Bilim insanları şimdiye dek, yörüngesinde bulundukları yıldızların yaşanabilir kuşağında yer alan binlerce ötegezegen keşfetti ve bunların bazıları Dünya gibi katı yüzeylere sahip.
Bu gezegenlerde yaşam belirtilerini araştırmak için gelecek vadeden yeni bir yaklaşım geliştiren bilim insanları, ötegezegenlerin atmosferlerinde “biyoimzaları” yani canlılığın izlerini gösteren kimyasal bileşimleri incelemeyi hedefliyor.
Örneğin Dünya, (kimyasal bileşimi, yörüngesi ve etrafında döndüğü yıldız olan Güneş hesaba katıldığında) atmosferinde beklenenden çok daha fazla oksijen barındırıyor. Milyarlarca yıl önce atmosferinde neredeyse hiç oksijen barındırmayan Dünya mikroorganizmalar sayesinde yüzde 21’lik oksijen seviyesine ulaştı. Bu da bahsi geçen biyoimzalardan biri.
Washington Üniversitesi’nden astronomi profesörü Victoria Meadows, “Aslında hedefimiz 40 ışık yılından daha yakın, çok küçük ve soğuk yıldızların yörüngesinde bulunan bir grup ötegezeni seçmek” dedi ve ekledi:
Bu daha küçük ev sahibi yıldızlar, gezegen atmosferlerininin neyden yapıldığına dair daha iyi sinyaller elde etmemize yardım edecek. Çünkü ince tabakalı bu atmosferler küçük bir yıldızın ışığının daha fazla tutabilir.
Araştırmacılar gezegen atmosferinin, yörüngesinde bulunduğu yıldızdan gelen ışıkla nasıl etkileşime geçtiğini gösteren verileri kullanabiliyor. Ancak mevcut teleskoplarla elde edilen ve spektrum ismi verilen bu bilgiler, henüz biyoimzaları saptamak için yetersiz kalıyor.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Ötegezegenleri araştıran astronomlar, yakında kullanıma girecek James Jebb Uzay Teleskopu gibi ötegezegenlerin atmosferini ölçebilecek gözlem araçlarını bekliyor.
Üniversitenin internet sitesinde yer alan bilgiye göre araştırmacılar ölçmek için en iyi aday moleküllerden birinin karbondioksit olduğunu düşünüyor. Ancak Meadows, yalnızca bunun yeterli olmayacağını söyledi:
Hem Venüs hem de Mars gezegenleri karbondioksit taşıyor ancak yaşam yok.
Astronom, karbondioksitin Dünya’daki gibi mevsimlere göre değişen miktarının iyi bir gösterge olabileceğini ya da metan gibi diğer gazların ölçümüyle birlikte anlamlı sonuçlar verebileceğini ifade etti.
Bu yerbenzeri atmosferlerden toplanabilecek veriler, Amerikan Bilimde İlerleme Birliği’nin (AAAS) 15 Şubat’ta gerçekleşen yıllık toplantısında da gündem maddelerinden biri oldu.
Washington Üniversitesi
Independet Türkçe için derleyen: Umut Can Yıldız