Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Erdoğan, partisinin Servet Tazegül Kapalı Spor Salonu’nda düzenlenen Mersin 8. Olağan İl Kongresi’ne katıldı.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Erdoğan, özetle şöyle konuştu:
Mersin bugün bir başka. Maşallah bambaşka. 2028’e hazır mısınız? Birilerine 2028’te ders vermeye var mısınız? Bugüne kadarki seçim sonuçlarının sebeplerini Mersinlide değil, kendimizde arıyoruz. Suç varsa bizim, yanlış varsa bizim. Ama bunu hep beraber telafi edeceğiz. Demek ki daha çok çalışmamız, daha çok gönüle girmemiz, daha çok emek vermemiz, ter dökmemiz gerekiyor.
Muhalefetin gönüllü figüranlığını yaptığı Türkiye’ye diz çöktürme senaryolarının tekmili birden üzerimize boca edildi. Hani Mehmet Akif Çanakkale Savaşı’nı anlatırken diyor ya, ‘Çehreler başka, lisanlar, deriler rengarenk. Sade bir hadise var ortada vahşetler denk.’ Bizim de istikbalimize ve istiklalimize yönelen saldırılar rengarenkti. Sadece sinsi niyetleri ortaktı. Hamdolsun, milletimizle kafa kafaya, kol kola, kalp kalbe verip bu alçak hesapları hep birlikte boşa çıkardık.
“Biz zalimler gibi kimseyi zorla yerinden etmeyiz”
Mersin’in beşeri zenginliği ülkesi ve bölgesindeki her gelişmeyle yakından ilgilenmesini mecburi kılıyor. Mesela, Suriye’deki 61 yıllık Baas rejiminin yıkılması ve ülkede kuşatıcı yeni bir yönetimin iş başına gelmesinin Mersin’e etkisi olacaktır. Çünkü burası halen 183 binin üzerinden geçici koruma statüsündeki Suriyeli muhaciri misafir eden ensar ruhlu bir şehirdir. Ülkelerindeki evlerini, işlerini yeniden ayağa kaldıracak Suriyeli kardeşlerimizden bir kısmı şüphesiz vatanlarına geri dönecektir. Suriye toparlandıkça zulmün ve yıkımın izleri silindikçe inşallah ülkemizle birlikte tüm dünyadan muhacirler dönüş yoluna girecektir. Ama hep söylediğimiz gibi kalanlara kapımız da gönlümüz de daima açık olacaktır. Biz zalimler gibi kimseyi zorla yerinden etmeyiz. Kimsenin hayatını keyfi yerine zindana çevirmeyiz. Kendini bilmez üç-beş ırkçı fanatiğin Türkiye Suriye dayanışmasına gölge düşürmesine göz yummayacağız. Suriye’nin toprak bütünlüğünü, sosyal barışını, imarını sağlamaya yönelik her gayrete destek vereceğiz. Görüyoruz ki Türkiye’ye özellikle büyük bir güven ve teveccüh söz konusu.
“YPG terör örgütüne karşı en küçük bir müsamahamız yok”
Bu ülkenin topraklarını işgal eden terör örgütlerini ya silah bıraktırarak ya bertaraf ederek Suriye üzerinde yeni senaryolar uygulanmasının önüne geçmekte kararlıyız. Bilhassa, ülkenin üçte birini işgal altında tutan YPG terör örgütüne karşı en küçük bir müsamahamız yok. Yakında bu meseleyi kökten çözerek adımları atmaya başlayacağız. Örgütün çok güvendiği güçlerin bölgedeki çıkarları ve hesapları değiştiği için gölgesine sığınarak küstahlaşacakları kimseyi bulamayacaklar. Avrupa’da yükselen seslere ise aldırış etmiyoruz. Avrupalılar önce kendi meselelerini çözsünler. Ondan sonra gelip bölgemize nizam vermeye kalksınlar. Böl, parçala, yönet politikasıyla son bir asırdır bu bölgede diledikleri gibi cirit atanların devri bitmiştir. Kim ne derse desin 100 yıllık oyun bozuluyor. Coğrafyamızda kardeşliğin, barışın ve istikrarın rüzgarı esiyor. Kalkınma ve refahın egemen olacağı yeni bir dönemin kapıları aralanıyor. Artık bölgenin geleceğini bu toprakları kadim halkları belirleyecek. Doğal kaynaklar üzerindeki her türlü tasarruf da bölgenin asıl sahiplerinin uhdesinde olacak. Allah’ın izniyle kimse bunun önüne geçemeyecek. İşte 2-3 gün önce biliyorsunuz, Suriye’nin Dışişleri Bakanı, Savunma Bakanı birlikte ziyaretime geldiler. Benden sonra Dışişleri Bakanımla, Savunma Bakanımla, İstihbarat Başkanımızla ayrıca toplantılar yaptılar. Çünkü şimdi hazırlığımız Suriye’nin geleceğine.
“Gazze örneği zulüm ile abat olunamayacağının çarpıcı bir ispatıdır”
Bu yeni dönem Mersin’in önünde de büyük fırsat pencereleri açacaktır. Şehrimizin şimdiden buna kendini hazırlaması gerekiyor. Aynı şekilde Gazze’de ateşkesle sağlanmaya çalışılan barış da bölgenin siyasi ve sosyal atmosferini değiştirecektir. Gazze örneği zulüm ile abat olunamayacağının çarpıcı bir ispatıdır. İsrail’in Gazze’de ve diğer şehirlerde uyguladığı zulümle dünyanın farklı yerlerinde yaşayan Musevilere de zarar vermiştir. Çünkü İsrail’in yaptığı kadın, çocuk, masum katliamlarından sonra artık hiç kimse bu topluma İkinci Dünya Savaşı’nda maruz kaldıkları soykırımın getirdiği mahcubiyet duygusuyla bakamayacaktır. Herkesin zihninde İsrail’in fırsatını bulduğunda kendi mensuplarından başka tüm insanları katledebileceği düşüncesi yer etmiştir. Nitekim fanatik siyonistler bu düşünceyi destekleyecek görüşlerini dini ve ideolojik argümanlarla pervasızca dile getirmekten çekinmiyor. En çok hedef aldıkları ülkenin Türkiye, toplumun da Türk milleti olması bizim bu zulme karşı sesini en çok yükselten devlet ve millet olmamızdan kaynaklanıyor.
Mersin'i yakından ilgilendiren bir diğer gelişme terör örgütü PKK'nın feshedilmesini, silahlarının teslim edilmesini ve militanlarının dağıtılmasını hedefleyen gayretlerdir. Cumhur İttifakı ortağımız sayın Bahçeli'nin konuyu gündeme getirmesiyle başlayan gelişmeler nihai aşamasına yaklaşmaktadır. Bölücü örgüt, şayet elebaşının çağrısını dinleyip gereğini yerine getirirse siyasi uzantısı da üzerine düşenleri yaparsa bunun kazananı 81 vilayeti ve 85 milyon ferdiyle tüm Türkiye olacaktır.
“Bölücü terör belası öyle veya böyle bertaraf edilecektir”
Eğer örgüt çağrıya uymayı reddeder, siyasi uzantısı da ipe un sermeye kalkarsa biz zaten başarıyla yürüttüğümüz operasyonlarımızla meseleyi kendi mecrasında çözeriz. Tercihimiz ülkemizin 40 yılına, on binlerce canına, yüzlerce milyar dolar kaynağının heba olmasına yol açan bu meselenin suhuletle, samimiyetle, kalıcı ve kati bir şekilde tarihe karışmasından yanadır. Bununla birlikte merhum Akif'in ‘Yumuşak başlı isem kim dedi uysal koyunum? Kesilir belki fakat çekmeye gelmez boynum’ mısralarındaki mesajını da kimse unutmasın. Bölücü terör belası öyle veya böyle bertaraf edilecektir. Elbette kahraman şehitlerimizin her türlü hesabı üzerinedir. Herkesin takip ettiği üzere tüm çalışmalar şehitlerimizin aziz hatıralarına, şehit yakınları ve gazilerimizin hassasiyetlerine en küçük bir halel getirmeyecek şekilde yürütülmektedir. Buradan tekrar hatırlatmak isterim ki, gerek ülke içinde gerek bölgemizde gerekse dünyada attığımız her adımın bir gayesi vardır. Bu da ülkemizin Türkiye Yüzyılı’na, geçmişin tüm sorunlarından arınmış, yüklerinden kurtulmuş, mevcut imkanlarını en üst düzeyde kullanan hedeflerine kararlılıkla yürüyen bir devlet olarak girmesidir. Artık yeni hayaller kurma, yeni projeleri hayata geçirme, yeni şeyler söyleme, yeni adımlar atma vaktinin geldiğine inanıyoruz. Biz bölgede istikrar istiyoruz, güvenlik istiyoruz, huzur ve refah istiyoruz. Biz Türkler, Araplar, Kürtler olarak hep beraber kazanalım, hep beraber kalkınalım istiyoruz. Bizimle bu yolda yürüyecek herkese kollarımız da kapımız da yüreğimiz de açıktır. Zihinlerinin gerisinde başka hesaplar olanlar da hiç kusura bakmasınlar artık kimseye bunları yutturamazlar, kimseyi kandıramazlar, kimsenin zihnini ve kalbini bulandıramazlar. Dünya düzeni siyasi ve ekonomik olarak yeniden kurulurken Türkiye’yi bunun dışında tutmaya kimsenin gücü yetmeyecektir.
Önce Adana kongresine katıldı
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Adana 8. Olağan İl Kongresi'ne katıldı.
Kongre öncesi Adana Yüreğir Serinevler Kapalı Spor Salonu önünde kendisini bekleyen vatandaşlara seslenen Erdoğan, "Birileri kırmızı kart göstermeye gayret ediyor. Bunlar pişpirik mi oynuyor, poker mi oynuyor, ne yaptıkları belli değil. Bunlar herhalde orta hakemliği falan yapamadılar, olsa olsa yan hakemlik görevini yapacaklar. Onların ellerine de birer kırmızı kart tutuştururuz yola devam ederiz. Benim 20 yıl futbolculuk hayatım var. Hayatımda hiç kırmızı kart görmedim. 22 yıldır biz götürüyoruz bu işi. Bu millet AK Parti’ye bugüne kadar kırmızı kart göstermedi. Ama bunlar kırmızı karttan da kurtulamadı" dedi.
“Adanalı Allah’ın adamıdır”
Kongredeki konuşmasında “Bu coğrafyadaki Yemen ağıtları, Sarıkamış ağıtları, her biri devlet olarak yüreğimizi dağlayan Avşar ağıtları, Adana'nın nasıl bir gönül iklimine, nasıl bir ruh derinliğine sahip olduğunun senetleridir, şahitleridir. Onun için biz Adana'yı bazıları gibi şalgamdan, kebaptan, pamuktan, portakaldan, özellikle de sıcaktan ibaret görmüyoruz” diyen Erdoğan sözlerine şöyle devam etti:
Adana şehitler yurdudur. Adana civan mert insanlar memleketidir. Adanalı Allah'ın adamıdır. Adana'nın ırmakları Göksu, Seyhan, Ceyhan, kökeni Türkistan'dan alan sadece Çukurova'yı değil, gönül coğrafyamızı sulayan ırmaklardır. Adana'nın yaylası sadece Toroslar değil, Balkan Dağları'dır, Kırım'dır, Ahıska'dır.
“Bulunduğumuz her makam milletimizin bize emanetidir. Hırsı, kibri, senlik-benlik kavgasını yanımıza yanaştırmadan aşkla hizmet etmektir”diyen Erdoğan özetle şu ifadeleri kullandı:
Bizim büyük hedeflerimiz var. Bunun için nefsimizi ayaklar altına alacağız. Gerekirse her türlü fedakarlıkta bulunacağız. Muhalefetin bizi çekmeye çalıştığı tuzaklara düşmeyecek, iş ve hizmet üretmeye, gönül siyasetiyle gönüller kazanmaya bakacağız. Milletin gönlüne gireni, unutmayın kimse oradan çıkaramaz. Milletin gönlünden düşeni ise kimse kurtaramaz. Bizim bu millete can borcumuz da var. Seçimlerde en az yüzde 50 alma hedefimize odaklanacağız. Rabbimiz insana çalıştığının karşılığı vardır diyor.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
“Kart oyunlarıyla muhalefetçilik oynuyorlar”
Biz muhalefet gibi hiçbir vizyon ortaya koymadan, hiçbir program geliştirmeden, hiçbir projeye kafa yormadan siyaset yapamayız. Kart oyunlarıyla muhalefetçilik oynayanların içler acısı haline bakarak 'bu iş tamam' diyemeyiz. AK Parti'nin hiçbir mensubu sadece başkalarının zaaflarından medet umarak armut piş ağzıma düş mantığıyla hareket edemez.
Suriye'de Baas rejiminin zulüm dönemi nihayet sona erdi. Suriyeli kardeşlerimiz özgürlükleri için 1 milyon kişiyi kurban verdiler. Biz de inancımıza, kültürümüze yaraşır bir politika izledik. Mazluma kucak açtık. Soframıza bir tabak da muhacirler için koyduk.
“Kazanan merhamet oldu”
Ülkemize sığınan bu mazlumları hedef gösterdiler. Milletimiz bu merhametsizliğe, bu nefret siyasetine sandıkta gereken cevabı verdi. Şimdi ne kapısını çalan var. Unutuldu. Biz bize yakışanı yaptık. Neticede kazanan merhamet oldu. Biz, gönüllü olarak ülkelerine dönmek isteyen kardeşlerimize gereken kolaylığı gösteriyor ama kimseyi de buna zorlamıyoruz.
Suriye'yi 3 parçaya bölerek kolayca yutulacak lokmalar haline getirme projesi çökmüştür
“Direniş iradesini kıramamıştır”
İsrail, 467 gündür uyguladığı soykırıma ve katliama rağmen Gazzeli kardeşlerimizin direniş iradesini kıramamıştır. Yarın ateşkes başlıyor. Gazze halkı rahat nefes alacak. Gazzeli kardeşlerimi bir kez daha muhabbetle selamlıyorum. Desteğimiz ve duamız Gazzeli kardeşlerimizle.
Ahlaksız iftiralara maruz bırakıldık. Hoyratça ellerine ne geçerse üzerimize fırlattılar. Bunların hiçbirini unutmadık ve unutmayacağız. 3-5 oy uğruna yalan söyleyen müfterileri unutmadık ve unutmayacağız. Bunları yapanların derdi hiçbir zaman Filistin olmadı. Sadece mazlumları istismar ettiler.
Independent Türkçe