Bormann, Adolf Hitler’İn Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi’nde vekil olarak görev yapan Rudolf Hess’in yardımcısı olarak siyasete atıldı.
Rudolf Hess, o dönemde Hitler’in yardımcılığını yapıyordu.
1943 yılında Hitler’in özel sekreteri görevine getirilen Martin Bormann Nazi İşçi Partisi’nin tüm faaliyetlerini yürüten isim oldu.
Nazi İşçi Partisi’nin tüm sorumluluğunu üzerine alan Bormann, çok bilinmese de Hitler’den sonra Nazi Almanya’sının en önemli ikinci ismi olarak öne çıkıyor.
Görevinin ilk döneminde Hitler’in diplomatik görüşmelerini düzenlemekle uğraşan Bormann, daha sonraki süreçlerde birçok katliam emrini bizzat yerine getiren kişi oldu.
Bormann, Hitler’in yardımcılığını yaptığı süre boyunca Slav halklarının ve Yahudilerin fabrikadaki çalışmalarını denetleme görevini üstlendi.
Nazi Toplama Kampları’nın başındaki isim de yine Martin Bormann’dı.
Hitler’in cesedini yakıp kaçtı
1945 Ocak ayının ortalarında Sovyet ordusunun ilerlemesi sonucu Nazi lideri Adolf Hitler, yardımcılarından Adolf Eichmann ve birçok üst düzey diplomatla Berlin’e giden Bormann, buradaki meşhur sığınağa (Führerbunker) yerleşti.
30 Nisan 1945’te Hitler'in intihar etmesinin ardından sığınaktan ayrılan Martin Bormann, Sovyet askerlerinin eline düşmemek için Berlin’den kaçmaya çalıştı.
Alman sınırlarını geçen Bormann o dönemde en çok aranan Nazi liderlerinden biri oldu. Bazı tarihçiler, intihar ettikten sonra Hitler’in cesedini yakan kişinin Bormann olduğunu söylüyor.
Ölüyken hakkında ‘idam’ kararı verildi
1945 yılında Nürnberg’de kurulan mahkemelerde birçok Nazi üyesi yargılandı. Bu mahkemelerde Bormann’ın öldüğü bilgisi yer alıyordu.
Ancak bazı iddialar onun komşu bir ülkeye sığındığını belirtiyordu.
Nürnberg Mahkemesi, 1945’in Kasım ayında yapılan duruşmada insanlığa karşı suç işlediği gerekçesiyle Bormann için asılarak idam kararı verdi ama Bormann hiçbir zaman bulunamadı.
Mossad gibi birçok uluslararası istihbarat teşkilatları, Arjantin’de yapılan bir operasyonda Bormann’a en yakın isimlerden biri olan Adolf Eichmann’ı yakalamış, ancak Bormann’ın izine bir türlü rastlayamamıştı.
1960-1970 arasında Danimarka’ya kaçtığına dair birçok iddialar vardı. Bazıları onun Mısır’da güvenli bir yerde saklandığını söylüyordu. Ancak İstihbarat servisleri çeyrek asır boyunca onun Güney Amerika ülkelerinden birine kaçtığını doğruladı.
Uzun süre sonra kafatasına ulaşıldı
Nazi Gençlik Örgütü lideri Artur Axmann ve Alman gazeteci Albert Krumnow’un ifadesinden yola çıkan Alman yetkililer 1965 yılında Berlin’de Bormann’ın cesedini aradı ancak bulamadı.
1972’de başka bir ifade üzerine yeniden aramaya koyulan ekipler Berlin’in batısında Bormann olduğu sanılan bir kafatasına rastladı. Yapılan diş yapısı DNA incelemelerinde kafatasının Hitler’in sağ kolu Martin Bormann’a ait olduğu tespit edildi.
Bormann’ın Berlin’den kaçarken sinanür kapsül içerek intihar ettiği doğrulandı.
1998 yılında ise Bormann’ın dişi ile torunlarından alınan DNA’nın uyuşması sonucu dosya tamamen kapanmış oldu.