Suriye’de iç savaşın başlamasından sonra “Erbil Anlaşması” ardından “Duhok Mutabakatı” ile gündeme gelen Kürtler arasındaki “birlik çabalarına” bir kez daha hız verildi.
Türkiye’nin 9 Ekim’de başlattığı Barış Pınarı Harekatı’na karşı, ortak bir tavrın ortaya konulması amacıyla Kürt siyasi partileri bir araya geldi.
Türkiye’deki 10 siyasi parti Diyarbakır’da toplanarak birlik mesajı verirken, Suriyeli Kürtler ise kendi aralarındaki sorunların çözümü için uğraş veriyor.
Bu kapsamda Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ile Suriye Kürt Ulusal Konseyi (ENKS) yöneticileri ‘birlik’ sağlamak için geçtiğimiz günlerde bir toplantı yaptı.
Eski Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi Eş Başkanı ve Demokratik Halk Hareketi (TEV-DEM) Koordinasyon Üyesi Foza Yusuf, gerçekleştirilen toplantıya ilişkin Independent Türkçe’ye bilgi verdi.
Mevcut kazanımların korunması ve ulusal görevin gereği olarak SDG’nin çağrı yaptığını ve ENKS ile bir araya geldiğini savunan Yusuf, birliğin önündeki sorunları çözmek için uğraş verdiklerini söyledi.
Yusuf, gerçekleştirdikleri toplantılara ENKS dahil tüm tarafları davet ettiklerini belirtti.
“Birlik sağlanmasın diye yoğun çaba sarf edenler var”
Daha önce de birlik için bazı ülkelerin yoğun çaba sarf ettiğini ama sonuçsuz kaldığını kaydeden Yusuf, “Sonuçsuz kalsa da birliktelik için bazı uluslararası güçler de uzun bir süre çaba gösterdi. Ama son dönemde Rojava’nın Serekaniye ve Girespi’ye yönelik saldırı Kürtler arası birliği zorunlu kılıyor. Tabii, Afrin’in de durumu ortada. Birlik için yeni adımların atılmasında bu gelişmeler etkili oldu” dedi.
Çözüm odaklı siyasi birliktelik sağlanması durumunda Kürtlerin hem Cenevre, hem Rusya hem de rejim ile olan görüşmelerin çok daha etkili olacağı vurgulayan Yusuf, birtakım güçlerin bölünmüşlükten faydalandığını ve birlik sağlanmasın diye yoğun çaba sarf ettiğini iddia etti.
Parçalı yapının Kürtler için tehlikeli olduğuna dikkati çeken Yusuf, devamında şunları söyledi:
“Birlik hem siyasi hem de güvenlik meselesine doğrudan doğruya olumlu bir etki yapar. Yapılmak istenen her girişimi bu ruhla boşa çıkarabiliriz. Ama tehlikelere dikkat etmek lazım. Herkes kendi Kürt’ünü kurma peşinde. Egemen güçler bu birlik sağlanmasın diye büyük çabalar sarf ediyor. Bundan başka çaremiz yok. Meseleye stratejik yaklaşılmalı. Saldırı tüm Kürtlere yapılıyor. Kimi komşu ülkelerin kirli ittifakı beraberinde büyük tehlikeler getiriyor. Herkes elini taşın altına koyup fedakarlık göstermelidir.”
"ENKS'nin ikna edilmesinde KDP rol oynayabilir"
Yusuf, küçük ve ucuz hesapları bir kenara konulması gerektiğini aktararak, “Birbirimizi dinlemenin zamanının geldi. Kürtler düşmanıyla bir araya geliyorsa, kendileri hayli hayli bir araya gelebilir” ifadelerini kullandı.
ENKS’nin Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Koalisyonu (SMDK) içerisinden atılma korkusundan dolayı olumlu adım atmadığını ve endişelerinin yersiz olduğunu söyleyen Yusuf, ENKS’nin ikna edilmesi için Kürdistan Demokrat Partisi’nin (KDP) rol almasını istedi.
İki tarafı birbirinden uzaklaştıran konuların olduğunu ancak ortak değerlerin çok daha fazla olduğunu kaydeden Yusuf, kırmızı çizgilerini şöyle sıraladı:
“İlk önceliğimiz güvenliktir. Halkımızın güvenliğini her şeyin üzerinde tutuyoruz. İkinci önceliğimiz ise ulusal değerlerin korunmasıdır. Dolayısıyla ortak paydalarımız çok. Bardağın boş tarafından bakmaktansa dolu tarafına bakmak daha doğrudur. Bir araya gelmemizi gerektiren binlerce neden var. Başlangıçta bunu esas almalıyız. Kürtlerin ulusal hak ve kimlik meselesi gibi bazı konular önceliklidir, çünkü bunlar ulusal kazanımların garantisidir. Bunlar korunursa birçok problem de çözülmüş olacak.”
“Ortak strateji tüm saldırıları boşa çıkarır”
Rojava bölgesinde hiçbir ENKS’li tutuklunun bulunmadığını savunan Yusuf, “Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi asayiş biriminin resmi verilerine göre şuan ENKS’den tutuklu hiç kimse yok. Çeşitli dönemlerde tutuklananların hepsi belli aralıklarla serbest bırakıldı. Şuan tutuklu hiçbir ENKS’li yok” diye konuştu.
Ortadoğu haritasının yeniden şekillendiğini ve Kürtlerin bölgedeki gelişmeleri iyi okuması gerektiğini ifade eden Yusuf, tehlikeleri bertaraf etme ve kazanımları korumanın yolunun ortak diplomasi, güvenlik ve ulusal birlik stratejinin belirlenmesinden geçtiğini sözlerine ekledi.
© The Independentturkish