Deprem bölgesindeki nakliyeciler anlatıyor: Taşımak için dokunduğumuz eşyanın sarsıntısından korkuyoruz

Kentte bulunan nakliye firmaları bu büyük göç dalgasını karşılamakta yetersiz kalıyor

6 Şubat tarihinde Kahramanmaraş merkezli yaşanan iki büyük deprem, birçok ilde büyük bir yıkım yarattı.  

Hatay'dan Diyarbakır'a birçok kenti ve milyonlarca insanı etkileyen depremde şimdiye kadar resmi rakamlara göre 45 bin 089 kişi hayatını kaybetti, binlerce yurttaş ise yaralandı. 

Birçok kentte enkaz kaldırma çalışmaları devam ederken enkaz altında kalanların sayısı henüz bilinmiyor.

Depremin etkili olduğu kentlerde büyük bir göç dalgası söz konusu.

Türkiye'nin neredeyse her köşesine yayılan bu göç sonucunda birçok kent hayalet kasabaya doğru evriliyor. 

Büyük yıkımın olduğu Adıyaman'da yaşanan göç de büyük. Adıyamanlıların çoğu köylerdeki evlerine veya yakınlarına gidiyor.

Bir kısmı ise farklı kentlere göç etti. Göç edenlerin arasında AFAD'ın tahliye ettikleri de var. 

Kentin birçok noktasında çadır kentler kurulmuş ancak buralarda boş çadırlar görmek mümkün. Burada kalanlar, gitmek için imkanı olmayanlardan oluşuyor.

Ya da ev veya dükkanlarını korumak veya tahliye etmek için bekleyenlerden. 

Kentteki birçok sokak neredeyse bomboş. Depremin ilk günlerinde mahşer kalabalığını andıran Atatürk Bulvarı bile oldukça sakinleşmiş durumda.

Her sokakta her caddede nakliye araçlarına rastlamak mümkün.

Eşyalarını alan Adıyamanlılar, yaşananları ve harabeye dönmüş kentleri bırakarak başka yerlere göç ediyor. 
 

(4).jpeg
Fotoğraf: Şenol Balı/Independent Türkçe​​​​​​​

 

Türkiye'nin birçok kentinden nakliyeciler deprem bölgesine geldi 

Göç etmek için eşyalarını hasarlı binalardan çıkarmak veya çıkaracak araç veya ekipleri bulmak her geçen gün zorlaşıyor.

Kentte bulunan nakliye firmaları bu büyük göç dalgasını karşılamakta yetersiz kalıyor.

Gaziantep, Urfa, Mardin gibi kentlerden gelen firmalar da yeterli olmayınca daha uzaktan hatta İzmir gibi kentlerden vinç, kamyon gibi araçlar gelmeye başladı. 

Nakliyeciler, dörder beşer gruplar şeklinde hasarlı evlere girerek eşyaları önce söküyor, ardından asansörle indirip kamyonlara yüklüyor.

Peki, sarsıntıların devam ettiği bu binalara giren insanlar ne hissediyor?

Konuştuğumuz nakliyeciler, "alışmanın mümkün olmadığı bir korku" şeklinde yanıtlıyor. 
 

(2).jpeg
Fotoğraf: Şenol Balı/Independent Türkçe​​​​​​​

 

Peki, neden göze alınıyor bu ölümcül risk?

Kimisinin gerekçesi para kazanmak olsa da hepsinin ortak kaygısı depremzedelere ait eşyaları kurtararak onlara yardımcı olmak.

İzmir'den günler önce araçlarıyla gelen bir grupla, hasarlı evlerden eşya çıkarmanın kendilerine yarattığı duyguları konuştuk.

Hepsinin verdiği cevapta korku ve yaraları sarma isteği iç içeydi. 
 

Kentin her köşesinde bir nakliye aracına rastlamak mümkün.jpg
Kentin her köşesinde bir nakliye aracına rastlamak mümkün / Fotoğraf: Şenol Balı-Independent Türkçe

 

"Taşıdığımız malzemenin sarsıntısından bile korkuyoruz" 

Ahmet Çıtırdı isimli nakliyeci, geçtiğimiz günlerde bir grup arkadaşı ile beraber asansör, kamyon gibi araçlarını alarak İzmir'den Adıyaman'a geliyor.

Oldukça yoğun çalışıyorlar ve talep sürdükçe devam edeceklerini dile getiriyorlar.

Yaşanan göçe dikkat çeken Çıtırdı, talebin çok fazla olduğunu ifade etti: 

Talep üzerine geldik buraya. İnsanlara yardım etmeye çalışıyoruz. Elbette maddi olarak da kazanıyoruz ama hasarlı evlere girmemizden dolayı hem endişe duyuyoruz hem de duygusal anlamda yıpranıyoruz. Karşıdaki insanlara yardım etmek zorunda hissediyoruz. İnsanlar zor durumda. Kendi giremedikleri evlere biz giriyoruz. Çalışmalarımızı bu risk altında devam ettiriyoruz. Korktuğumuz zamanlar çok oluyor. Taşıdığımız malzemenin sarsıntısından bile tedirginlik duyuyoruz. Bir kere gelmişiz ne yapalım. Elimizden geldiğince hızlı almaya çalışıyoruz eşyaları. Vicdani olarak da göçük altında kalanların ailelerine baktığımızda veya 7 katlı bir binanın 3 kata düştüğünü gördüğümüzde kötü hissediyoruz.
 

Ahmet Çıtırdı- Nakliyeci.jpg
Ahmet Çıtırdı, nakliyeci

 

"Eşyalara dokunmak garip hissettiriyor"

İzmir'den Adıyaman'a gelen bir başka nakliyeci ise Muzaffer Koç. Koç da diğer arkadaşları gibi gün boyunca çalışıyor ve akşamları aracında yatıyor. 

Depremzedelere yardımcı olmak için buraya geldik. İnsanlar deprem bölgesini terk ediyor, eşyalarını almak istiyor. Bu yüzden bazen girilmeyecek dairelere bile girdiğimiz oluyor. İnsanların eşyalarını kurtarmaya çalışıyoruz. Hepimizde büyük korkular var. O eşyalara dokunmak garip hissettiriyor.  Buradayken insanların ölmelerine de kurtarılmalarına da şahit olduk.  Bir taraftan da acılarına destek olmak için buradayız.
 

Muzaffer Koç- Nakliyeci.jpg
Muzaffer Koç, nakliyeci 

 

Ev taşımada fahiş fiyat uygulaması 

Koç, "Fiyatları uygun tutmaya çalışıyoruz. Ama bazı arkadaşlarımız yüksek miktarda tutuyor. Biz yardımcı olmaya çalışıyoruz bu yüzden çok yük olmamaya gayret gösteriyoruz" ifadelerini kullanarak son dönemlerde kentte en çok tartışılan konulardan birine dikkat çekti.

Göç etmek isteyenlerin çok, naklîye araçların veya asansörcü sayısının az olmasından dolayı ev taşıma işlemi için arttırılan fiyatlar.
 

(3).jpeg
Fotoğraf: Şenol Balı/Independent Türkçe​​​​​​​

 

Konuştuğumuz kent sakinleri, daha önce 2 bin ile 5 bin dolaylarında olan bu bedelin 20 bin TL'ye kadar çıkarıldığını söylüyor.

Buna asansör veya vinç ücreti eklendiğinde ev taşımanın bir depremzedeye olan maliyeti oldukça yüksek oluyor.  

Bu durum, taşınmak için boş araç bulamayan depremzedelerin şikâyet ettiği en temel konularından biri. 
 

(1).jpeg
Fotoğraf: Şenol Balı/Independent Türkçe​​​​​​​

 

Adıyaman Valiliği, ev taşıma ücretine sınır koydu

Öyle ki 18 Şubat tarihinde Adıyaman Valiliği bir açıklama yaptı ve uygulanan fahiş fiyatların, yayınlanan genelge ile belli bir aralıkta tutulduğunu açıkladı.

Genelgede, depremzedeler için ev taşıma ücretlerinin şu şekilde sınırlandırılmasını istendi: 

Şehir içi (25 kilometre dahil) evden eve eşya taşıma işinin işçilik bedeli dahil azami 6.000 TL, il sınırları dahilinde ilçeler arasında evden eve eşya taşıma işi, işçilik bedeli dahil azami 9.000 TL'ye gerçekleştiriliyor.

Şehirler arası evden eve eşya taşıma işinin 6.000 TL olduğu, bu bedele azami ilave olarak (25 kilometreyi aşan kısmı için) kilometre başına 10 TL, ayrıca 1.000 TL varış noktası asansör bedeli, 2.000 TL varış noktası işçilik bedeli ve 1.000 TL şoför ücreti ekleniyor.

 

 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU