Suriye'nin kuzey batısındaki halkın gerilimi azaltma bölgeleriyle ilgili Türk-Rus anlaşmalarına dair tüm hayalleri suya düştü. İdlib ve doğu kırsalında yaşayan halk, Soçi'den Astana’ya uzanan uluslararası konferansların ve garantör ülkelerin bölgede gerçekleştirdiği ve vakit kaybı hissiyatı uyandıran uçuşların bedelini ağır ödedi.
Bu zor çıkarım, çetin soğukların geldiği bir dönemde üstünü gökyüzünün örttüğü çadırlarda kalan ailelerin içinde bulunduğu duruma dayanıyor. Nitekim İdliblilerin şehirleri ve kasabaları bombalanmaya devam ediyor. Suriye rejim güçleri sahada biraz daha ilerlemek için çabalıyor.
Tüm anlaşmalar ve diplomatik el sıkışmalar artık büyük siyasi oyun karşısında çalışmıyor. Art arda yapılan ateşkesler rahatlatıcı bir sonuç vermediği gibi gerçek barışı da mümkün kılmadı. Bu saydıklarımız ve saymadıklarımızı gören İdlib’deki insan hakları aktivistleri, Türkiye ve Rusya liderleri arasında yapılan anlaşmaların sahada uygulanamadığını belirtiyorlar.
Independent Arabia’ya konuşan saha kaynakları, gerginliği azaltma bölgelerindeki bombardımanların arttığını ve İdlib’in doğu kırsalında bölge daha çok sivilin yerinden olduğunu aktarıyor.
Kuzeyde Moskova var
Diğer yandan rejim güçlerinin muhaliflerin son kalesine yönelik saldırıları, Rusya’nın Şam’ın yanında etkin bir şekilde rol aldığına netlik kazandırdı. Heyet Tahrir Şam (HTŞ) ise diğer yandan bu güçlerin ilerlemesini engellemeye ve püskürtmeye çalışıyor.
İdlib’in doğusunda Ruslara ait bir operasyon merkezine düzenlenen saldırıda 4 Rus askerin öldürüldüğü belirtiliyor. Bu gelişme Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Berlin’de düzenleyeceği toplantıların arifesinde geldi.
Aktivist ve muhalif askeri liderler, Suriye'nin kuzeyindeki Rus-Türk anlaşmalarının dondurulduğu yani başka bir ifadeyle sonlandırıldığı yönünde duyumlar aldıklarını ifade ediyorlar.
Diplomasi yolu
17 Eylül 2018’de imzalanan Soçi Anlaşması’nda, gerginliği azaltma bölgeleri belirlenmesine, silahlı grupların bu bölgelerde kalamayacağı ve silahların çekilmesi gerektiği belirtilmesine ve üstüne üstlük bu süre ikinci kez uzatılmasına rağmen bunlar gerçekleşmedi ve bu durum söz konusu sorunların üstesinden diplomasi yoluyla gelmeyi ümit eden Rusya’yı kızdırdı.
Gözlemciler, Almanya’daki Türk-Rus toplantısının merkezinde, Ankara’nın yakın gelecekte siyasi çözüme dair herhangi bir işaret olmadan İdlib’deki Suriyeli silahlı milisleri Libya’daki Ulusal Mutabakat Hükümeti’ni desteklemesi amacıyla Trablus’a göndermesinin yol açtığı anlaşmazlıkların çözüm formüllerinin olduğu görüşünde.
Bazı siyasi aktivist ve askeri yetkililer, İdlib’deki Türk-Rus anlaşmasının sona erme ihtimalini yüksek görüyor. Bu ihtimalin gerçekleşmesi halinde geriye iki seçenek kalıyor: Ya bölge daha fazla çatışmanın içine sürüklenecek ya da garantör ülkeler arasında yeni bir uzlaşı sağlanacak.
*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
Independent Türkçe için çeviren: Halil Erdoğan