Elazığ’daki depremin ardından “Deprem Vergisi” adıyla da bilinen "Özel İletişim Vergisi"nin nerelere harcandığı sorusunu soranlar oldu.
Türkiye’de 1999 depreminden beri deprem vergisi toplanıyor ve bu konu zaman zaman iktidar ile muhalefet partileri arasında polemik konusu oluyor.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İstanbul Silivri’deki 5.8’lik depremin ardından 2 Ekim 2019 tarihli TBMM’deki grup toplantısında şu iddialarda bulunmuştu:
17 yılda 36 milyar dolar para toplandı. Depremden sonra ben bu soruyu sordum, 'deprem vergileri nereye harcandı' diye sordum. Neden İstanbul bu halde? Bana tepki gösterdiler, 'Vay efendim bu soruyu sormanın zamanı mı' ne zaman soracağız? Her zaman soruyoruz.
20 yılda 66 milyon 378 bin 800 lira toplandı iddiası
Kılıçdaroğlu’nun iddia ettiği 36 milyar dolar ile Ahmet Kıvanç imzasıyla 27 Eylül 2019 tarihinde Habertürk’te yayınlanan haberde belirtilen rakam arasında devasa fark var.
Habere göre Türkiye’de 20 yılda toplanan deprem vergisi tutarı 66 milyar 378 milyon 800 bin lira. Yani diğer bir söylenişi ile hemen hemen 67 milyar lira. Bunun dolar karşılığı ise 11 milyar 174 milyon dolar ediyor.
"Geçici" diye gelen vergi AK Parti döneminde kalıcı oldu
Habere göre deprem vergisinde süreç başladığı günden günümüze kadar şöyle gelişti.
12 Kasım 1999 yaşanan Düzce Depremi’nin ardından 26 Kasım 1999 tarihinde TBMM’de kabul edilen 4481 sayılı kanunla, geçici mahiyette bazı ek vergiler getirildi.
Özel iletişim vergisinin uygulama süresi ilk çıkan kanunda 31 Aralık 2000 tarihi olarak belirlenmişti.
Özel iletişim vergisinin uygulama tarihi daha sonra önce 31 Aralık 2002’ye, sonra 31 Aralık 2003 tarihine uzatıldı. 2003 yılı içinde çıkartılan 5035 sayılı kanunla da kalıcı hale dönüştürüldü.
1999-2003 arasında toplanan para miktarı ise 7.3 milyar liraydı.
Kapsamı genişletildi
2003 yılında kalıcı hale getirilmesiyle birlikte kapsamı da geliştirildi. Başlangıçta sadece cep telefonu konuşma ücretlerinden alınan yüzde 25 vergi ile sınırlı iken 2003 yılında yapılan değişiklikle radyo ve televizyon uydu platformu ile kablolu yayınlar da kapsama alındı.
Cep telefonu aboneliğinin ilk tesisinde 20 lira vergi uygulamasına geçildi. Halen abonelik tesisinde 65 lira vergi alınıyor.
Yıllara göre özel iletişim vergisi gelirleri
YIL | (TÜRK LİRASI) |
1999 | 5 milyon |
2000 | 415.872 |
2001 | 592.072 |
2002 | 852.250 |
2003 | 1.048.050 |
2004 | 2.015.986 |
2005 | 3.054.528 |
2006 | 3.593.234 |
2007 | 4.222.061 |
2008 | 4.565.689 |
2009 | 4.274.732 |
2010 | 4.127.672 |
2011 | 4.420.621 |
2012 | 4.477.310 |
2013 | 4.567.282 |
2014 | 4.658.132 |
2015 | 4.744.942 |
2016 | 4.990.373 |
2017 | 3.816.853 |
2018 | 3.440.421 |
2019 |
2.500.715 |
Geçen sürede toplanan deprem vergileri miktarı 66 milyar 378 milyon 800 bin lira...
Toplanan paralar nerelere harcandı?
En büyük tartışma konusu da deprem vergisinden elde edilen gelirin nereye harcandığı konusu.
Habertürk’ün haberine göre deprem vergilerinden elde edilen gelirler ayrı bir fonda toplanmadı, doğrudan merkez bütçeye aktarıldı.
Yine habere göre gelen paralarla depremzedelere kira ve barınma yardımı yapıldı. İlk etapta deprem bölgelerinde 44 bin 107 geçici prefabrik konut inşa edildi.
İstanbul, Kocaeli, Yalova, Sakarya, Düzce ve Bolu’da 42 bin 587 kalıcı konut yapıldı, İstanbul’da Emlakbank’tan 559 konut satın alınarak depremzedelere verildi.
Depremde zarar gören 28 belediyenin altyapısı yeniden inşa edildi. Bu kapsamda 216 kilometre yol, 377 kilometre kanalizasyon yapımı gerçekleştirildi.
80 bin kalıcı konut yapıldı, 103 milyar lira harcandı iddiası
Sabah Gazetesi yazarı Dilek Güngör ise 26 Ocak 2019 tarihli yazısı ile deprem vergilerinden 20 yılda elde edilen 67 milyar lira ile deprem yaşayan çeşitli illerde 80.321 kalıcı konut, kanalizasyon, yollar, eğitim alanları, hastanelerin yapıldığını harcanan paranın da 103 milyar lira olduğunu iddia etti.
Tanrıkulu: Deprem vergisiyle ilgili sorulara cevap alamıyoruz
Elazığ Depremi’nin ardından Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Okyay tarafından cevaplanması için TBMM’ye bir soru önergesi veren CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, önergesinde bugüne kadar ne kadar deprem vergisi toplandığını ve nerelere harcandığını sordu.
Konuyla ilgili Independent Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Tanrıkulu, sözlerini şöyle sürdürdü:
Eski Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, fonda para olmadığını olan paranın da duble yol gibi AK Parti projelerine harcandığını söylemişti. Bugüne kadar defalarca sormamıza rağmen ne kadar deprem parası toplandığına ve bunların nereye harcandığına dair hükümetten bir cevap alamadık. Demokrasilerde insanların ödedikleri vergilerin nereye harcandığını sorması ve takipçisi olması bir haktır. Ama öyle bir hale geldik ki vergi bir görev sorumluluk ama bunun nereye harcandığını sormak suç oldu.
Eski Maliye Bakanı Unakıtan’ın deprem vergisi açıklamaları gündemde
Sözcü Gazetesi yazarı Çiğdem Toker, 27 Ocak 2020 tarihli yazısında eski Maliye Bakanı Kemal Unakıtan ile aralarında 2003 yılında deprem vergisine dair geçen bir diyaloğu şöyle anlattı:
Tarih: 16 Ekim 2003. Ankara Defterdarlığı'nda vergiyle ilgili basına açık bir tören. AKP iktidarının ilk Maliye Bakanı Kemal Unakıtan ile aramızda şöyle bir diyalog geçiyor: Sorum: ‘Deprem için konulan bu vergilerin beş yıldır birer yıl uzatılması, toplumda bir inandırıcılık sorununa yol açmıyor mu? Bunları kalıcı hale getirmeyi düşünüyor musunuz?’ Unakıtan açık konuşmuştu: Unakıtan, ‘Milleti aldatmanın alemi yok. Vergiyi getirirken bir gerekçe aranmış. Deprem vergisi denmiş. Bütçe açığını kapatmak için konulmuş. Bugüne kadar depremzedeye mi gitmiş? Yıllardır topluyorsun bu vergileri, vazgeçemiyorsun da. Bu vergilerde yeniden yapılandırmaya gideceğiz. Gerekli düzenlemeleri yaparak milletin karşısına da, (evet bunlar budur) diye net çıkmak istiyoruz. Kimse kimseyi kandırmasın.
Sönmez: “Gelir belli de gider belli değil”
Independent Türkçe’nin sorularını yanıtlayan iktisatçı yazar Mustafa Sönmez ise deprem vergisi olarak tabir edilen özel iletişim vergilerinin ayrı bir fonda değil genel vergiler içerisinde toplandığı için nerelere harcandığının tespitinin mümkün olmadığını belirterek şöyle konuştu:
Gelir belli de gider belli değil. O nedenle söylenen şeyler afaki. Bir fonda toplansa ne kadar toplandığı ve nerelere harcandığı şeffaf olarak bilinirdi. Ancak fonda olmadığı için söylenen şeyler de hükümetin keyfiyetine kalmış durumda. Mehmet Şimşek’in bakanlığı döneminde sorulan soru üzerine deprem vergileri ile yol yaptık demişti. Şimdi de konut yaptık diyorlar. Yaptılarsa nerede, ne zaman, kaç adet yaptılar bunların tek tek açıklanması lazım. Bu ucube durumun aydınlatılması için TBMM bünyesinde bir araştırma komisyonu kurulması gerekiyor.
Kahveci: Mesele kaynak değil zihniyet
Köşe yazısında depreme dair alınan önlemlerin yetersizliğini eleştiren Karar gazetesi yazarı İbrahim Kahveci ise Independent Türkçe’ye yaptığı açıklamasında devletin para peşinde koşmasından dolayı milletin de para peşinde koşmaya başladığını, kimsenin riskleri düşünmediğini belirterek sözlerini şöyle sürdürdü:
Asıl mesele vergiler-kaynak değil, zihniyet diyorum. Daha geçen yıl Merkez Bankası üzerinden 80 milyar lira Hazineye aktarıldı. Bu yıl ise 40 milyar lira daha aktarılıyor. Yeter ki önlem alınsın. Oysa depreme yönelik değil ranta yönelik yapılaşma yapıldı. Zeytinburnu’nda bataklık dibine sahile sıfır alan yüksek binalar dikildi. Kanal İstanbul bunun bir örneğidir. Güvenlik ve deprem odaklı çalışan bir zihniyet enerjisini ve parasını buraya vermez. Oluşacak ek riskler dahi sorun azaltmayıp, artıracaktır. Mesela depremde en hassas olan köprü ve viyadükler meselesi. Kanal ile Boğaz arasında mahsur kalacak 8 milyon insan ne olacak?
© The Independentturkish