Asgari ücret zammı beklentileri karşılamadı... Yıl içerisinde üçüncü bir zam gündeme gelir mi?

Hükümetin asgari ücret zam oranı tepkilere neden oldu. Birçok siyasetçi ve ekonomist, ücretin açlık sınırının altında kaldığını ve beklentileri karşılamaktan uzak olduğu görüşünde

Hükümetin açıkladığı asgari ücret zam oranı tepkilere neden oldu / Fotoğraf: AA

Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) mayıs ayında açıkladığı enflasyon oranı yüzde 73,5. Bu, son 24 yılın en yüksek enflasyon oranı. 

Bir başka deyişle Türkiye yüksek enflasyonda G20 ve Avrupa ülkeleri arasında birinci, dünya genelinde ise altıncı sırada yer alıyor.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Yüksek enflasyon ve yüksek döviz kuru, maaşları eritirken, alım gücü de her geçen gün daha da zayıflıyor. 

Yüzde 50 zam yetersiz kaldı

Hükümet, sene başında 2 bin 825 Türk Lirası (TL) olan asgari ücrete yüzde 50'lik zam yaparak 4 bin 253 TL'ye çıkardı.

Ancak daha altı ay geçmeden bir ara zam daha yapıldı. Yapılan son zamla birlikte asgari ücret 5 bin 500 TL oldu.

Siyasiler zam oranına tepki gösterdi

Birçok siyasetçi ve ekonomist, açıklanan ara zam oranının açlık sınırının altında kaldığını, beklentileri karşılamaktan uzak olduğunu söyledi.

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, zam oranına tepki göstererek halkını enflasyona karşı koruyamayan iktidarın siyaseten iflas ettiğini belirtti.

Sandık zamanı gelmiştir diyerek erken seçimi işaret eden Akşener, "Yılın başında asgari ücreti ancak açlık sınırına eşitleyip; "müjdeler olsun" diye veren iktidar, bu sefer onu bile yapamadı. Milletini enflasyona karşı koruyamayan bir iktidar siyaseten iflas etmiş, sandık zamanı gelmiş demektir" çağrısında bulundu.
 


"Milletin karşısına çıkmaya hiç mi utanmadınız?"

Ücretin açlık sınırının altında kaldığına dikkati çeken Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu da "Yazıklar olsun! Yaptığınız ek bütçe ile faize ve kur Korumalı mevduat sahiplerine 500 Milyar TL öderken titremeyen eliniz asgari ücreti belirlerken mi titriyor? Asgari ücreti açlık sınırının 1000 TL altında belirleyip sonra milletin karşısına çıkmaya hiç mi utanmadınız?" değerlendirmesinde bulundu.
 


"Kasım gibi bu zammın da hiçbir işe yaramadığı görülecek"

Ekonomist Prof. Dr. Özgür Demirtaş ise yaptığı değerlendirmede, zammın işe yaramayacağını, dünyanın hiçbir yerinde yapılmayan ekonomi ve para politikası hatalarıyla ülkenin ne büyük çıkmaza girdiğinin anlaşılacağını söyledi.

Demirtaş, sosyal medya hesabından "Bundan aylar önce asgari ücrete yeni bir zam yapılacağını söylemiştim" diyerek şunları yazdı:

"Hem Sayın Cumhurbaşkanı, hem sayın Bakan, 'Hayır öyle bir artış gündemimizde yok' diye açıklama yapmıştı. Ben de 'henüz bilmiyor olsanız bile yapacaksınız' demiştim. Bugün yaptılar… Kasım gibi bu zammın da hiçbir işe yaramadığı görülecek. Dünyanın hiçbir yerinde yapılmayan ekonomi ve para politikası hataları ile ülkenin ne büyük çıkmaza girdiği anlaşılacak. Sayıca çok fazla olan asgari ücretli arkadaşlarım da bunu canları yanarak anlayacak. Üzgünüm."

 


Peki, asgari ücrete yapılan ara zam beklentileri karşıladı mı? Yıl içerisinde üçüncü bir zammın yapılması mümkün mü?

Konuya ilişkin Independent Türkçe'ye değerlendirme de bulunan ekonomistler, son zammın da çözüm olmayacağı görüşünde.

"Seçime doğru zam oranının yükseldiğini göreceğiz"

Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Burak Arzova, asgari ücret zam oranının beklentilerinin altında kaldığını, açlık sınırını dahi karşılamadığını söyledi.
 

Burak Arzova
Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Burak Arzova/ Fotoğraf: istanbulhaber.com


İş dünyasının üzerindeki prim yükünün de devlet tarafından azaltılmadığına değinen Arzova, "Enflasyonun bu kadar yüksek olduğu bir ortamda asgari ücrete zam aralığı daralacaktır. Seçime doğru yaklaşıldığında zam oranının yükseldiğini göreceğiz" dedi.

Zam tutarının altı ay daha götürülmesinin mümkün olmadığına vurgu yapan Arzova, "Enflasyonla mücadele edilmediği için yapılan zamlar 2-3 ay içerisinde enflasyona yediriliyor. İşveren yükü de azaltılmadığı için işçi ile işveren karşı karşıya bırakılıyor" tespitinde bulundu.

"Zam çözüm değildir"

Başkent Üniversitesi Uluslararası Finans ve Bankacılık Bölüm Başkanı Prof. Dr. Şenol Babuşcu da Arzova ile benzer görüşte.
 

Şenol Babuşcu
Başkent Üniversitesi Uluslararası Finans ve Bankacılık Bölüm Başkanı Prof. Dr. Şenol Babuşcu / Fotoğraf: Twitter


Yüzde 30 zammın beklentileri karşılamaktan uzak olduğunu ifade eden Babuşcu, "İlk beş ayın enflasyon oranı yüzde 35, haziran ayı enflasyon oranı da 4-5 gibi gelirse toplamda yüzde 40 olur. Altı aylık enflasyon yüzde 40 olacakken, yapılan 30'da kaldı" ifadelerine yer verdi.

Yıl içerisinde üçüncü bir zammın yapılmasını beklemediğini aktaran Babuşcu, devamında şunları söyledi:
 

Özgür hocanın dediği konu doğru. Ekim veya kasım gibi yapılan zammın işe yaramayacağı görülecektir. Yani asgari ücretliler yüksek enflasyon altında ezilmeye devam edecek.

Zam çözüm değil, çözüm enflasyonu önleyici tedbirler almaktır. Maalesef hükümet enflasyonu düşürme konusunda çaba göstermiyor.


"En az yoksulluk sınırının yarısı kadar yapılmalıydı"

Yapılan ara ücret artışının beklentileri karşılamadığını düşünen bir diğer isim ise ekonomist Selçuk Geçer.
 

Selçuk Geçer
Selçuk Geçer / Fotoğraf: Twitter


Ülkede açlık sınırının 6 bin, yoksulluk sınırının da 20 bin TL üzerine çıktığını hatırlatan Geçer, "Yapılan zam, bırakın yoksulluk sınırını, açlık sınırının bile altında kaldı. Ne kadar yapılmalıydı? Sorusunun cevabıysa en az yoksulluk sınırının yarısı kadar yapılmalıydı ama Türkiye'nin öyle ekonomik bir gücü yok. Böyle bir durumda işsizliği artıracağı için maksimum bu kadar yapabildiler" yorumunda bulundu.

Ekonomist Geçer, "Yıl içerisinde üçüncü bir ara zam yapılır mı?" sorusuna şu yanıtı verdi:
 

"Yapılması gerekiyor mu? Evet. Ancak yapılacağı kanaatinde değilim. Çünkü bütçeyi çok ciddi anlamda zorlayacaktır.

Asgari ücret, emekli zamları ile diğer zamlar birleşince bütçe üzerindeki sıkıntıyı büyütecek, ister istemez yönetilen ve yönlendirilen fiyatlarla ilgili yeni zamlar yapılması gerekecek.

Yani ‘kaşıkla verip kepçeyle alma' hikayesine dönecek. Dolayısıyla sene içerisinde üçüncü bir zammın yapılacağını düşünmüyorum.

 

 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU