Bahçeli'nin son Öcalan çıkışı: Devlet, hükümete karşı mı?

MHP lideri Devlet Bahçeli, dün partisinin meclis grubunda İmralı'daki Abdullah Öcalan için "sözümün arkasındayım" dedi

Fotoğraf: AA

Bahçeli'nin çıkışını değerlendiren eski AK Parti Milletvekili Şamil Tayyar; Bahçeli'nin kayyım atamalarından haberi olmadığını öne sürerek, Bahçeli'yle yakın çalışan Mümtazer Türköne'yi referans gösterdi.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Şamil Tayyar, sosyal medya hesabından şu uzun tespiti yaptı:

Devlet Bahçeli’nin Öcalan çıkışından Cumhurbaşkanımızın önceden haberi yoktu.

Bugün anlıyoruz ki kayyım atamasından da Devlet Beyin önceden haberi yok.

Cumhurbaşkanımız bir haftalık sessizlikten sonra Devlet Beye övgüler dizerek önerisini zarifçe rafa kaldırmış, arkasından kayyım atamaları gerçekleşmişti.

Bugünse Devlet Bey aynı zarafetle Cumhurbaşkanımızın adaylığına destek verip Öcalan önerisini tekrarlayarak kayyım politikasına set çekti.

Başka bir ifadeyle, fikri ayrılık güllelerini güllere sarıp sarmalayıp karşılıklı olarak birbirlerine atıyorlar.

Çok hayra alamet değil, bu tatlı atışma, sorun çözülemezse erken seçimi tetikleyebilir.

Bakın, son dönem Bahçeli’yle yakın çalışan ve Öcalan projesinin fikir babası olduğu konuşulan Mümtazer Türköne, Bahçeli’nin bugünkü konuşmasının hemen ardından kaleme aldığı yazısında ‘Devlet, hükümete karşı’ diye yazdı:

‘Erdoğan ile Bahçeli arasındaki pinpon maçını hükümetle devlet arasında nefes kesen bir karşılaşma olarak takip etmelisiniz.

Esenyurt ve kayyım gündemi ile Erdoğan’ın vurduğu topa, bugün Bahçeli, en ince ayrıntısına kadar düşünülmüş ve tasarlanmış, yumuşak bir plase vuruşla şık bir karşılık verdi.’

Cumhurbaşkanımızın hata yaptığını anlatan Türköne, Bahçeli’yle uzlaşmaysa erken seçimin gündeme gelebileceğini iddia etti.

Bu yazıyı hafife almayın, Devlet Beyin ruh halini yansıttığını düşünüyorum.

Son olarak ekleyim;

Öcalan ve kayyım arasında savrulan politikaların cumhur ittifakı içinde fikri ayrılığa yol açtığı ortada.

İki liderin bir araya gelip ortak politikada mutabakat aramalarını elzem görüyorum.

Türköne ne demişti?

Mümtazer Türköne, Türkish Post'ta yayınlanan yazısında, iki lider arasındaki gündemi pinpon maçına benzeterek şunları yazmıştı:

Kayyım siyaseti muhalefeti güçlendirecek ve iktidarın arkasındaki halk iradesinden kaynaklanan meşruiyeti zedeleyecek, zayıflatacak tasarruflar. Ekonomik krizi de dikkate alarak sonucu açık-seçik görebilirsiniz: Kayyım siyaseti diktatörlüğün değil erken seçimin kapısını açar. Sokak şimdiden muhalefetin eline geçmiş vaziyette.

Bahçeli zarif bir plase ile, pinpon topunu Erdoğan’ın kolunun ulaşamayacağı bir yere bıraktı. Aradaki iltifatlara, Erdoğan’a vadedilen tekrar seçilme şansına, kayyım siyasetine sahip çıkmasına takılmayın. Çok derin bir karşıtlığın bilek güreşini seyrediyoruz. Türkiye bölgesinde, hepimizin malumu olan ateş çemberinden geçiyor. Devlet tarafı meseleye yüz yıl sonrasının vizyonu ile bakıyor, hükümet tarafı ise bir-iki yıl sonra yapılacak seçime göre oyun planı kuruyor.

Top yine Erdoğan’ın önüne gelecek, ama gündemleri kendisine bağlayan ip incelmiş vaziyette, her an kopabilir.

Niyeti konusunda farklı senaryolar üretebilirsiniz, ancak Erdoğan mutadı üzre elindeki araçları kullanarak yürüyeceği siyasî patikayı tesviye edecek manevralar yapıyor. Her seferinde başarılı olmasının sebebi, amacı için her yolu mübah görmesi; Türkiye’nin en yakıcı gündemlerini bile araçsallaştırması. Hükümet ediyor ve bütün araçlara hükmediyor. En kötüsü, tarihin tekerrür edebileceğini, toplumun balık hafızalı olduğunu düşünüyor. Ve büyük bir hata yapıyor. 

 

Independent Türkçe

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU