İsrail’in silahlı insansız hava araçlarının (SİHA) hareket eden herkesi hedef almasına ve Hamas yönetiminin merkezi olan Gazze’nin neredeyse tamamen felç olmasına rağmen, İsrail ordusu ile İzzeddin El Kassam Tugayları arasındaki en şiddetli çatışmalar, Şifa Hastanesi ve Kudüs Hastanesi civarında kaydedildi.

Savaşın 38. gününde, İsrail ordusunun hasta, yaralı ve sağlık personelini boşaltmaya çalıştığı hastanelerin çevresinde çatışmalar yoğunlaştı.

Üç gündür devam eden bu çatışmalar, Gazze Şeridi’nin kuzeyindeki tüm hastanelerin tamamen hizmet dışı kalmasına yol açtı.

Gazze Sağlık Bakanlığı, Gazze’nin kuzeyindeki tüm hastanelerin hizmet dışı olduğunu, Şifa Hastanesi’nin yoğun bakım bölümündeki prematüre bebek ve hastaların elektrik kesintisi, bombardıman ve sıkı kuşatma nedeniyle hayatını kaybettiğini duyurdu.

İsrail, Gazze Şeridi’ndeki en büyük hastane olan Şifa Hastanesi’nin altında tüneller olduğunu, burada Hamas ve askeri kanadı İzzeddin el-Kassam liderliğinin ofislerinin bulunduğunu iddia ediyor.

Bu iddia da hastaneyi savaşın en önemli hedeflerinden biri haline getirdi ve adeta bir toplu mezara dönüştürdü.

Gazze Şeridi’ndeki Sivil Savunma Servisi, yüzlerce cesedin Şifa ve Kudüs hastanelerinin yakınlarında, tankların da yaklaştığı alanlarda yerde yattığını bildirdi.

Gazze Sağlık Bakanlığı Genel Müdürü Münir El Burş, Şifa Hastanesi’nin avlusunda 100 cesedin çürüdüğünü bildirdi.

Filistin Sağlık Bakanlığı Sözcüsü Eşref El Kudra ise Gazze’deki Şifa Hastanesi’nde son üç gün içinde üçü prematüre bebek olmak üzere en az 32 hastanın öldüğünü söyledi.

Kapılarında tanklar bulunan ve tüm hastalarını ve personelini tahliye etmeye başlayan Kudüs Hastanesi’nin aksine İsrail, Şifa Hastanesi’ni SİHA’larla kuşattı.

Tanklar ise hastanenin yüzlerce metre uzağında bulunuyor.

Gazze’nin kuzey bölgesindeki 35 hastaneden 23’ü tamamen çalışmayı durdurdu.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, savaşın sonunun yakın olmadığını söyledi.

Netanyahu, Gazze sınırında İsrail askerlerine yaptığı ziyarette, “Bu bir operasyon değil, sonuna kadar bir savaş. Bunu bilmeniz benim için önemli. Rehineleri geri getirmek için çalışacağız, bölge sakinlerinin tam güvenliğini sağlayacağız ve Hamas’ı bitireceğiz” dedi.

İsrail Dışişleri Bakanı Eli Cohen ise Gazze Şeridi’ndeki çatışmalarda ateşkes sağlanması için İsrail üzerindeki siyasi baskının arttığını kabul etti.

Cohen, konuya ilişkin açıklamasında, “Diplomatik açıdan İsrail üzerinde baskının artmaya başladığının farkındayız” dedi.

Bakan, İsrail’in söz konusu diplomatik baskının ne kadar süreceğine inandığına dair bir soruya ise ‘iki ila üç hafta’ yanıtını verdi.

İsrail, Hamas’ın 7 Ekim’deki saldırısından sonra savaş için yeşil ışığı aldı. Ancak ışık, artık kırmızıya ulaşmadan turuncu rengin sonuna geldi.

İsrail, kalan bu süreyi değerlendirme amacıyla saldırılarını artırdı.

İsrail Ordu Sözcüsü Daniel Hagari, Han Yunus Tugayı’ndaki tanksavar sisteminin komutanı Yakup Aşur, Hamas Askeri İstihbaratının eski Başkanı Muhammed Dababaş, Beyt Lahya’daki askeri destek bölüğünün komutanı Tahsin Muslim, Zeytun bölgesindeki Hamas askeri istihbarat soruşturma memuru Cihad Azzam ve Refah Tugayı’nın propaganda sisteminin başı Munir Harb’ın öldürüldüğünü duyurdu.

İsrail ordusu ayrıca, Kudüs Hastanesi yakınlarında faaliyet gösteren bir hücre üyelerini öldürdüğünü bildirdi. Şati kampının eteklerine baskın düzenlendiğini, silahlar, muharebe teçhizatı ve harekat planları, yanıcı maddeler ve çok sayıda patlayıcı maddeler bulunduğunu duyurdu.

İsrail ordusu, deniz yüzeyinin üstünde ve altında şişme botlar, patlayıcı cihazlar ve mühimmat türleri bulunduğunu duyurdu.

Hamas ise İsrail’in Gazze’deki ‘hayali ilerlemeyi’ pazarlamaya çalıştığını ve bölge sakinlerine ayrıca psikolojik savaş açtığını bildirdi.

Hamas Sözcüsü Fevzi Barhum, “Direniş kararlı ve yükseliyor. Savaşı tam bir farkındalık, anlayış ve yetenekle yönetiyor, sahanın yönetimini kontrol ediyor” dedi.

Barhum, “Belirli yerlerde işgal tanklarının bulunması, sahayı kontrol ettikleri anlamına gelmiyor. Direniş günün her saati yaratıcı operasyonlar yürütüyor, düşman tanklarını ve zırhlı araçlarını imha ediyor, askerleri savaşın her cephesinde öldürüyor” diye ekledi.

Kassam Tugayları da ayrı ayrı yaptığı açıklamada, çeşitli yerlerde tank, araç ve zırhlı personel taşıyıcıları imha ettiklerini, binalarda saklanan askerlere saldırdıklarını, bir askeri de keskin nişancıyla yaraladıklarını duyurdu.

Açıklamada, Gazze şehrinin kuzey ve güneyinde birçok cephede şiddetli çatışmaların sürdüğü de ifade edildi.

Mağdurlara ilişkin güncellemeler, Gazze’deki hastanelerin abluka altına alınması, sokaklara tankların konuşlandırılması, iletişimin kesilmesi ve hastanelerin kuşatılmasıyla büyük ölçüde kesildi.

Uluslararası topluma çağrıda bulunan Filistin Kızılayı, ambulans ekiplerinin Gazze Şeridi’ndeki yaralı ve hayatını kaybedenlerin cesetlerini almak için güvenli erişiminin sağlanmasını talep etti.

Açıklamada, İsrail güçlerinin ambulansların yaklaşmasını engellediği ve hareket etmeye çalışan herkesi hedef aldığı belirtildi. Bu nedenle sivil savunma ekipleri ve ambulansların, Gazze’de kuşatma altındaki vatandaşlara, evlerinde veya enkaz altında kalan yaralı ve cesetlere ulaşamadığı bilgisi verildi.

İsrail, güvenli olduğunu söylediği güney bölgeleri de dahil olmak üzere Gazze Şeridi’ndeki çeşitli bölgeleri vurmaya devam ediyor.

Filistin Sağlık Bakanlığı, İsrail’in saldırıları sonucu 11 bin 240 kişinin hayatını kaybettiğini, 28 bin 200 kişinin ise yaralandığını açıkladı.

Açıklamada, hayatını kaybedenler arasında 4 bin 609 çocuk, 3 bin 100 kadın ve 678 yaşlı olduğu belirtildi.

İletişimin kaybedilmesinin ardından bilgi toplamanın zorlaştığına dikkat çeken Sağlık Bakanlığı’na göre, dün hayatını kaybedenler bu rakamlara dahil edilemedi.

Bakanlık, bin 700’ü çocuk olmak üzere 3 bin 250 vatandaşın hala kayıp veya enkaz altında olduğunu da ekledi.

*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

Şarku'l Avsat'ın haberlerine ulaşmak için tıklayın