Downing Sokağı, öfke tufanının partinin yıllık konferansına gölge düşürme tehdidi barındırması nedeniyle Boris Johnson'ın bir kadın gazeteciyi taciz ettiği iddialarını reddetmek zorunda kaldı.
Kıdemli gazeteci Charlotte Edwardes, Birleşik Krallık başbakanını 1999'da Spectator dergisinde editörlük yaparken özel bir öğle yemeği sırasında baldırını sıkmakla suçladı.
Birleşik Krallık Sağlık Bakanı Matt Hancock'un Londra'daki derginin eski merkezinde yaşandığı iddia edilen olayın "özel" bir mesele olduğunu söyleyerek Johnson'ı savunmaya çalışması kadın milletvekillerinin öfkelenmesine yol açtı.
Tepkilerin artmasıyla Sağlık Bakanı sözlerini geri aldı ve Kanal 4'e, “Charlotte'u iyi tanırım ve söyleyeceklerine tamamen güveniyorum” dedi.
Eski Muhafazakar Parti bakanı Amber Rudd da Hancock'la aynı fikirleri paylaştığını ilan ederek başbakana taze bir darbe vurdu.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Ses getiren olay Manchester'daki parti konferansının ilk gününün üstünde kara bulutlar dolaşmasına sebep oldu ve başbakanın Londra belediye başkanıyken ABD'li bir iş kadınıyla yaşadığı ilişkinin oluşturduğu herhangi bir çıkar çatışmasını reddetmeye zorlanışının ardından yaşandı.
Sunday Times Style'da yazan Edwardes, “Johnson'ın sağ tarafına oturtulmuştum, solunda da tanıdığım genç bir kadın oturuyordu. Şaraplar akıyor, içmeye devam ediyorduk. Masanın altında Johnson'ın elini baldırımda hissettim. Baldırımı sıkıyordu. Eli bacağımın üst kısımlarında geziyordu ve parmaklarının arasında beni aniden dimdik oturtacak miktarda et sıkıştırıyordu. Annem hep şöyle derdi: 'Sinemaya giderken her zaman bir rozet tak ki meraklı ellere batırabilesin'. Ama bu iş içindi, o yüzden sessiz kaldım" dedi.
Downing Street beyanı kesin bir biçimde reddetti. 10 Numara sözcüsü, "Bu suçlama doğru değil" dedi.
Ancak Edwardes iddialarının arkasında durarak şu tweeti attı:
Başbakan olayı hatırlayamıyorsa belli ki ondan daha iyi bir hafızam var.
Hancock daha önce başbakanın kimseyi özel hayatları konusunda eleştirmediğini söylediği önemsiz bir olaydan bahsederek hararetli bir tartışmayı tetiklemişti.
HuffPost etkinliğinde başbakanın cevaplanacak soruları olup olmadığı sorulduğunda Hancock şunları söylemişti:
Boris hiçbir zaman özel hayatları konusunda başkalarını eleştirmedi. Bence neden siyasete atıldığımız konusuna odaklanmalıyız. Sebebi de bu ülkenin yurttaşlarına hizmet etmek.
İşçi Partisi, Hancock'un "utanç verici açıklamaları" hakkında özür dilemesini talep etti.
Gölge Kabine'nin Kadın ve Eşitlik Bakanı Dawn Butler, “Cinsel taciz iddialarını özel bir mesele olarak göz ardı etmek yüz yıllardır kadınları susturmak için kullanılıyor. Sağlık bakanı utanç verici sözleri için özür dilemeli" diye belirtti.
Butler, “Başbakan bu suçlamalardan sorumlu tutulmalı. Ne kadar güçlü olursa olsun hiçbir erkek pozisyonunu kötüye kullanarak kadınları taciz edip bundan kurtulmamalı" dedi.
Liberal Demokratların lideri Jo Swinson da şunları söyledi:
“Ellerini kendinden alt pozisyondaki meslektaşının baldırına götüren bir patron 'özel bir mesele' değildir, Matt Hancock. Bu cinsel taciz ve gücün kötüye kullanılmasıdır. Aksini savunmak dehşet verici.
İşçi Partisi Milletvekili Jess Phillips, “Konu başbakan olunca her zaman özel bir mesele oluyor. Sanırım Penny Mordaunt’un istişareye başlamış olduğu cinsel taciz yasasını ilerletmeyecekler, böylece gelişimin yavaşlığından ötürü utanma hissetmeyecek. Çok yorucu ve tahmin edilebilir” dedi.
Bununla birlikte kadın Muhafazakar Parti milletvekilleri, kişiliğine yapılan saldırılara karşı başbakanı savundu.
Başbakan tarafından savunma bakanlığı görevinden alınan Penny Mordaunt, Johnson'un kadınların ve kız çocuklarının karşılaştığı problemleri "fazlasıyla" önemseyen "terbiyeli biri" olduğunu söyledi.
Manchester’daki bir etkinlikte Mordaunt, “(Johnson) Sık sık gösterildiği gibi birisi değil. Zaman zaman beceriksiz Frank Spencer'ın tarzına benziyor. Ama o terbiyeli birisi. Bence kadınları ve kız çocuklarını fazlasıyla önemsiyor. Ve tabii ki bu, onun dış işleri bakanlığı yaptığı sırada benim deneyimim" dedi.
The Independent'ın katıldığı etkinlikte iddiaları sorduğu kadın bakanı Liz Truss olaydan haberdar olmadığını öne sürdü.
Truss, “O haberi okumadım, bir dizi toplantıdaydım" dedi.
Truss başbakanın “kesinlikle feminist” olduğunu söyledi ve şunları ekledi:
Bunu tekrar tekrar belli etti. Tüm toplumu kapsayan eşitliğe inanan birisi.
Başbakansa başka bir yerde Londra belediye başkanıyken arkadaşı Jennifer Arcuri'ye hibe ve erişim izni verilmesiyle ilgili herhangi bir çıkar çatışması olduğunu reddetti.
BBC'nin Andrew Marr Show'unda yapılan bir röportajda Johnson'a, Arcuri'ye kamu bütçesi ve belediye başkanlığı ticaret görevlerine imtiyazlı erişim hakkı verirken Büyük Londra İdaresi kurallarına uygun şekilde çıkar beyan edip etmediği sorulmuştu.
Johnson, “Bildirilecek bir çıkar yoktu” diye yanıtlamıştı.
Ve eklemişti: “Her şey kurallara uygun yapıldı... ve her şey yerli yerindeydi."
*İçerik orijinal haline bağlı kaldırarak çevrilmiştir. Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
https://www.independent.co.uk/news/uk/politics
Independent Türkçe için çeviren: Ata Türkoğlu
© The Independent