CHP Genel Başkanı Özgür Özel, T24 yazarlarının sorularını yanıtladı. “Tek başına kazanamayacağımız belli olan yerlerin ya da İYİ Parti’nin tek başına kazanamayacağı yerlerin kaybedilmesi durumunun seçmene izahı mümkün olmaz. Eski dosttan düşman olmaz. Birbirine kaybettirmek üzerine bir siyaset kurmayı doğru bulmam” diyen Özel’in bazı yanıtları şöyle:
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
İYİ Parti bu konuya yapıcı yaklaşırsa ki ben Meral Hanım’la aramdaki kişisel hukukun buna katkı sağlayacağını düşünüyorum. Kendisini daha önce 'Genel Başkanım' diye aradığımda, bana ‘abla’ dememi söylerdi. 'Hayırlı olsun' demek için aradı. O beni ‘genel başkanım’ diye aradığında da ‘Şimdi nasıl olacak?’ dedim, gülüştük. Yani aramızdaki abla-kardeş hukukunun da partilerin arasında erimesi gereken buzlar varsa onların erimesine imkân tanıyabileceğini düşünüyorum. Takdir Sayın Genel Başkanın, ayrı bir karar alırlarsa ona da saygılı oluruz. Kimse bizle ittifak yapmak zorunda değil ama ben bir şekilde bütün Türkiye’de; bütün seçim bölgelerinde değil ama tek başına kazanamadığımız yerlerde kaybettirmenin seçmene de partilerimize de Türkiye’ye de kaybettirmek olacağını ve izah etmekte güçlük çekeceğimizi düşünüyorum. Eğer onlar da uygun görürse yapıcı bir süreci başlatacağız.
Akşener’le görüşme
O konuda henüz bir karar vermiş değiliz. Meral Hanım talep ederse olabilir. Meral Hanım’dan bir talep gelmezse biz de bir telefon açıp nasıl yapalım diye sorabiliriz.
HEDEP’le ilişkiler
İki Eş Başkan da beni aradı. 'Hayırlı olsun' ziyaretine de gelecekler. Ben genel başkanlar düzeyinde HEDEP’in meseleye tam olarak nasıl baktığını duymak isterim. Karşılıklı görüşmemiz lazım. Eş Genel Başkanlarla görüştükten sonra ben parti meclisine bu konuda bilgi vereceğim. Gerçekten HEDEP ne istiyor? Çünkü bazı açıklamalar var. Ben genel başkanlar düzeyinde HEDEP’in meseleye tam olarak nasıl baktığını duymak isterim. Türkiye’deki Kürtlerin önemli bir bölümünün, sol seçmenin bir bölümünün oyunu alan bir partiden söz ediyoruz. Ama benim, 'İlla kapalı kapılar ardında olsun, açık görüşmeyiz' falan gibi bir şeyim yok. Aksi durumda zaten olmayan ittifakı AK Parti dezenformasyonla ilan ediyor. 'Bunlar anlaştı, şöyle oldu böyle oldu' diye. Bir şey yaparsak göz önünde yaparız, yapmayacaksak da yapmayız."
“Ekrem Bey’le kardeşlik hukuku diye tanımladığımız bir ilişki var”
Ekrem Başkan'la aramızda daha önce de söylediğim gibi kardeşlik hukuku diye tanımladığımız bir ilişki var. Bu ilişkim CHP’de pek çok kişi ile de var. Mesela Burhanettin Bulut’la da var. O yüzden ben iletişimdeki yeteneklerini bildiğim için basın ilişkilerini Burhanettin Bulut’a verdim. Halkla ilişkilerde başarılı kurumsal ilişkiler tecrübesi olan, her şeyi sıfırdan başlatabilecek, herkese eşit davranacağını düşündüğüm bir arkadaşa verdim. Ekrem Bey’le de birbirimize güvenimizi zedeleyecek hiçbir şey yaşamadık. Ekrem Bey İstanbul’a mühürlü, ben Cumhuriyet Halk Partisi’ne mühürlüyüm. Türkiye ile ilgili bir iddia koyacaksak o zaman en doğru adayı belirleyecek, bugünden Ekrem İmamoğlu olarak belirlendi diye bir şey yok. Erdoğan’ı yenecek veya AK Parti’yi yenecek, sosyal demokrasiyi Türkiye’de iktidar yapacak kimse bizim adayımız olacak. Birlikte kazanacağız. Birileri bu ilişki bozmaya çalışacaklar. Ben buna izin vermeyeceğim. Ekrem Bey, İstanbul'la ilgili konularda bana bilgi veriyor. Ben ona önerilerde bulunuyorum. Ben partiyle ilgili meselelerde bütün sevdiğim, güvendiğim arkadaşlarıma akıl danıştığım gibi Ekrem Bey’e akıl danışıyorum ama aramızda bir vesayet ilişkisi olduğunu iddia etmek, birincisi bana, ikincisi Ekrem Bey'e, üçüncüsü partiye büyük haksızlık. Bazı olumsuz şeyler çift yönlü konuşuluyor. Böyle konularda kim ne biliyorsa savcıya gitsin. Ben bütün Türkiye’nin önünde kazandım kurultayı. Hiçbir belediye başkanına kurultay için söz vermedim. Bana da bir sürü iddia geldi. Parti şunu yapıyor, şu belediye başkanı şunu yapıyor, delegelere. Dedim ki Kemal Bey'in haberi yoktur dedim.
Söyleşinin tamamına ulaşmak için tıklayınız
T24