NATO-Rusya... Uçuruma kayma senaryoları

'NATO'da birilerinin halen Rusya'dan korktuğuna dair Rus varsayımları döneminin tamamen kapandığını' söyleyen Zelenski'nin baskısıyla NATO gerçekten de çatışma yönüne kayacak mı?

NATO'nun Almanya'da gerçekleştirdiği 'Air Defender 23' tatbikatı, 10 bin asker ve 250 savaş uçağının katılımıyla İttifak tarihindeki en büyük hava tatbikatı olma özelliğini taşıyor / Fotoğraf: AFP

Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü'nün (NATO) Almanya'da gerçekleştirdiği 'Air Defender 23' tatbikatı, son haftalarda NATO ve Rusya savaş uçakları arasında gerilimin tekrarlanmasıyla üye ülkeler ve Rusya arasında 'yükselen hava tansiyonunu' caydırmaya yönelik bir mesaj olarak değerlendirilebilir mi?

Rusya ve Ukrayna arasında gerginlik ileri bir boyuta taşınırken, NATO, Ukrayna'yı destekleme rolünden vazgeçmiyor.

Birleşik Krallık ve Almanya geçen mart ayında Estonya ve diğer ülkelerde konuşlu 'NATO Hava Polisi' görevlerine katılmak üzere hava birliklerini gönderme kararı almıştı.

Bu gergin sahneyi takip eden biri kesin olarak biliyordur ki, sürtüşme dönemini çatışma dönemi takip edecek.

Bu da Rus yazar Anton Çehov'un bir romanının ilk bölümünde duvarda asılı olan bir tabanca varsa üçüncü bölümde bunun mutlaka patlayacağı sözünü akıllara getiriyor.

'Air Defender 23' tatbikatı, NATO'nun konvansiyonel silahlar alanında, özellikle sayı ve mühimmat açısından Rusya'ya karşı açık bir üstünlüğü olduğunu şüpheye mahal bırakmayacak şekilde gösteriyor.

12-23 Haziran tarihlerini kapsayan ve 10 bin asker ile 250 uçağın yer aldığı bu tatbikat, Avrupa ülkelerinin militarizasyon yolundaki genel eğilimine bağlı olarak daha önceki yıllarda yapılan tüm tatbikatlardan çok daha büyük bir ölçekte gerçekleştiriliyor.

Peki, mevcut şartlarda bu adım sözlü ve fiili olarak Rusya'ya atılmış bir adım mıdır?

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

ABD'nin Almanya Büyükelçisi geçten günlerde uluslararası basına yaptığı açıklamada "Dünyadaki herhangi bir lider, bu tatbikatın ittifak ruhu açısından gösterdiği şeyi ve gücünün anlamını fark etmezse çok şaşırırım" ifadelerini kullandı.

Bir yandan Almanya'nın Avrupa'nın kalbindeki yeni konumuna yapılan vurgu, diğer yandan ise bugün NATO tarafından kendisine biçilen rol dikkat çekiyor.

Buna kaderin cilvesi ya da Putin'in politikalarının sonucu diyebiliriz. Zira Almanya, NATO'nun gidişatının reddine öncülük eden -Donald Trump ile Angela Merkel arasında tırmanan anlaşmazlıklar bunun bir kanıtı- bir ülkeden, Ukrayna savaşının bazılarının klinik olarak ölü kabul ettiği NATO'ya hayat öpücüğü vermesinin ardından açık bir askeri rol oynayan ve Avrupalılar ile ABD'liler arasındaki yakınlığın yeniden sağlanmasını memnuniyetle karşılayan bir Almanya'ya doğru güçlü bir şekilde değişti.

Avrupa ülkeleri arasında Almanya, özellikle daha gözüpek bir mücadeleci duruş sergilemenin yolunu arıyor.

Putin'in Ukrayna'daki operasyonu, Berlin'i onlarca yıllık ihmalinin ardından silahlı kuvvetlerine tekrar ilgi göstermeye sevk etti.

Alman Hava Kuvvetleri Komutanı Korgeneral Ingo Gerhartz'a göre Almanya'nın daha fazla sorumluluk alması ve bazen Avrupa'daki NATO ülkeleri arasında inisiyatif dizginlerini eline alması gerekiyor.

Rusya'nın Ukrayna'daki askeri operasyonu, Almanya'nın önemli bir uluslararası güç olarak eski günlerine dönmesi ve tarihi askeri varlığını ilan etmesi için altın bir fırsat mı yarattı?

Gerhartz "Bu tatbikat ile bunu yapabileceğimizi kanıtlayacağız ve bu NATO topraklarının kırmızı çizgimiz olduğunu göstereceğiz" diyor.

Bu NATO askeri tatbikatları, müttefik hava kuvvetlerinin Avrupa'da ve Güney Kore ve Japonya gibi ortakları korumak için başka yerlerde daha iyi konuşlanmasına yardımcı olacaktır.

Ancak NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg'in daha önce birkaç kez uyardığı bir çatışmaya kaymadan NATO ne kadar ilerleme kaydedebilir?

'Air Defender 23' tatbikatları Rusların endişelerini artırıyor. Hele de ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin, bütün NATO ülkelerine Ukrayna'ya daha fazla silah sağlamaları çağrısında bulunmuşken.

Kiev'e verilen istihbarat desteği, askerlerinin eğitilmesi ve Ukrayna topraklarında inşa edilen biyolojik laboratuvarlar ve amaçları hakkında halen soru işaretleri taşıyan NATO faaliyetleri de cabası.

Ukrayna'ya füze ve topçu silahlarının yanı sıra cömertçe yapılan silah akışından anlaşıldığı kadarıyla çatışma gerçekten de gerçekleşiyor gibi görünüyor.

Bu silahlar, savaşı uzağa değil yakın bir zaman dilimine getirecek ve bunu Rusya ile Ukrayna arasındaki çatışma kapsamından çıkararak Ukraynalıların vekilliğine gerek kalmadan Rusya ve NATO arasındaki doğrudan askeri çatışmalara dönüştürecek.
 


Rusya, NATO ile doğrudan bir çatışma yaşanmaması için NATO'nun tüm unsurlarını ve özel kuvvetlerini geri çekmesi gerektiğini savunuyor.

Buna ek olarak Ruslar eski Sovyetler Birliği sınırlarında şüphe uyandıran laboratuvarlar hakkında kapsamlı bir soruşturma yürütülmesini ve Brüksel ve Washington tarafından Rusya'ya uygulanan yaptırımların iptal edilmesini istiyorlar.

Rusya tarafının istekleri hayal ürünü gibi görünüyor. Bu nedenle dünya yakında bir gün uyandığında, Putin'in seher vaktinde, Ukrayna'ya teslim edilen ABD yapımı F-16'lar Rusya topraklarını bombalamaya devam ederse, uçakların kalktığı havaalanlarının ve herhangi bir Avrupa bölgesinin Ruslar tarafından tereddüt edilmeksizin bombalanacak bir hedef olarak kabul edileceğini söyleyen bir ültimatom verdiğini görürse şaşırtmayacaktır.

İşin endişe verici ve tehlikeli tarafı, artık mesele sadece F-16 uçaklarıyla sınırlı değil. Geçtiğimiz çarşamba günü ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı (CENTCOM) sorumluluk alanına dahil olan bölgede F-22 Raptor savaş uçağının konuşlandırılacağını duyurdu.

Bu karar, bölgedeki Rus savaş uçaklarının endişe verici ve profesyonel olmayan davranışlarının artmasının ardından geldi.

'NATO'da birilerinin halen Rusya'dan korktuğuna dair Rus varsayımları döneminin tamamen kapandığını' söyleyen Zelenski'nin baskısıyla NATO gerçekten de çatışma yönüne kayacak mı?

Bu ayın 3'ünde ABD medyası, Beyaz Saray'ın Ukrayna'ya uranyum tank mermileri tedarik etmeyi kabul etmek üzere olduğunu bildirdi. İngiltere de geçen mart ayında bu konuda benzer bir açıklama yapmıştı.

Putin, birkaç hafta önce askeri liderlerle yaptığı bir toplantıda, Rusya'nın seyreltilmiş uranyumdan daha fazlası ile yanıt vermeye hazır olduğunu vurguladı.

Belarus'ta yakın zamanda konuşlandırılan taktik nükleer silahları çıkarma zamanı geldi mi?

Peki bunun ardından NATO'dan nasıl tepkiler gelecek?

Bu, Allah'ın rahmeti olmazsa, seyreltilmiş uranyumdan taktiksel ve stratejik uçuruma doğru bir kayış demektir.

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir. 

Independent Türkçe için çeviren: Sema Sevil

Şarku'l Avsat

DAHA FAZLA HABER OKU