Ortadoğu’nun arabulucusu olarak tanınan Kabus, bölgedeki birçok olayda denge politikası yürüttü.
İran-Irak Savaşı boyunca tarafsızlığını korudu.
Batı ve Amerika ile ilişkilerinde her zaman sıkı bir bağ kurmayı tercih etti.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
1992 yılında Yemen ile sınır problemini çözüme kavuşturan Sultan, Arap Baharı ayaklanmalarının ülkeye sıçramaması için bir dizi reform taahhüt etti.
Sultan Kabus bin Said bin Teymur Ali Said, 1940 yılında ülkenin güneyindeki Salalah’ta doğdu.
Umman’daki Busaid hanedanının bir üyesi olarak dünyaya gelen Kabus, Birleşik Krallık’ta Sandhurst Kraliyet Askeri Akademisi’nde eğitim gördü.
1965 yılında babası Said bin Teymur tarafından ülkeye çağrıldı. Kabus, babasının yanında 5 yıl boyunca adeta ‘saray hapsi’ hayatı yaşadı.
Babasının yönetimini beğenmeyen Kabus, 1970 yılında İngilizlerin desteğiyle saray darbesi gerçekleştirdi.
Tahttan indirdiği babasını sürgün eden Kabus, 50 yıl boyunca sürecek sultanlığına ilk adımını atmış oldu.
Kabus, Umman Sultanı olur olmaz birçok projeyi devreye soktu. Yol, hastane, okul, iletişim, teknoloji, sanayi ve liman tesisleri inşa etmek gibi birçok yatırıma öncülük etti.
Umman Riyali’nin ülkenin ulusal para birimi olarak belirledi.
Siyasi sistemi mutlak monarşiye dönüştürdü.
Umman’ı birleştirdi
Muskat ve Umman olan ülkenin adını Umman Sultanlığı olarak değiştirip, Muskat’ı başkent olarak belirledi.
Dünyanın farklı yerlerinde, Pakistan, Hindistan ve Doğu Afrika’da yaşayan ve Umman asıllı olan insanları ülkeye topladı.
Sultan Kabus, tüm Ummanlıları bir araya getirerek ulusal bir kimlik oluşturmayı başardı.
Kraliyet ailesinin siyasi gücü giderek artarken, Kabus rejimi yavaş yavaş kadınlar da dahil Umman vatandaşlarının hükümete katılmasına izin verdi.
1996 yılında Umman’ın ilk anayasasını yürürlüğe soktu.
Siyasi platformlar, partiler ve izinsiz kamu toplantılarının yasak olduğu ülkede, Sultan 21 yaş ve üstü vatandaşlarına oy verme hakkı tanıdı.
Kabus, Umman’ın bölgedeki ilerleyişinde önemli adımlar attı.
Umman’ın komşularıyla diplomatik ilişkiler başlattı.
Ülkesini Arap Ligi ve Birleşmiş Milletler’e soktu.
1981’de Körfez İşbirliği Konseyi’nin kurucu ülkelerinden biri oldu.
Bununla birlikte Kabus, İran, Suudi Arabistan ve İsrail de dahil olmak üzere siyasi geçmişlerine bakılmaksızın komşu ilişkilerinde geniş bir yelpazeye sahip olup samimi ilişkiler kurdu.
Sultan Kabus, İran’ın nükleer tartışmaları, Körfez ülkelerinin Katar’a uyguladığı abluka ve Yemen’deki savaş da dahil birçok konuda tarafsız kalmayı başardı.
Kabus, 2013’te ABD-İran arasındaki geçici nükleer anlaşma da dahil olmak üzere bölgedeki gergin durumlarda kendisini güvenilir bir arabulucu olarak konumlandırdı.
Hayatını değiştiren hastalık: Kolon kanseri
Ne var ki, on yıllar boyunca tahtta kalmayı başaran ve muhalif sesleri susturan Sultan Kabus, 2014’te kolon kanserine yakalandığını öğrendi.
Tedavi için 2015’te Almanya’ya giden Umman Sultanı, burada 8 ay kaldıktan sonra ülkesine döndü.
Daha sonra tedavisi için zaman zaman Belçika’ya gitti.
Devleti kendi üzerine odakladığı ve çocuğu olmadığı için potansiyel halefler konusunda spekülasyonlar çoğalmaya başladı.
Ülke anayasası, bir sonraki Sultan’ın Kraliyet Ailesi tarafından seçilmesi gerektiğini söylüyor. Fakat bir uzlaşmaya varılmazsa, hayatını kaybeden sultan tarafından bırakılan bir mektup halefi belirliyor.
Independent Türkçe