CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, İYİ Parti'li Lütfü Türkkan'ın Bingöl'de şehit yakınına küfür etmesi olayına ilişkin "Bu işte çok ağır bir provokasyon olduğu açık" dedi.
CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK), Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında toplandı.
Toplantıya ilişkin açıklamada bulunan Parti Sözcüsü Öztrak, elektrik, doğal gaz, akaryakıt ve kömüre zam yapıldığını, KOBİ'lerin kullandığı doğal gaza da son bir yılda yapılan zammın yüzde 115'i bulduğunu belirtti.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Elektrik santrallerinde kullanılan gazın son bir yılda yüzde 148,5 zam gördüğünü söyleyen Öztrak, bu zamların her şeye dalga dalga yayıldığını ifade etti.
Enerji zamlarının evleri etkilemesinin an meselesi olduğunu dile getiren Öztrak, son iki ayda kömüre yapılan zamların yüzde 72'yi bulduğunu, oduna iki ayda yüzde 33 zam geldiğini söyledi.
Ekim ayında zam şampiyonlarının kışlık kıyafetler olduğunu aktaran Öztrak, "TÜİK'in makyajlı enflasyonuna bu zamlar yansımıyor. Giyim ve ayakkabı grubunda ekim ayındaki fiyat artışı sadece yüzde 7,6" dedi.
Öztrak, çarşıdaki, pazardaki fiyatların TÜİK marketlerine uğramadığını, vatandaşın enflasyonuyla TÜİK'in enflasyonu arasında dağlar kadar fark bulunduğunu savundu.
Ev kiralardaki artıştan vatandaşların şikayetçi olduğunu belirten Öztrak, TÜİK'e göre, kiralardaki artışın sadece yüzde 12,6 olduğunu söyledi.
Öztrak, Otomobil Distribütörleri Derneğine göre, ekim ayında Türkiye'de 40 bin 512 otomobil satıldığını, satılan her 100 otomobilin 24'ünün de dizel olduğunu ifade etti. Dizel araçların ekimde satıldığını belirten Öztrak, "TÜİK, bu araçların fiyatlarındaki artışı neden saklamış?" sorusunu yöneltti.
Fiyatların serbest piyasa ekonomisinde en önemli gösterge olduğunu dile getiren Öztrak, enflasyonu olduğundan düşük göstermenin, milletin alın terini çalmak anlamına geldiğini ifade etti.
Öztrak, "Enflasyon zaten dünyanın en acımasız vergisidir. Enflasyon nedeniyle milli paramızın değeri zaten erimektedir. Milletimizin satın alma gücü sinsice düşürülmektedir. Gelir dağılımı işçi, memur, emekli aleyhine hızla bozulmaktadır. Resmi istatistikleri eğmek, bükmek, makyajlamak suçtur" değerlendirmesini yaptı.
"Asgari ücreti telafi için 912 lira artırın, 3 bin 740 liraya çıkarın"
Ekim ayı üretici enflasyonunun açıklanmasıyla maktu harçlara, damga vergisine, trafik cezalarına, pasaport ve değerli kağıt bedellerine uygulanacak azami zam oranının belli olduğunu ifade eden Öztrak, devletin kendi alacaklarına 2022'de yüzde 36,2 zam yapabileceğini söyledi. Öztrak, sözlerini şöyle sürdürdü:
2022'de milletin maaşına yüzde 9,8 tüketici enflasyon hedefine göre zam yapacaksın ama devletin alacağı vergiye, cezaya ise yüzde 36 zam yapacaksın. Olmaz. Bu haksızlıktır. Erdoğan'ın bu oranı indirme yetkisi vardır. Bu yetkisini derhal kullanmalıdır. Devletin alacaklarına uygulanacak değerleme oranı, 2022 enflasyon hedefini aşmamalıdır. Yani yüzde 9,8'den daha yüksek olmamalıdır. Asgari ücretlilerin derdini, gelecek yıla randevu vererek çözemezsiniz. Asgari ücret milletimizin karnını doyurmamaktadır. Şimdi hemen harekete geçme zamanıdır. Dereye suyun gelmesi beklenirse kurbağanın gözü patlayacaktır. Asgari ücretten alınan vergi acilen kaldırılmalıdır. Asgari ücret bu yıldan başlamak üzere yılda iki kez artırılmalıdır. Bu yılın ikinci yarısı için bir telafi zammı hemen yapılmalıdır. Senenin başında asgari ücret 385 dolardı. Şimdi 291 dolar. Fark 94 dolar. Bu 94 doları millete iade edin. Yanlış politikalarınızın vatandaşa faturasını telafi edin. Asgari ücreti telafi için 912 lira artırın 3 bin 740 liraya çıkarın. Ondan sonra çıkın, 2022 yılında şöyle zam böyle zam yapacağız diye konuşun.
Emekli maaşları ve memur maaşlarının enflasyon karşısında bir ay bile dayanmadığını savunan Öztrak, 6 ayda bir yapılan enflasyon düzeltmesinin 3 ayda bire çekilmesi gerektiğini kaydetti.
Öztrak, 2021 çiftçi için çok sıkıntılı geçtiğini 2022'nin bu yıldan da zorlu geçeceğini söyledi. Çiftçinin girdi maliyetleriyle artık baş edemediğini, gübrenin yanına yaklaşılmadığını, tohum ve mazotun fiyatının yükseldiğini belirten Öztrak, geçen yıl bu zamanlarda tonu 1500 lira olan samanın bu yıl 2 bin 200 lira olduğunu kaydetti.
Besicilerin zor durumda, çiftçinin, üreticinin perişan olduğunu savunan Öztrak, Toprak Mahsulleri Ofisinin çiftçiden 2 bin 250 liraya aldığı buğdayı, yüzde 50 pahalıya 3 bin 343 liraya ithal ettiğini ileri sürdü.
"Ülkemiz en haklı davalarını bile dünyaya anlatmakta zorluk çekiyor"
Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD) ülkeleri içinde, eğitimde fırsat eşitsizliğinin en yüksek olduğu ülkenin Türkiye olduğunu savunan Öztrak, dünya sıralamasında ilk 400'de Türkiye'nin tek bir üniversitesinin bulunmadığını, patent başvurusu sıralamasında pek çok ülkenin gerisinde kalındığını öne sürdü.
Türkiye'nin gelecek ay yapılacak ABD Başkanı Joe Biden'ın Demokrasi Zirvesi'ne davet edilmediğini, bunun şoke eden ağır bir tablo olduğunu dile getiren Öztrak, şöyle konuştu:
Türkiye bir NATO ülkesi. 1946'dan bu yana demokratik dünyanın parçası olma iddiasındayız. Ama ne Erdoğan'dan ne de şürekasından tık yok. Yoksa bu zirve internet üzerinden yapılıyor diye Biden ile kol kola fotoğraf verme imkanı sağlamıyor onun için de bu zirve Erdoğan tarafından önemsenmiyor mu? Demokratik standartlarımızdaki aşınma, Türkiye'yi sadece içeride bunaltmıyor dışarıda da giderek yalnızlaştırıyor. Türkiye giderek 'seçimli otokrat rejim' sınıfına yerleştiriliyor ve uluslararası arenada 'istenmeyen ülke' konumuna düşüyor. Bunun neticesinde de ülkemiz ne yazık ki en haklı davalarını bile dünyaya anlatmakta zorluk çekiyor. Erdoğan, Rusya'dan S-400 alırım Putin'i hoş tutarım. Amerika'dan F-16 alırım, Biden'ın gönlünü alırım, diyerek bugünlere geldi. Ama şimdi ABD Başkanı bıraktık F-35 vermeyi, F-16'ları vermek için bile ABD Kongresi'nin onayına işaret ediyor. Amerikan Başkanı, F-16'yı vermek için konuyu kongreyle müzakere edeceğini söylüyor. Biz bunu hep söyledik. Tek kişiyi ikna etmek kolaydır. Ama bir meclisi ikna etmek güçtür. Çünkü meclis ortak akılla çalışır. Milli ve stratejik konularda meclis ince eleyip, sık dokur.
"Bu işte çok ağır bir provokasyon olduğu açık"
Öztrak, açıklamasının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
"Bu hafta TBMM gündemine Azerbaycan'daki Türk askerinin görev süresinin uzatılması gelecek. CHP'nin tavrı ne olacak?" sorusuna Öztrak, "Azerbaycan tezkeresi ile ilgili müzakere grubumuzda yapılacaktır, ondan sonra da kararımızı açıklayacağız" yanıtını verdi.
"İYİ Parti'nin Lütfü Türkkan hakkındaki tasarrufunu nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusu üzerine Öztrak, şöyle konuştu:
Bu işte çok ağır bir provokasyon olduğu açık. İzmir'de yaşayan bir vatandaş kalkıyor Meral Hanım'ın gezisi için özel olarak oraya geliyor. Bu hayatın olağan akışına uygun bir durum değil. Daha önce Sayın Akşener'e yönelik Rize'de gerçekleşen provokasyon akıllarda. Ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın söyledikleri de akıllarda. Şehit cenazesinde Sayın Genel Başkanımıza yapılan linç girişimini Erdoğan'ın grubunda gösterdiği, seyrettirdiği de akıllarda. Bu çirkin saldırıyı nasıl sahiplendiği de akıllarda. Anlaşılan Erdoğan milletin sorunlarına çözüm üretemedikçe bu tür yöntemlere daha sık başvuracak. Hepimizin bu tür provokasyonlara karşı çok daha dikkatli olması gerek.
"Cumhurbaşkanı Erdoğan Mardin ve Batman ziyaretlerinde terörle iş birliği iddiası üzerinden CHP ve muhalefeti eleştirdi. Bu eleştiri için ne söyleyeceksiniz?" sorusuna karşılık Öztrak, "Bu sözler eleştiri değildir bu sözler çok ağır iftiradır" dedi.
Terör örgütleriyle kimlerin iş tuttuğunun, teröristlerle kimlerin masaya oturduğunun belli olduğunu ifade eden Öztrak, "CHP Genel Başkanı, bu ülkede hain terör örgütünün suikast düzenlediği tek Genel Başkandır. Bizim genlerimizde Kuvayımilliye ve müdafaihukuk vardır. Bunun üstüne söylenecek her söz lafı güzaftır" diye konuştu.
"Cumhurbaşkanı Erdoğan Huber Köşkü'nde Bosna Hersek'ten gelen STK'lerle bir araya geldi. Burada Bosna Hersek'te yaşanan gerginliğin gündeme geldiği, Erdoğan'ın 'Endişeye gerek yok, sorunu birlikte çözeceğiz' sözleri basına yansıdı. Bu konudaki değerlendirmeniz nedir?" sorusu üzerine Öztrak, bölgede tansiyonun artmasının Türkiye'deki Balkanlar'dan göç edenleri endişelendirdiğini belirtti. Öztrak, Türkiye'yi yakından ilgilendirecek bu konuda çok aktif küresel bir diplomasi gerektiğini kaydetti.
"İstanbul, Ankara ve İzmir baro başkanlarının Türkiye Barolar Birliği genel seçimlerinde ortak aday çıkarmak için CHP Genel Merkezi'nde toplantı yaptığı iddia edildi. Böyle bir toplantı oldu mu?" sorusuna Öztrak, "Böyle bir toplantının düzenlediğine dair lafların aslı da astarı da yoktur" cevabını verdi.
AA