Iraklı siyasi bloklar, Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani ve Haşdi Şabi Başkan Yardımcısı Ebu Mehdi El-Mühendis’i hedef alan ABD hava saldırısını kınamakla kalmadı.
Aksine daha da ileriye gidip bu vesileyle bir kez daha Irak ve ABD arasında imzalanan Stratejik Çerçeve Anlaşması’nın feshedilmesini ve Amerikan güçlerinin ülkeden çıkarılmasını talep ettiler.
Belki de Washington ile Irak’taki Tahran yanlısı silahlı gruplar arasında yaşanan son gerilimler, geçtiğimiz ekim ayının başlarında protesto gösterilerinin başlamasından Süleymani ve el-Mühendis’in bulunduğu konvoyun Bağdat Uluslararası Havalimanı yakınlarında ABD tarafından hedef alınması olayına kadar inisiyatifi eline alamayan veya aldığı anlaşılmayan Irak hükümetinin pozisyonu daha da ağırlaştırdı.
Fakat Bağdat ile Washington arasındaki durumu daha da kötüleştiren, ülkedeki çeşitli eğilimlerden siyasetçilerin Irak’ın egemenliğini ihlal ettiği ve ülkeyi bölgesel ve uluslararası eksen savaşına sokmak olarak düşündükleri son hava saldırısı oldu.
Bu olay, siyasi öfkenin artmasına ve Irak ile ABD arasında imzalanan Stratejik Çerçeve Anlaşması’nın feshedilmesi çağrılarının yapılmasına neden oldu.
Şii siyasi güçler birlik oldu
Irak Parlamentosu, söz konusu anlaşmanın feshedilmesi için gerekli adımların atılmasını isteyen ve silahlı kanatları da bulunan siyasi blokların büyük baskısı altında.
Ancak geçtiğimiz Pazartesi günü Haşdi Şabi karargahının ABD tarafından bombalanmasının tartışılacağı bir oturum gerçekleştirmeyi başaramayan parlamentodaki bloklar arasında bu konuda bir fikir ayrılığı oluşmuş gibi görünüyor.
Iraklı siyasi güçler, Stratejik Çerçeve Anlaşması’nın feshedilip edilmemesi konusunda bölünmüş durumdalar. Bununla birlikte parlamentodaki çoğunluğu elinde bulunduran Şii güçler, genel olarak anlaşmanın feshedilmesinden yana tutum sergilerken ABD’nin düzenlediği hava saldırıları da böyle bir kararın alınmasını tetikliyor.
Sadr’dan çağrılarını yineledi
Her zaman ABD ile imzalanan anlaşmanın iptal edilmesi, siyasi güçlerin bir araya gelmesi ve yabancı güçlerin ülkeden çıkarılması çağrıları yapan Sadr Hareketi Lideri Mukteda es-Sadr, ABD’nin Haşdi Şabi mevzilerini bombalamasının ardından bu çağrılarını bir kez daha yineledi.
Bununla birlikte Sadr'ın desteklediği Sairun Koalisyonu üyeleri daha önce yeni yıldaki ilk görevlerinin anlaşmanın iptalini oylamaya sunmak olduğunu duyurmuşlardı.
Öte yandan Haşdi Şabi içerisinde silahlı grupları olan siyasi akımların yer aldığı ve Bedir Tugayları Komutanı Hadi el-Amiri’nin lideri olduğu Fetih Koalisyonu, Şii siyasi güçler üzerinde büyük baskı yaratabilecek anlaşmanın feshedilmesine ilişkin parlamentoda oylama yapılması için baskı yaparken, Kürt ve Sünni siyasi bloklar anlaşmanın iptal edilmesinden çekiniyorlar.
Bunun nedeni ise Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’nin (IKBY) güvenliğiyle ilgili korkusunun yanı sıra silahlı grupların Sünnilerin yoğun olarak yaşadıkları şehirlerde güç çekişmesine girmeleri endişesi.
Milletvekilleri ve siyasiler, ulusal egemenliğin korunması için anlaşmanın feshedilmesi ve yabancı güçlerin ülkeden çıkarılmasının bir ihtiyaç olduğunu dile getirirken, bazıları böyle bir adımın, Irak'ın İran yanlısı silahlı gruplara teslim edilmesi anlamına geldiğini ve ABD’nin ülkeden ayrılmadan önce bu durumu düzeltmek zorunda olduğunu düşünüyor.
Fakat gözlemciler, ABD birliklerinin Irak'tan çıkarılmasının Bağdat’ı ABD’nin gözünde düşman bir ülkeye dönüştürebileceğine ve bu durumda Irak’a siyasi ve ekonomik yaptırımlar uygulamasına neden olabileceğine inanıyor.
‘Oturuma katılmayacaklara ihanet suçlaması’
Bununla birlikte Fetih Koalisyonu, hükümetin ABD tarafından tekrarlanan ihlallere yanıt vermesini ve iki ülke arasında imzalanan anlaşmayı feshetmesini istiyor. Koalisyon’daki milletvekilleri, anlaşmanın iptali için yapılacak oturuma katılmayacakların ‘ülkesine ihanet edeceğini’ söyledi.
Fetih Koalisyonu’ndaki bloklardan biri olan Bedir Bloğu milletvekili Kerim İlevi konuyla ilgili açıklamasında şunları söyledi:
"Irak hükümeti ABD’ye sert tepki göstermelidir. Parlamento da işgalci ABD’nin Irak’tan ayrılması ve iki taraf arasında imzalanan anlaşmanın feshedilmesi için acil bir oturum düzenlemelidir. ABD’ye beklemediği bir karşılık alacağını söylüyoruz. Çünkü tüm kırmızı çizgileri aştı"
Asaib Ehli'l Hak’a bağlı Sadikun Bloğu milletvekili Ahmed el-Kinani, 2 Ocak Cumartesi günü Twitter hesabından yaptığı açıklamada, “Yarın (pazar) ya egemenliği kazanma ya da boyunduruk altına girme günü olacak. Ya şehitler sevinecek ya da kanları boşa akmış olacak. Ya işgal güçlerinin ülkeden çıkması için oylama yaparız ya da itaatkar, iradesi ve haysiyeti çalınmış halde kalırız” ifadelerini kullandı.
Kürt politikacılar endişeli
Diğer yandan gözlemciler, Kürt siyasi güçlerinin ABD’nin Irak’taki varlığını içerideki gergin atmosfer nedeniyle güvenliğin sağlanması için bir gereklilik olarak gördüklerini ve bu nedenle anlaşmanın iptalinin IKBY’de uygulanamayabileceğini düşünüyorlar.
Gazeteci Saman Nuh, Meclis’teki Kürt blokların henüz pozisyonlarını açıklanmadıklarını, ancak bu blokların Irak'taki kriz ortamı nedeniyle güvenliği ve sınırların kontrolünü sağlayabilmek için ABD’nin ülkede kalmaya devam etmesi gerektiğine inandıklarının açık bir şekilde ortada olduğunu söyledi.
Kürtlerin ABD ile stratejik ilişkiler kurmanın ve özellikle de IKBY’deki varlığını sürdürmesinin yollarını aradığını belirten Nuh, bunun DEAŞ ile karşı karşıya gelme ve Türkiye’nin yayılmacı politikasıyla ilgili korkulardan kaynaklandığını kaydetti. Nuh, bu korkulara IKBY’deki sınır bölgelerini bombalayan İran'ın da eklendiğini belirtti.
Irak’ın ABD ve İran arasında bir savaş arenasına dönüşebileceğini söyleyen Nuh, bu yüzden ABD’nin buradaki varlığını sürdürmesinin bir şekilde IKBY’nin güvenliğini sağlayacağına işaret etti. Kürt güçlerin yanı sıra Sünni siyasi güçlerin de büyük bir bölümünün, anlaşmanın feshedilmesini kabul etmeyeceklerini ifade eden Nuh, "Bağdat'ın şu anda etkisiz kaldığı bir tür egemenlik konusu olduğu için ABD güçlerinin Irak’tan çıkarılması kararı IKBY’de de uygulanabilir" diye konuştu.
Öte yandan Iraklı siyasetçiler, Kasım Süleymani suikastının Şii siyasi güçlerin ABD ile uzlaşıya yönelik tutumlarını değiştirdiğini ve anlaşmanın feshedilmesi için gerekli çoğunluğu elde edebileceklerini düşünüyor.
Bağımsız siyasetçi Muhammed el-Akili, konuya ilişkin değerlendirmesinde, “Siyasi güçler iki kısma ayrılıyor. Birinci kısım, anlaşmanın feshedilmesini istiyor. Diğer kısım ise bu konuda biraz daha geride durmayı tercih ediyor. Bu iki tutum da Irak üzerinde etkili olan bazı ülkelerin ruh halleriyle ilgili. Süleymani ve el-Mühendis’in hedef alınması, Şii siyasi güçlere karşı tutumları değiştirecektir” dedi.
Şiilerin parlamentoda çoğunluğa sahip olması nedeniyle anlaşmanın feshedilmesi kararının çıkabileceğinin altını çizen Akili, Şii siyasi blokların, siyasi çerçevede önemli bir oyuncu haline gelen protestocuların Irak’ın bağımsızlığı taleplerini anlaşmayı feshetmeye yönelik oylamada kullanacaklarını düşünüyor. Akili, son olarak Irak'ın çıkarlarının korunması ve ABD-İran çatışmasına karşı savunmasız kalınmaması çağrısında bulundu.
Bağdat Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Öğretim Üyesi Kahtan el-Hafaci ise Meclis’teki bloklar arasındaki mevcut durumlar nedeniyle ABD ile imzalanan Stratejik Çerçeve Anlaşması’nın feshedilmesinin pek olası olmadığını kaydetti.
Independent Arabia’ya konuşan Hafaci, “Anlaşmayı ABD-İran çatışmasının yoğunlaştığı bir dönemde feshetmek Washington'a Irak'ın bu savaşta Tahran'ın yanında olduğu izlenimini verir. Bu da Bağdat’a ABD yaptırımları olarak geri döner” ifadelerini kullandı.
Tamamen çekilme yılı
ABD ve Irak, Stratejik Çerçeve Anlaşması’nı 2008 yılında imzaladılar. Irak’ın savunma ve güvenlik önlemlerinin geliştirilmesiyle ülkenin egemenliğine, güvenliğine ve toprak bütünlüğüne yönelik tüm tehditleri caydırmayı öngören anlaşma, iki tarafın da güvenlik ve savunma çerçevesinde işbirliği yapmalarını gerektiriyor.
Aynı zamanda yapılabilecek değişiklikleri veya feshetme mekanizmalarını da içeren anlaşmada, “Taraflardan biri, bu anlaşmayı feshetmek isteyen diğer tarafa yazılı bildirimde bulunmadıkça anlaşma yürürlükte kalmaya devam eder. Fesih kararı ise bu bildirimin ulaştığı tarihten bir yıl sonra yürürlüğe girer. Bu anlaşma, her iki tarafın yazılı rızasıyla ve her iki ülkede yürürlükte olan anayasal prosedürlere uygun olarak değiştirilebilir” ifadeleri yer alıyor.
Bu bilgiler ışığında Irak Parlamentosu’nda anlaşmanın feshedilmesi oylansa bile ABD güçlerinin bir yıl daha Irak’tan çekilmeyeceği söylenebilir.
ABD’nin Irak’ta yaklaşık 5 bin askeri bulunuyor. Bu askerlerin büyük bir kısmını DEAŞ ile mücadele ve Irak güvenlik güçlerinin eğitimi kapsamında önceki hükümetin talebi üzerine Irak'a gelen ‘Deniz Piyadeleri’ oluşturuyor.
*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
Independent Türkçe için çeviren: Seda Demiröz