Türkiye, deprem kuşağında yer alan bir ülke.
Cumhuriyetin ilk yılları denebilecek 1939'da yaşanan Erzincan depreminde 33 bine yakın kişi yaşamını yitirdi.
II. Dünya Savaşı'nın ardından devlet, bu kronik sorununa karşı harekete geçti.
1947'de bir bina deprem yönetmeliği çıkardı. Yönetmelik depreme dayanıklı olması için bina yapımında uyulması istenen kuralları içeriyordu.
Güncel gelişmelerden ve yeni depremlerden alınan derslerin de etkisiyle 1953, 1961, 1968, 1975 ve 1998'de yeni deprem yönetmelikleri çıktı.
17 Ağustos 1999 Marmara depremin ardından 2000 ve 2001 yıllarında ise o günlerde yürürlükte olan 1998 yönetmeliğine yeni eklemeler yapıldı.
2007'ye gelindiğinde yeni bir deprem yönetmeliği çıkarıldı. Son deprem yönetmeliği ise 2018'de duyuruldu.
Yani bugüne kadar 8 deprem yönetmeliği çıkartıldı. Her birinde bir öncekine göre yeni kurallar eklendi.
Sektörde "yeni yönetmelik çıkabilir" beklentisi oluştu
Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat'ta yaşanan 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki iki depremin ardından inşaat sektöründe yeni bir deprem yönetmeliğinin çıkabileceği beklentisi oluşmuş durumda.
Yeni deprem yönetmeliğinin çıkması halinde yeni kurallar gelebilir. Bu da beraberinde inşaat maliyetlerinde değişikliğe yol açabilir.
Peki yeni bir yönetmeliğe ihtiyaç var mı? Yeni bir yönetmelik çıkarsa hangi ek önlemler gerekiyor? Bunun fiyatlara yansıması olabilir mi? gibi soruları konunun uzmanı isimlere sorduk.
"İvedilikle yeni bir mevzuata ve yönetmeliğe ihtiyacımız var"
Yapı Denetim ve Deprem Mühendisleri Derneği Başkanı Nazmi Şahin, yönetmeliğin yenilenmesi gerektiği düşüncesinde.
"Bizim mühendislik öngörümüzün üzerinde bir değer ortaya çıkardı bu deprem" diyen Şahin, "O yüzden bu depremi milat kabul edip ivedilikle yeni bir mevzuata, yeni bir yönetmeliğe ihtiyacımız var" dedi.
Artık çok çıkma katların düşünülmemesi gerektiğini vurgulayan Şahin, "Çok katlı binalarda kesinlikle hem zemin etütlerinin hem planlamaların çok iyi yapılması gerekiyor. Yani bu depremde sadece yapıdan kaynaklı problemler yok. Zeminden, inşaat malzemesinden ve ustalık hatasından kaynaklı sorunlar da var" diye konuştu.
"Ortaya çıkan sonuçlar dikkate alınarak yeniden değerlendirilebilir"
Eski İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Başkanı Cemal Gökçe ise her deprem yönetmeliğinin yürürlüğe girdikten sonra mühendislik biliminde, teknolojide ve doğanın kendi koşullarında ortaya çıkan sonuçlar dikkate alınarak yenilenerek yeniden değerlendirilebileceğini söyledi.
Gökçe'ye göre bırakın son deprem yönetmeliği çerçevesinde yapılan yapıları, 2007'deki deprem yönetmeliği çerçevesinde yapılar yapılsaydı hasar görürdü. Ancak bu kadar can ve mal kaybı ortaya çıkmazdı.
"Son depremler üzerinde bilim insanları çok tartışacak ve konuşacaklar" diyen Gökçe, "Yönetmelikleri canlı bir mekanizma olarak düşünmek lazım. Statik değil. Değiştirilebilir" ifadelerini kullandı.
"Yeni yönetmelik yeterli"
Erguvan İnşaat Şirketi Yönetici Ortağı Emre Maraşlı da yürürlükte olan 2018 tarihli deprem yönetmeliğinin yeterli olduğu görüşünde.
"2018 yönetmeliği, uluslararası düzeyde derinliği olan, Japonya ile Amerika arasında onlar kadar özenli bir yönetmelik" diyen Maraşlı, "Uygulama ve hesap yöntemleri tamamıyla değişti" dedi.
Maraşlı mevcut yönetmeliğin detaylarını şöyle anlattı:
Çoğu mühendislik uygulamasına sınırlama getirildi. Mühendislik uygulamaları detaylandırıldı, eskisi 70 sayfaydı, şimdiki 300 sayfaya yakın bir yönetmelik. Artık ortalama bir zemin gerilimi hesabı almıyoruz, fay hattına uzaklığını göre bir zemin taşıma değeri alınıyor ve buna göre hesap yapılıyor. Bir de eskiden sadece zemin etüdü yapılıyordu, şimdi artık geoteknik dediğimiz zemin tasarımı da yapılıyor yönetmelikte. Zemin tasarımı dediğimiz şey zemin uzmanı ile bina statik uzmanının bağlantısını sağlayan bir ara eleman gibi düşünebiliriz. Sonuç olarak inşaatın, betonarmenin tekniğini değiştirecek yeni bir yönetmeliğe gerek yok. Çünkü bundan daha iyisini şu an yapamazlar. Hem gerek yok hem de bunun maliyeti çok karşılanamıyor. Şu anki yönetmeliğimiz doğru düzgün yapıldığında binayı her zorlu şart altında koruyabiliyor.
"Zemin tespitleriyle alakalı ekstra önlemler alınabilir"
Maraşlı, buna karşın zemin tespitleriyle alakalı ekstra önlemler alınacağını düşündüğünü ifade ederek, "Şu an bir yöntemle zemin etütleri alınıyor ama bunun katsayıları değiştirilebilir. Yani mesela şu an bir zeminin fay hattına uzaklığı hesaplanarak zeminin taşıma güçlerini hesaplıyoruz. Belki buradaki zeminin taşıma güçleri hesaplanırken biraz daha güvenli oranlara geçiş yapabilirler. Onlarla alakalı hesaplar yeni bir yönetmelikle duyurulabilir. Çünkü Antep'e baktığımızda binalar sağlam. Zemin sıvılaşması olmuş" diye konuştu.
"Yapı denetimlere jeofizikçi de eklenebilir"
Maraşlı, yapı denetimlerin binaların betonlarını, mimarisini ve estetiğini incelediğini kaydederek, "Büyük ihtimalle artık yapı denetimcilerin yanına bir de jeofizikçi eklenecek. Zeminlerin de mesuliyetini yapı denetimin alacağını düşünüyorum" ifadelerini kullandı.
"Her binaya izolatör eklenemez"
İnşaatlarda kolonlara sismik deprem izolatörleri yerleştirilmesi yönündeki taleplere de değinen Maraşlı, bunun oldukça maliyetli bir teknoloji olduğunu söyledi.
"İzolatör kamu kurumları, aşırı yoğunluklu büyük binalar için uygun" diyen Maraşlı, "Ancak onun dışında normal bir binada doğru düzgün bir betonarme zaten sizi korur. İzolatör aşırı pahalı bir uygulama. İnşaatların maliyetlerini yüzde 10 artırır. Bunu her yere uygulamaya kalkarsanız kimi mahallelerde kentsel dönüşüme giderek insanları konut sahibi yapmakta zorlanırsınız" diyerek sözlerini bitirdi.
"Yeni bir yönetmelik kesinlikle çıkacak"
Aşçıoğlu İnşaat Şirketi Başkanı Yaşar Aşçıoğlu ise "Yeni bir yönetmelik çıkar mı" sorusuna "Kesinlikle çıkacak. Bu çok değişik bir deprem oldu. Alışılagelmiş depremlerden değil bu deprem. Dolayısıyla yönetmeliğin değişmesi tabii ki lazım" diye konuştu.
Aşçıoğlu, yönetmelik değişse bile bunun mevcut inşaat maliyetlerinde fazladan bir artışa da neden olmayacağını öne sürdü.
"Kentsel dönüşüm devlet eliyle yapılmalı. Çıkmayan gerekirse zorla çıkarılmalı"
Kentsel dönüşümün hayata geçmesi için devlet kanalıyla yeni önlemlerin devreye sokulması gerektiğini söyleyen Aşçıoğlu, "Devlet burada gerekirse çıkmayanı çıkartıp ada bazında kentsel dönüşüm yapacak. Diyecek ki ben bu bölgeyi, bu mahalleyi boşalttırıyorum, aranızda anlaşın diyecek. Devlet yani Bayındırlık Bakanlığı ve belediyeler iş birliği içerisinde çalışarak plan üretecekler. Bu ürettikleri planla içeride kim yaşıyorsa yaşasın onu oradan çıkartarak, kentsel dönüşüm projesini hayata geçirecekler" dedi.
"2018'deki yönetmelik çok iyi hazırlanmış bir yönetmeliktir"
Kentsel dönüşüm uzmanı mimar Nihat Şen de "Yönetmeliğin yenilenmesini bekliyor musunuz?" sorusuna "2018'de deprem yönetmeliği çok iyi hazırlanmış bir yönetmeliktir. Ancak bunun haricinde yapı denetim yönetmeliğinin ve zemin, emniyet yani jeoloji, jeofizik etütlerini yapan firmalar hakkında da belki yapı denetim gibi onun daha geliştirilmiş bir sisteme Türkiye'de ihtiyaç var" diye konuştu.
© The Independentturkish