2022 FIFA Dünya Kupası Avrupa Elemeleri play-off turu yarı finalinde Portekiz ile eşleşen Türkiye, tur için sahaya çıkacak.

24 Mart'ta Porto'daki Dragao Stadı'nda saat 22.45'te başlayacak müsabakayı Alman hakem Daniel Siebert yönetecek.

Elemelerde G Grubu'nu ikinci sırada tamamlayarak play-off'a yükselen A Milli Takım, "C Yolu"nda zorlu rakiplerle eşleşti.

Türkiye kurada seri başı takımlardan Portekiz'i çekerken "C Yolu"nun diğer eşleşmesi İtalya-Kuzey Makedonya oldu.

Ay-yıldızlılar, yarı finalde Portekiz'i elemesi halinde İtalya-Kuzey Makedonya maçının galibiyle finalde eşleşecek. Final maçları 29 Mart'ta oynanacak.

Portekiz ve Türkiye'nin play-off yolu

Portekiz, 2022 Dünya Kupası Elemeleri A Grubu'nu Sırbistan'ın ardından ikinci sırada bitirerek play-off hakkı kazandı.

Oynadığı 8 maçta 5 galibiyet, 2 beraberlik ve 1 yenilgi elde eden Portekiz, 20 puanlı Sırbistan'ın ardından ikinci olurken, 9 puanlı İrlanda'yı geride bıraktı.

Portekiz'de Anthony Lopes, Pepe, Ruben Neves, Ruben Dias, Joao Cancelo, Nelson Semedo ve Renato Sanches, Türkiye'ye karşı forma giyemeyecek.

2022 FIFA Dünya Kupası Avrupa Elemeleri G Grubu'nda Hollanda ve Norveç gibi takımlarla mücadele eden Türkiye, iyi başladığı grupta işi zora soktu.

Turnuvanın son haftasında Norveç'in puan kaybını değerlendirmeyi başaran Türkiye, grubunu 6 galibiyet, 3 beraberlik ve 1 yenilgiyle tamamladı ve play-off turuna kaldı. 

Haldun Domaç / Fotoğraf: Twitter

"Dünya Kupası'nın en sert gruplarından birinde oynuyormuş gibi bir play-off oynayacağız"

Spor yorumcuları Haldun Domaç ile Osman Şenher, A Milli Takım'ın son durumunu ve Portekiz karşısındaki şansını Independent Türkçe'ye değerlendirdi.

Türkiye'nin Hollanda ve Norveç galibiyetleriyle Dünya Kupası Avrupa Elemeleri'nde gruba iyi bir başlangıç yaptığını hatırlatan Haldun Domaç, final niteliğindeki Portekiz maçıyla ilgili şunları kaydetti:

Başlangıcımız mükemmeldi fakat yolda istediğimiz ivmeyi kazanamadık. Birtakım dalgalanmalar yaşadık. Kadro seçimleri, oyuncuların performansları, oyuncuların oyuna karşı olan istekleri, hoca değişimine kadar giden süreci de sayabiliriz. Sonuçta play-off'ta çok çok zorlu iki rakibe düştük. Evet Portekiz takımının Sırbistan karşısındaki durumunu da değerlendirmeye aldığımızda Portekiz'in de en iyi günü olmadığını söyleyebiliriz. Ama öbür taraftan baktığımızda Portekiz'i geçmek bile yeterli değil. Muhtemelen İtalya-Kuzey Makedonya eşleşmesinden İtalya'nın geleceğini de düşünürsek bir anlamda Dünya Kupası'nın en sert gruplarından birinde oynuyormuş gibi bir play-off oynayacağız. 

"Galatasaray'ın Barcelona deplasmanındaki sonuç, Kuntz'un da kafasında bir şekil oluşturacaktır" 

Portekiz-Türkiye maçında iki takımın da avantaj ve dezavantajlarının olacağının altını çizen Domaç, şu ifadeleri kullandı:

"Dezavantajlarımızı sayarsak, birincisi Portekiz'de, Dragao'da zorlu bir atmosfer, çok coşkulu bir taraftar kitlesi bekliyor. İkincisi benim açımdan baktığımda Cristiano Ronaldo'nun son büyük uluslararası organizasyonda boy gösterme isteği çok önemli olacaktır. Ve form bir düzeyi yüksek olan Premier Lig tandanslı oyuncuların da katılımı Portekiz'i istekli hale getirecektir. Bizim tarafımıza baktığımızda şöyle diyebilirim: Galatasaray'ın Barcelona karşısında elde ettiği özellikle deplasman sonucu, orada oynanan oyun bana göre Stefan Kuntz'un da kafasında bir şekil oluşturacaktır diye düşünüyorum. Çünkü bizim iyi savunma yapan, o savunmayı bir ve ikinci bölge arasında sıkıştırıp, çabuk, etkili son vuruş yapabilme becerisi olan adamlara kullanacağımız topların etkili olacağını düşünüyorum. Netice itibariyle iyi kapanır, o sırada ciddi açıklar vermez, yani geçiş oyununu iyi yapan bir takımla oynarsak şansımız olabilecektir. Bundan kastım Cengiz Ünder'in, Kerem'in, Burak Yılmaz'ın performansları geçiş oyununda etkili olacaktır." 

"Portekiz ve İtalya'yı geçebilirsek, 'Türk futbolu esintisini Dünya Kupası'nda da izleyeceğiz' düşüncesi hakim olur"

Türkiye'nin büyük umutlarla başladığı Dünya Kupası macerasının Portekiz'de son bulması halinde karşılaşılacak tabloyla ilgili de yorum yapan Domaç, sözlerini şöyle noktaladı:

'Bir ülkenin futbol ülkesi olabilmesi için üç büyük organizasyondan en kötü ihtimalle sadece birini kaçırması lazım' Bunu her zaman söylüyorum. Özellikle Dünya Kupası deneyimimizin son derece zayıf olması bizim için bir handikap. Yönetenler açısından bakıyorsak onlar için hiçbir sıkıntı olmaz. Stefan Kuntz'un son basın toplantısında söylediği 'Biz 2024'te Almanya'da olmak istiyoruz' sözleri, aslında hayatın normal akışında bir sonuçmuş gibi algılanacak. Kendi açımdan bir spor yorumcusu olarak baktığımda bu olayların bizim futbolumuzdaki ivmelenmeyi geriye attığını söyleyebilirim. Kulüpler düzeyinde olduğu gibi milli takım düzeyinde de benzer sorunları yaşayacağız. Ama teknik açıdan baktığımızda, teknik adamlar ya da yönetenler hiç de öyle umutsuz bir karanlık tablo çizmeyecekler. Onlar için çok enteresan bir şans var. 'Ne yapalım? Portekiz'le İtalya çıktı. Bu şartlar altında ne yapabilirdik. Örneğin Kuzey Makedonya'ya play-off'ta yenilip, elenmedik ki' diyebilecekleri bir ortam oluştu. Yani onlar için bir kaçış noktası oluştu. Olumsuz tarafı bu. Olumlu tarafından bakarsak da eğer biz Portekiz ve İtalya'yı geçip Dünya Kupası'na gidebilirsek, o zaman açıkçası 'Türk futbolu esintisini Dünya Kupası'nda da izleyeceğiz' düşüncesinin hakim olacağını söyleyebilirim. 

Osman Şenher / Fotoğraf: TRT Spor

"Kolay mı Portekiz'i elemek? Eleyebiliriz ama maç öncesi yüzde 51 avantajımız yok"

Türkiye'nin Dünya Kupası play-off yarı final turunda karşılaşacağı Portekiz müsabakasını yorumlayan Şenher, "Bundan daha acı bir şey mi var? Hollanda'yı, Norveç'i yenerek gruba harika başladık. Sonrasında içerideki sorunları o zamanki teknik direktör Şenol Güneş çözemedi. Kuntz şimdi çırpınıyor! Çırpınsa ne olur? Kolay mı Portekiz'i elemek? Eleyebiliriz de... Dünya şampiyonu Fransa'yı yenmiş takımız evet ama bu kolay bir şey değil. Portekiz'in sahasında oynanıyor, dünya çapında yıldızları var ve çok tecrübeli bir takım. Bizim de yıldızlarımız var ama baktığımız zaman bu maç öncesi yüzde 51 avantajımız yok" şeklinde görüş belirtti.

"Futbolcularımız kapasitelerinin üstüne çıkamazsa Dünya Kupası bizim için hayal"

Müsabakanın Türkiye açısından oldukça zor geçeceğini ve futbolculara büyük iş düştüğünü dile getiren Şenher, şöyle konuştu:

Bizim için çok zor maç olacak. Bütün futbolcularımız olağanüstü mücadele edip, kapasitelerinin üstüne çıkmazsa Dünya Kupası bizim için hayal. Portekiz'i eliyorsun ondan sonraki rakibin İtalya. İki tane çok zor maç. İnşallah şans yanımızdadır, o gün bize yardım eder. 85 milyon kişinin duaları yerini bulur. Gitme şansımızı İtalya maçına aktararak devam ettiririz.

"Futbolcuların mücadelelerinin ne olacağını kestiremiyoruz çünkü milli takımımızda artık o standart kalmadı"

Türkiye'nin son yıllarda büyük takımlara karşı iyi sonuçlar elde ettiği görüntüsünden oldukça uzak olduğuna değinen Şenher, "Şu an milli takımımız o konumda değil. Portekiz karşısında nasıl oynayacaklar? Nasıl bir takım sahaya çıkacak? O gün o futbolcuların stresi, sahaya koyacakları mücadelenin ne olacağını kestiremiyoruz çünkü milli takımımızda artık o standart kalmadı. Golcümüz kim olacak, o tempoya dayanabilecek mi? İşimizin kolay olduğunu düşünmüyorum" dedi.

"Avrupa kupalarında Türk takımlarının ne duruma düştüğünü gördük, burada da hüsran olursa..."

Portekiz'deki eksik oyuncuların müsabakanın seyrini etkilemeyeceğini düşünen Şenher, "Artık milli maçlarda 'şu eksik, bu eksik' konusunu kabul etmiyorum. Portekiz'de de olsa Türkiye'de de olsa kabul etmiyorum. O gün Türk Milli Takımı'nı temsil eden, ay-yıldızlı formayı giyen futbolcular da Portekizli futbolcular da her şeylerini ortaya koyacak. Portekiz'in kalitesi bizim altımızda değil. Avrupa'nın iyi takımlarında oynayan futbolcular var orada. Hepsi de birbirinden kaliteli, tecrübeli futbolcular. İki takım için de çok zor maç olacak. Türkiye deplasmanda oynuyor daha zor olacak" diye konuştu.

Türkiye'nin Dünya Kupasına veda etmesi durumunda yaşanacaklara da değinen Şenher, şu ifadelerle sözlerini tamamladı:

Avrupa kupalarında Türk takımlarının ne duruma düştüğünü gördük. Burada da bu hüsran olursa düşünemiyorum... Herhalde birileri çıkacak bunun hesabını verecek. Şu an elenmeyi hiçbirimiz düşünmüyoruz çünkü ümidimiz var. Orada bir terslik olursa herhalde 85 milyon Türk vatandaşı bunun hesabını birilerinden soracak.