Moda sektörü trendlere uymak yerine yenisini başlatmayı tercih eder. Fakat bitki odaklı beslenme biçimleri ve sürdürülebilir yaşam tarzının iyice popülerleştiği bu dönemin simgelerinden biri olan “vegan deri” söz konusu olduğunda, aynı şeyi söylemek mümkün değil.
Çoğu kişi tabağındaki hayvansal ürünleri azalttıkça gardırobunda da benzer bir tutum sergiliyor ve “vegan deriden” yapılan ürünlere daha fazla rağbet gösteriyor. Bunu dikkate alan markalar da nihayetinde büyüyor.
Bu haftanın başlarında (12 Ağustos -edn), ayakkabı firması Dr. Martens, vegan bot serisinin başarısı sayesinde bu yıl mart sonuna kadar kârının yüzde 70 arttığını açıkladı.
Britanyalı marka, Topshop ve Adidas’ın hayvanlara muamele açısından sicili temiz izlerini takip ediyor. İki marka da geçen yıl koleksiyonuna vegan ayakkabıları eklemişti.
Bu arada, vegan deriyi her daim savunan Veja gibi markalar, sokak modasında başarılı olmaya devam ediyor.
Et ve süt için yetiştirilen (deri bir yan ürün) sığırlara yapılan muamelelere dikkat çeken hayvan hakları savunucularına bakıldığında, gerçek yerine suni deri kullanmak etik açıdan daha mantıklı görünüyor. Hiçbir hayvanın sadece derisi için yetiştirilmediği ve buna yönelik yetiştirmenin tıpkı et ve süt üretimi gibi, sera gazı salınımına ve ormansızlaşmaya yol açtığı düşünülürse bu durum çevresel açıdan da şüpheli hale geliyor.
Henüz tabaklama işleminin sonuçlarından bahsetmedik bile. Farklı yöntemler gelişirken, dünyada hala Bangladeş’te olduğu gibi, tabaklama için krom gibi zararlı kimyasallar kullanan deri işçileri var. Bu maddeler dev fıçılara dolduruluyor ve işlem tamamlandığında nehirlere atılıyor.
Fakat vegan deri de tartışmalı bir konu, her şeyden önce kelimenin kendisi bir oksimoron.
Birleşik Krallık’ın deri ticareti federasyonu Leather UK’in müdürü Dr. Kerry Senior, “Vegan deri diye bir şey yoktur” diyor.
Deri kavramı; Britanya, Avrupa ve Uluslararası Standardizasyon Örgütü (ISO) tarafından belirlendi ve yalnızca hayvan derisi veya çürümemesi için tabaklanmış hayvan postu için kullanılanılır.
The Indepedent’a konuşan Senior, “vegan deri” terimini “deri kavramını suistimal” diye tanımlıyor ve deri ticaretinde çalışanlar için korku yaratmayı sürdürdüğünü ifade ediyor.
Sürdürülebilir giyim markası Mother of Pearl’in yaratıcısı Amy Powney ise birçok alternatif derinin sentetik malzemeler kullanılarak üretildiğini ve bu nedenle gerçek deri kullanmayı tercih ettiğini söylüyor. The Independent’a konuşan Powney, “Eğer suni deri satın alırken, plastik aldığınızı düşünmeniz gerek” diyor; uzun ömürlü ve doğal yöntemlerle tabaklanan “en iyi deriyi” kullanmayı tercih ettiğini de ekliyor.
Saville Row kıyafetlerini diken Norton & Sons’un kreatif direktörü Patrick Grant de ekimde benzer bir açıklama yapmış ve Stella McCartney gibi ekolojik açıdan bilinçli markaları “deri yerine plastik kullanmaya teşvik ettiği için” eleştirmişti.
Poliüretan (PU) ve polivinil klorür (PVC) adlı plastik polimerler esnek, vinil ve bazen de buruşuk dokuları sayesinde, suni deri kumaşların üretiminde yaygın kullanılıyor. Ancak her ikisi de, genellikle fosil yakıtlardan üretildikleri ve doğada çözünmedikleri için ciddi çevresel tehdit oluşturuyor. Ayrıca, bu giysiler kısa ömürlü olmaya da yatkın. Bu da tüketicilerin suni deri eşyalarını, dayanıklı bir üründen daha hızlı atmasına ve böylece ürünlerin çöp sahasına gitmesine neden olabilir.
Stella McCartney de ürünlerinde deriye alternatif olarak poliüretan ve polyester kullandığını kabul etti. Markanın internet sitesinde, ürünlerin kaygılardan azade olmadığı belirtildi.
Fakat marka geri dönüşümlü polyester kullanarak ve çamaşır makinesinde yıkanmayan ürünler üreterek (pamukçukların dökülmesinden kaçınmak için), çevresel etkisinin gerçek deri kullanan markalardan daha az olduğunu söylüyor. Ayrıca bu sonuca çevresel kâr-zarar hesaplamasıyla ulaştıklarını ifade ediyor.
Diğer birçok marka gibi bu Britanyalı marka da çevresel açıdan pek sorgulanmayan suni deri üretimi için yeni yollar arıyor. Bunlar arasında, Modern Meadow gibi biyofabrikasyon şirketlerinin öncülük ettiği laboratuvarda deri üretimi de yer alıyor. Diğer taraftaysa, H&M’in hazırladığı Bilinçli Koleksiyon’da kullanılan Pinatex adlı alternatif deri var. Bu malzeme, ananas yapraklarındaki selüloz liflerinden elde ediliyor.
Ancak gerçek deri ticaretinde de gelişmeler var.
Northampton Üniversitesi Kreatif Deri Teknolojileri Enstitüsü’nün yöneticisi Rachel Garwood, The Independent’a konuştu ve gerçek derinin suni derilere kıyasla çok daha çevre dostu olduğunu söyledi.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Deri üretiminde kullanılan kimyasal bazlı eski işlemlere göre daha zararsız olan (modern tabakhanelerin kullandığı bitkisel tabaklama gibi) çağdaş yöntemlere işaret eden Garwood, “Sürdürülebilir malzemenin gerektirdiği tüm şartları karşılıyor. Derinin sorunu, eski üretim yöntemlerinin kötü şöhretinden kurtulamaması” dedi.
Garwood, “Kimya şirketleri ve tabakhaneler deri üretiminde temiz teknoloji kullandıklarını ve etik değerlere sadık kaldıklarını kanıtlamak için markalarla yakın temasta” dedi. Garwood’a göre Deri Çalışma Grubu (Leather Working Group, LWG) gibi girişimler, tabakhaneleri çevresel ve etik uygulamalar çerçevesinde değerlendiriyor. Böylece markaların ve perakendecilerin, tedarik zincirindeki doğru uygulamaları daha iyi belirlemesini sağlıyor.
ABD merkezli ayakkabı firması Nisolo'nun ortaklarından Matt Stockamp, kullandığı derinin etik ve dayanıklılık açısından güvenilir olması için tedarik zincirini sürekli geliştirmeye çalışıyor. The Independent’a konuşan Stockamp, deri tedariğimizin çoğunun ABD ve Kuzey Meksika’dan geldiğini biliyoruz” diyor:
Tabakhanelerimizin çoğu LWG tarafından onaylandı. Bu onay, (su arıtma tesislerinin düzenli ve eksiksiz denetimini de içeren) sosyal ve çevresel kıstaslara göre verildi. Konuyu daha incelikli araştırmak, 2019’daki öncelikli hedefimiz.
Stockamp, Nisolo’nun deri ürünlerinin uzun yıllar dayanacak şekilde tasarlandığını da ekledi.
Vegan malzemelerin markamızın kalite ve dayanıklılık standartlarını karşıladığından emin olmak içinse kapsamlı testler yapmamız gerekir.
Gerçek ve dayanıklı bir deri ürün satın almak istiyorsanız ama firmanın tedarik zincirinden emin değilseniz, giysilerin atılmasına karşı çıkan Traid adlı derneğin iletişim sorumlusu Leigh Mcalea, tamamen yeni ürün almamanın en iyi yolunu açıkladı. The Independent’a konuşan Mcalea’ye göre derneklerde ve vintage dükkanlarındaki geniş ikinci el seçeneklerden en iyi şekilde yararlanmalı ve sirkülasyona destek olmalıyız:
İkinci el ürünleri seçmek, hayvan ölümlerini, çevresel tahribatı ve işçi sömürüsünü saf dışı bırakıyor.
*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
https://www.independent.co.uk/life-style
Independent Türkçe için çeviren: Ayşe Yıldız
© The Independent