Eski AK Parti Milletvekili ve Karar yazarı Mehmet Ocaktan, kalkınma ile özgürlükler arasındaki ilişkiyi irdelediği yazısında yerli otomobil projesinin memnuniyetle karşılandığını ifade etti.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Ocaktan, “Kendilerini vatan-millet-Sakarya coşkusuna fazla kaptıran bazı çevreler” olduğunu ifade ederek, bu çevreler için “Açıkça ifade edilmese de adeta ‘demokrasi, hukuk, özgürlük karın doyurmuyor. Bakın artık yerli arabamız, İHA’larımız da var, dünyanın en büyük hava limanını yaptık, şimdi sıra Kanal İstanbul’da’ benzeri bir eda ile otoriter kalkınma modeline bel bağlamaları talihsizliktir” tespitini yaptı.
Ocaktan şöyle devam etti:
Maalesef demokrasi ile kalkınma arasında doğrusal bir ilişkinin bulunmadığını savunan bu anlayış, özgürlüklerin olmadığı otoriter ülkelerin de rahatlıkla teknolojide ilerleyebildiklerini, dolayısıyla çok da demokrasiye ihtiyaç olmadığını ima ederek bir bakıma ‘yerli’ ve ‘milli’ bir demokrasi havariliği yapmaktadırlar.
Ocaktan, “Şu ifadeleri dikkatle okumakta fayda var” diyerek Prof. Daron Acemoğlu’nun Taha Akyol’a verdiği röportajdaki ifadeleri de aktardı:
Çin en başarılı otoriter/dışlayıcı büyüme deneyimi, ancak bunun sınırlarını da gösteriyor. İlk olarak, Çin’de büyüme çok eşitsiz oldu. Küçük bir grup insan bundan yararlandı ve eşitsizlik büyük ölçüde arttı. İkincisi, devasa miktarda yolsuzluğu beraberinde getirdi. Üçüncüsü, araştırmaya ayrılan kaynakların büyüklüğüne, üniversite sistemine ve inovasyona yönelik teşviklere rağmen, Çin’in büyümesi yurt dışından alınan veya çalınan teknolojiye dayanıyor. Şimdiye kadar yaratıcılık ve yenilikten ziyade yatırım ve teknoloji transferinden kaynaklanan büyüme.
Karar