahya Tavşanlı:
Hıdırellez günü dikiş dikilmez, ağaç kesilmez, canlı öldürülmez.
Salı günü neden uğursuz kabul edildi?
Kitapta Anadolu halk inanışlarından genel olarak Salı'nın uğursuz gün kabul edildiğine dikkat çekildi.
Ancak Salı'nın uğursuz ilan edilmesinin bize sonradan geçen bir durum olduğu iddia edildi.
Salı'nın uğursuz kabul edilmesinin Rumlar ve diğer Hristiyanlarca, Türklere değişik gerekçelerle inandırıldığına dikkat çekilerek, kitapta bunda İstanbul’un Fatih Sultan Mehmet tarafından İstanbul'un Salı fethedilmesinin etken olduğuna dair rivayetler bulunduğu iddia edildi.
Bunun yanında Hz. Muhammed’in Uhud savaşında dişlerinin kırıldığı ve Hz. Salih ile Hz. Yahya’nın şehit edildikleri günün Salı olmasının da etkili olduğunu iddia edenler var.
Cuma genel olarak uğurlu kabul ediliyor
Halk inanışlarına göre Çarşamba Perşembe temizlik günü iken en uğurlu gün Cuma olduğu, Cumartesi günü ise temizlik işleriyle meşgul olunmayacağına dair yaygın inanışın olduğu da kaydedildi.
© The Independentturkish