İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, eşi Dilek İmamoğlu'nun Selvi Kılıçdaroğlu, Başak Demirtaş ve Canan Kaftancıoğlu'yla birlikte Selahattin Demirtaş'ın kitabından uyarlanan tiyatro oyununa gitmesine yönelik tepkilere yanıt verdi. İmamoğlu, "Eşim, nereye gideceğini bilir. Türkiye’yi yorumlayan, dünyayı yorumlayabilen ve ona göre nereye gideceğini bilen Türk kadını, bana soracak halleri yok." dedi.
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, 20’nci ilçe belediyesi ziyaretini Sultanbeyli’ye yaptı. İmamoğlu, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun tiyatro hakkındaki sözlerinden, yarım kalan metro inşaatlarına ve Kanal İstanbul tartışmasına kadar bir çok konuda gazetecilerin sorularına cevap verdi.
Cumhurbaşkanı'na çağrı
İBB Başkanı, yarım kalan metro projelerine ilişkin şunları söyledi:
Ben, Sayın Cumhurbaşkanı’na buradan çağrı yapıyorum. Gelin, el birliğiyle duran bütün metro hatlarını harekete geçirelim 2022-2023 bitmeden. Bu durmuş, 2 yıldır yapılamayan bütün metro hatlarını hemen bitirelim. Kimin bu metro? Ekrem İmamoğlu’nun mu? Sayın Erdoğan’ın mı? Hayır; milletin. Beraber çözelim. Onun için bakanların bu yanıltmalarıyla, yalan ifade kullanarak hem Sayın Cumhurbaşkanı’na hem hükümete hem millete zarar verdiklerini düşünüyorum.
"Bunlar hoş şeyler değil"
İmamoğlu, “Selahattin Demirtaş’ın kitaplarının İstanbul kitapçısında satıldığına dair. Bu yeni bir uygulama mı? Sakine Cansız’ın envanterden bugün çıkarıldığına dair bazı görseller dolaşıyor…” sorusunu şöyle yanıtladı:
Bu şekilde tartışılması bizi üzüyor. Kitap konusu yıllar önce de başka şekilde eleştiriye sebep olmuştu. “Bomba kadar etkili” diye bir tarif yapılmıştı. Bu olaydan sonra, bunu yapanlar, bu ülkede 15 Temmuz’u gerçekleştirmişti. Bu tarz laf söyleyenlerin pişman olduklarını düşünüyorum. Belki sormanız da gerekebilir o dönemin Başbakanı böyle bir ifade de bulunmuştu. Sayın Demirtaş’a ait kitap her yerde satılıyor. Devletin kurumları da buna dahil. PTT’nin de sitesine girin, var TBMM’nin de sitesine girin, var. İktidara çok yakın kitapçıda da var. Başka kitapçılarda da var. Olabilir de. Olmalıdır da. Kaldı ki bir kitabın yasak olup olmadığına karar verecek olan, bu ülkenin mahkemeleri, savcılıkları. Diğer kitapla ilgili olarak; 5 yıldır satışta olan bir kitap. Yeni değil. İstanbul Kitapçısı’nda 5 yıldır satışta. Ama gelen haklı tepkiler üzerine biz, o kitabın satışını sitemizden iptal ettik. Ama bu konu üzerinden bir hamaset oluşturarak, yine bir düşmanlık kurgusu üzerine önce sosyal medyadan başlatıp sonra başka iletişim araçlarına taşıyarak, yani bir nevi böyle toplumu infiale getirmek… Bunlar hoş şeyler değil. Toplumu boş işlerle uğraştırma meselesi.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
"Belki bu ülkede kadın eliyle farklı bir atmosfer doğabilir"
İBB Başkanı, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun, Selahattin Demirtaş'ın kitabından uyarlanan oyunu Selvi Kılıçdaroğlu, Dilek İmamoğlu, Başak Demirtaş ve Canan Kaftancıoğlu'nun birlikte izlemesine ilişkin şunları söyledi:
Benim eşim, iyi eğitim almış, üniversite bitirmiş, masteri olan, doktorası olan bir Türk kadını. Benim eşim, nereye gideceğini bilir. Türkiye’yi yorumlayan, dünyayı yorumlayabilen ve ona göre nereye gideceğini bilen Türk kadını. Sadece benim eşim değil, oraya gelen diğer kadınların da aynı şekilde olduğunu düşünüyorum. Öyledir de. Kadınların bir kitap üzerinden bir oyunu izlemesi, sürece katkı sunmasını çok olgun bir tavır olarak görüyorum. Destekliyorum da. Eşimin de başta olmak üzere, bana soracak halleri yok. Ben, bu devlet adamlığı çağrısını her zaman ifade etmiştim. Söylenen sözler, ifade edilen tanımlar, tarifler o kadar kötü ki. Üzüntü ile takip ediyorum. Keşke bu kadınların yaptığına, 10-15 kadın daha eklense. Belki bu ülkede kadın eliyle farklı bir atmosfer doğabilir. Belki bu ülkede, barış ve huzur ortamı oluşabilir. Keşke bunu yapabilsek. Bu konuda biraz erkek çeneleri az konuşsa. Ben sahada gezerken de aynı dili konuştum. Trabzon’da da Diyarbakır’da da İstanbul’da da. Şu anda da görev yapıyorum ve aynı şeyleri konuşuyorum. Bizi hamaset çerçevesi içerisine sığdıramazlar, girmeyiz. Orası, onlara kalsın.
"Çocuk oyuncağı mı bu"
Kanal İstanbul tartışmasına ilişkin de konuşan İmamoğlu, şunları söyledi:
Finansmanı tartışılan bir başka konu da Kanal İstanbul. Dün Sayın Bakan, ‘15 milyar dolar’ dedi. Daha önce 75 milyar lira konuşuluyordu. Finansman konusundaki bu soru işaretlerine ne diyeceksiniz? Bir de ÇED raporunda Kanal İstanbul gerçekleşirse o bölgeden taşınması gereken mahalleler var. O mahallelere nasıl sesleneceksiniz? Çünkü kamulaştırılan alanlarda çok fazla mağduriyet olduğu iddia ediliyor…
Bir ara ‘75 milyar lira’ dendi. Bir ara ‘20 milyar dolar’ dendi. Şimdi ‘15 milyar dolar’ deniyor. Sayın Bakana bir kişi şunu sorsun; ‘Kaç metreküp hafriyat çıkacak, birim maliyeti ne? Ne kadar köprü yapılacak, birim maliyeti ve toplam yaklaşık maliyeti şu.’ Yukarıdan aşağıya bir diziversin ya. Bu ülkenin milyarlarca dolarlık iş yapmış müteahhitleri, teknik insanları var. Bir anda, bir günde maliyet ortaya çıkar. Niye böyle yuvarlak kelimeler? Bu ülkenin milyarlarca dolarlık iş yapmış müteahhitleri, müşavir firmaları, teknik insanları var. Neden böyle yuvarlak kelimeler? Çocuk oyuncağı mı bu? 15 milyar dolar, 20 milyar dolar, 75 milyar lira… Bu konu çocuk oyuncağı değil. Bu ciddi bir konu. İstanbul halkının da büyük bir kısmının karşı çıktığı bir konu. Maliyetiyle ilgili ‘Yılda beş milyar dolar gemilerden gelir kazanacak’ deniyor. Be ne diyebilirim ki? Yeğeninin yarım saate karşıdan karşıya geçtiğine inanarak bunun doğruluğunu savunan bir bakanın söylemine, benim inanmak içimden gelmiyor. Bize, İstanbul halkına, kurumlara maliyeti bir döksün. Maliyeti bir görelim? Gerçekçi mi, değil mi? Diğer yapı maliyetleri nelerdir? Orada, 1 milyonun üzerinde bir şehir tasarlanıyor. Bana göre bu rakam daha yüksek, 1,5 milyon.
Independent Türkçe