93 yaşındaki Birleşik Krallık Kraliçesi 2. Elizabeth, belki de kendisinden önce İngiltere tahtına oturanlardan hiçbirinin elde edemediği bir konuma sahip oldu.
Zirâ Kraliçe, İngilizlerin kalbinde de taht kurdu ve halk ile arasında karşılıklı bir samimiyet oluştu.
21’inci yüzyıla ve internetin doğuşuna tanıklık eden Kraliçe oğulları Prens Andrew ve Prens Charles hakkındaki skandallara rağmen 67 yıl boyunca kraliyetin başında durarak bir rekora da imza attı.
Kraliçe 2. Elizabeth’i konu alan herhangi bir kitabı elinize aldığınızda bilirsiniz ki o kitap size Kraliçe’nin İngiltere tarihindeki rolünü anlatacaktır. Ancak Kraliçe’nin hayatını daha yakından konu alan bir kitap çıkmış ve Londra’daki medyayı da altüst etmiş olabilir mi?
“Madalyonun Öteki Yüzü: Kraliçe, Terzi ve Gardırop”, şüphesiz 2. Elizabeth’in hayatını içtenlikle ele alan bir kitap. Kitabın yazarı da Kraliçe'nin stilinden, kıyafetlerinden ve gardırobundan sorumlu olan Angela Kelly’nin ta kendisi. İngiliz Kraliyeti’ndeki anılarını okuyucuyla paylaşan Kelly’nin vermek istediği mesaj ise Kraliçe’nin en nihayetinde herkes gibi etten ve kemikten oluşan bir insan olduğu.
Etraflıca düşündüğünüzde Kelly’nin 1994’ten beri yaptığı işin doğası gereği görevinin mutlaka bir samimiyete ve güvene dayalı olması gerektiğini fark edersiniz. Öyle ki sarayda Kraliçe Elizabeth’e Kelly kadar yakın olan başka bir çalışan yok. Zirâ Kraliçe’yi ipek ve brokar kıyafetleri olmadan gören tek kişi Kelly. Yani Angela Kelly, sadece Kraliçe’nin gözler önündeki görünüşünden, kıyafetlerinden ya da takılarından sorumu değil; aynı zamanda Kraliçe’nin gözden uzak hallerini, mahremiyetini, gerçek tavır ve görüşlerini de bir sır gibi saklamakla da görevli.
Kraliçe’nin anlayışı
Kelly, kitabında, 1990’larda çalışmaya başladığı zaman Buckingham Sarayı'nda adeta erkek egemenliğinin olduğundan bahsediyor. Hatta sırf kadın olduğu için kendisine düşmanlık beslediklerini ve buna dayanmasını sağlayan tek şeyin Kraliçe Elizabeth olduğunu söylüyor.
Yani bu iki kadın arasındaki güvene dayalı dostluk ve samimiyet, etraftaki erkeklerin mızrağına karşı adeta bir kalkan halini almış.
Yazar, Kraliçe'nin yumuşaklığı ve anlayışı sayesinde sarayda çalışan kadın sayısının günden güne arttığını, böylece erkeklerin mutlak hâkimiyetlerini yitirdiğini söylüyor.
Fotoğraf: Reuters
Kraliçe’nin kendisine "Kraliçe aksanını" yani İngilizcenin ideal telaffuzunu kazandırdığını belirten Kelly’nin Liverpool aksanı yine de daha güçlü görünüyor.
Kelly’nin bahsettiği ayrıntılardan biri de Kraliçe’yle ortak tutkusunun astronomi olduğu. Öyle ki Kraliçe bir teleskop alarak Kelly’ye gece yarısından sonra açık havaya çıkıp gökyüzünü izlemesini tavsiye etmiş. Hatta Kelly geç saatlerde gökyüzünü izlerken onun için özel koruma bile görevlendirmiş.
Madalyonun diğer yüzü
Kelly, kitapta anlatılan olaylardan birinde Kraliçe’nin 1998’deki Kuala Lumpur ziyaretinde taktığı şapkanın "majestelerinin ışığını söndürdüğünü ve yüzüyle uyum sağlamadığını" söylüyor.
Kraliçe ise ilk başta Kelly’nin tavsiyesine ihtiyaç duymamış ancak eşi Edinburgh Dükü Prens Philip de Kelly ile aynı fikirde olduğundan Kraliçe’yi ikna etmiş. Diğer yandan tüm dünyada hayvan hakları konusunda farkındalığı arttıkça kraliyetteki gerçek kürk modasının yerini de suni kürkler almış.
Kitapta, Kraliçe’nin Aktör Daniel Craig’in canlandırdığı James Bond ile beraber Londra 2012 Olimpiyatları’na özel çekilen kısa metrajlı bir filmde oynamasına da yer veriliyor. Yönetmen Danny Boyle, bu filmde Kraliçe’nin konuşmasını şart koşmuş, Kraliçe ise gerçekten de James Bond’a "İyi akşamlar Bay Bond" demiş.
Kitabın yazarı Angela Kelly, Kraliçe 2. Elizabeth’in görünüşünden sorumluydu. Kraliçe’nin kıyafetlerini tasarlıyor ve ne giyeceğine karar veriyordu. Aynı zamanda da Kraliçe’nin çoğu sırrını saklıyordu.
Kandırma ve makyaj
Kelly, kitabında Windsor Sarayı’ndaki kraliyet çalışanlarını nasıl kandırdığından da bahsediyor. Öyle ki Kraliçe’nin Royal Ascot At Yarışları’nda takacağı şapka konusunda herkese birkaç seçenek göstermiş. Seçmesi için Kraliçe’ye sunacağı şapkaları ise saklamış. Bu şekilde çalışanların Kraliçe’nin seçeceği şapka konusunda girecekleri bahsin de önüne geçmiş.
Kelly’e göre birçok kişi Kraliyet ailesinin büyük veya küçük her bir üyesi için ayrı bir hizmetçinin bulunduğunu düşünüyor. Hatta saray kadınlarının ekibiyle birlikte en az bir de makyözü olduğu sanılıyor. Kelly ise bunların gerçek olmadığını, aksine en önemli buluşmalarda bile Kraliçe’nin makyajını kendinin yaptığını itiraf ediyor. Ancak yılda bir kez olmak üzere istisna bir durum mevcut. Kraliçe, Noel’de İngiltere halkı ve İngiliz Milletler Topluluğu’na hitap edeceği televizyon konuşması öncesinde TV kameralarının yakın çekimi ve aydınlatmalar gibi sebeplerle makyajını profesyonel bir makyözün ellerine bırakıyor.
Michelle Obama ve kraliyet protokolü
ABD Başkanı Barack Obama ve eşi Michelle Obama’nın 2011’deki İngiltere ziyareti sırasında birkaç saniye süren bir olay yaşanmış. Ancak medyanın kraliyet görgü kurallarını neredeyse mikroskopla incelediği bir ülkede bu hadise elbette herkesin diline düşmüş. Michelle Obama, söz konusu ziyarette içten gelen bir hareketle kolunu Kraliçe’nin sırtına sardı. Asıl nokta ise Kraliçe’nin de kolunu Michelle’in sırtına uzatmasıydı. İşte bu kaşla göz arasında meydana gelen hareketler manşetlere konu olmuş ve medyanın dilinden günlerce düşmemişti. Hatta bazı eleştirmenler bu olayın kraliyet protokollerinin apaçık ihlali olduğunu yazmıştı.
Hatta Kraliçe’nin İngiliz halkının kendisine atfettiği bir kutsallığa sahip olduğu ve bu yüzden ona nasıl dokunulduğunu sorgulayanlar da oldu, fiziksel temastan hoşlanmadığının bilindiğini vurgulayanlar da...
Hatta Prens Charles’ın Kraliçe’nin kendisine yeterince sarılmadığı gerekçesiyle annelik şefkatinden yoksun olmasından şikayet ettiğini hatırlatanlar da.
Kelly’nin kitabında bu olaya yer vermesi şaşırtıcı değil. Kelly kitabında “Majesteleri’nin Michelle Obama’ya saygı ve sevgi duyduğu için karşılık verdiğini” belirtti. Ayrıca bunun her muhteşem kadının diğer bir muhteşem kadına karşı doğal olarak ve içtenlikle takınacağı bir tavır olduğunu, böyle bir meselenin protokol tanımayacağını da vurguluyor. Michelle’in Kraliçe merdivenlerden çıkarken de aynı nezaketi gösterdiğine, Kraliçe’nin ise bu tür davranışları her zaman memnuniyetle karşıladığına da yer veriyor.
Peki, Kraliçe’nin karşısında eğilmeli mi?
Görgü kurallarından bahsetmişken; Kelly, Kraliçe’yle tanışırken uyulması gereken kurallar konusunda ise şöyle diyor:
"Herkesin düşündüğünün aksine Kraliçe’nin önünde ilk kez durulduğunda uyulması gereken katı kurallar yoktur. Erkekler Kraliçe’yi başlarıyla selamlayabilir, kadınlar da eğilerek selam verebilir. Bunlar sevgi ve saygı göstergesidir. Ancak elbette insanlar bunları yapmak zorunda değil. Şahsen ben de sabahları Kraliçe’yle karşılaştığımda onu eğilerek selamlarım. Ancak önemli bir etkinlik yoksa günün geri kalanında aynı hareketi tekrar etmem"
Kitap kimlere hitap ediyor?
Kitapta, Kraliçe 2. Elizabeth ile ilgili madalyonun halkın görmediği öteki yüzünde kalan birçok hikâye var. Bu yüzden bir tarihçinin ya da bir araştırmacının eserine benzemeyen bu kitap, İngiltere’nin kadife kraliyetindeki Kraliçe’nin kısmen özel hayatında neler olup bittiğine vakıf olmak isteyenler için birebir.
Kitap: Madalyonun Öteki Yüzü: Kraliçe, Terzi ve Gardırop”
Yazar: Angela Kelly
Yayınevi: HarperCollins - Ekim 2019
Sayfa sayısı: 304
*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
Independent Türkçe için çeviren: Elif Turan
