Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink cinayetinin tetikçisi Ogün Samast'a, hakkında "silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek" suçundan açılan davanın birleştiği dosya kapsamında yurt dışına çıkış yasağı tedbiri konuldu.
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuksuz sanık Ogün Samast, Trabzon Akçaabat Adliyesi'nden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla bağlanırken avukatı salonda hazır bulundu.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Ali Fuat Yılmazer ve Ramazan Akyürek'in de aralarında olduğu bazı sanıklar bulundukları cezaevlerinden duruşmaya SEGBİS'le bağlandı. Dink ailesinin avukatları ile sanık avukatları ise duruşmaya katıldı.
Duruşmada kimlik tespiti yapılan Samast ikamet adresi olarak Düzköy'deki bir adresi söyledi. İşsiz olduğunu belirten Samast herhangi bir geliri olmadığını ifade etti.
Bu arada, Samast'ın eşi de Akçaabat Adliyesi'ndeki duruşma salonunda izleyici olarak yer aldı.
Gazetecilerin sorularına cevap vermedi
Duruşmada savunması sorulan Ogün Samast, iddianameyi bugün duruşma başladığında kendisine tebliğ edildiği için inceleyemediklerini ve bu nedenle savunma hazırlayamadıklarını belirterek süre talebinde bulundu.
Mahkeme heyeti, sanık Samast ve avukatına süre verilmesine karar vererek sanığı devam eden duruşmadan vareste tuttu.
Bunun üzerine SEGBİS'le bağlandığı duruşmadan ayrılan Samast, Akçaabat Adliyesi çıkışında gazetecilerin sorularını yanıtsız bıraktı. Samast ve eşi daha sonra otomobille adliyeden ayrıldı.
Duruşmada savunma yapan sanık Ali Fuat Yılmazer, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin (AİHM) Hrant Dink cinayetine ilişkin etkin soruşturma yürütülmediğine yönelik ihlal kararı verdiğini söyledi.
Devamında haklarında yeni bir delil olmadan bu davanın açıldığını öne süren Yılmazer hukuksuz biçimde davaya dahil olduklarını iddia etti.
Yılmazer, sanık Samast'ın cinayetin ardından savcılık ifadelerinde gizlediği bir şey olmadığını, haklarındaki delillerin asılsız olduğunu öne sürdü.
Ogün Samast’ın o dönem savcılığa verdiği ifadesini sanık Yasin Hayal’in reddettiğini iddia eden sanık Yılmazer, Hayal'in bu ifadelerinin çelişkili olduğunu savundu.
Yılmazer, sanık Erhan Tuncel ve Yasin Hayal'le olan ilişkisinin detaylıca araştırılması gerektiğini ifade ederek "Yasin Hayal'in o tarihte ısrarla inkar ettiği Ogün Samast'ın ifadelerine 'Doğrudur.' şeklinde beyanı olmuş. Bunlar bana göre şaibeli beyanlar. Bu beyanların ayrıca maddi gerçeklik bakımından teyit edilmesi gerekir. Yasin Hayal o tarihte ısrarla reddetti. Bu ifadeler neden değiştirildi?'' dedi.
Sanık Erhan Tuncel'in kendi ismini vermesi dışında hakkında başka delil olmadığını savunan Yılmazer, bunun dışındaki iddiaları ispatladığını, Trabzon’a hiç gitmediğini, devre arkadaşı olduğunu ifade ettiği Engin Dinç ve Faruk Sarı dışında hiç kimseyle konuşmadığını, dosyadaki sanıkları bu davada tanıdığını iddia etti.
Sanık Ersin Yolcu ise FETÖ'ye ait hiçbir faaliyette bulunmadığını ve sanıkları tanımadığını savunarak suçsuz olduğunu öne sürdü.
Mahkeme başkanının, "Yasin Hayal, 'Arkanızda Ali Fuat Yılmazer, Ramazan Akyürek veya üçüncü şahıslar var.' dedi mi?'' sorusu üzerine Yolcu, kendisine böyle bir şey söylenmediğini ifade etti.
Sanık Erhan Tuncel, delillerin toplanmasını isteyerek mahkeme başkanının reddi talebinde bulunduğunu söyledi. Tuncel, "iddianamenin kabul usulünden ve sonradan hakkında verilen ilgisiz beyandan dolayı kamuoyu oluşması" nedeniyle böyle bir talepte bulunduğunu kaydetti.
Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, hakkında yurt dışına çıkış yasağı tedbiri konulmasına hükmettiği sanık Samast'ın savunmasının gelecek celse alınmasına karar verdi.
Sanıklar Faruk Sarı ve Yahya Öztürk hakkındaki yakalama kararının beklenmesini kararlaştıran heyet, sanıklar Ahmet İskender, Ersin Yolcu ve Adem Sağlam hakkında uygulanan yurt dışına çıkış yasağı tedbirinin devamına hükmetti.
Heyet, sanık Erhan Tuncel'in mahkeme başkanının reddi talebinin geri çevrilmesine karar vererek duruşmayı 6 Mart'a erteledi.
AA