Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Sözcüsü Faik Öztrak, düzendiği basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Artan gıda fiyatlarına ilişkin yorumlarda bulunan Öztrak, hükümetin ekonomi politikalarını da eleştirdi.
"Memlekette güzel veya olumlu bir şey olursa, hemen sahiplenirler" diyen Öztrak, "Ama ülkede ne zaman bir kriz çıksa, bir sıkıntı yaşansa, sorumlusu bazen öznesi belirsiz dış güçlerdir. Bazen ne olduğu bilinmeyen bir üst akıldır. Bazen faiz ve dolar lobileridir. Bazen orman yangınına su taşıyan vatandaştır. Bazen dere yatağına ev yapan yurttaşlardır. Bazen yurt peşinde koşan gençlerimizdir. Bazen al ananı da git dediği çiftçidir. Kısacası Erdoğan’ın yetkisi çoktur. Ama yanlış yaptığı işlerden, sorumluluğu hiç yoktur" dedi.
Hükümetin yanlış politikaları nedeniyle Türkiye'de ekonomik kriz çıktığını vurgulayan Öztrak, "Suçluyu başka yerde aramayın. Bu pahalılığın tek sorumlusu, 19 yıldır Hükümet koltuğunda oturan, Erdoğan Şahsım hükümetleridir" diye konuştu.
"100 liranın dolar karşısındaki satın alma gücü, 12 yılda 55 dolar erimiş"
Türk lirasının dolar karşısında eridiğini ve alım gücünün düştüğüne işaret eden Öztrak şunları kaydetti:
100 liralık banknot, 1 Ocak 2009 tarihinde tedavüle girdi. Vatandaşın günlük hayatta, en çok kullandığı banknot bu. 2 Ocak 2009’da bu 100 lirayla, 66 dolar alır hale geldik. Bugün aynı 100 lirayla, ancak 11 dolar alabiliyoruz. 100 liranın dolar karşısındaki satın alma gücü 12 yılda 55 dolar erimiş. Bunun 11 doları ise, ucube tek adam vesayet rejimine geçtiğimiz son üç yılda gerçekleşmiş. Ne yazık ki "Erdoğan Şahsım Hükümetleri", milli paramızın onurunu, haysiyetini yok etti. Milli paramızın değerini pul etti. Paramızın bereketini kaçırdı.
2009’un Eylül ayında, yani 12 yıl önce elimdeki bu 100 lirayla 440 tane yumurta alabiliyorduk. Şimdi 97 tane alabiliyoruz. 114 kilo domates alabiliyorduk, şimdi 21 kilo alabiliyoruz. 101 kilo patates alabiliyorduk şimdi 33 kilo alabiliyoruz. 103 kilo kuru soğan alabiliyorduk. Şimdi 43 kilo alabiliyoruz. 52 paket makarna alabiliyorduk. Şimdi 15 paket alabiliyoruz. 31 kilo nohut alabiliyorduk, Şimdi 8 kilo alabiliyoruz. 21 litre Ayçiçek yağı alabiliyorduk. Şimdi 5 litre alabiliyoruz. Hâsılı 100 lira ilk çıktığında aldığımız pirinci, makarnayı, eti, yumurtayı, yağı bugün fileye atmaya kalksaka artık bu elimdeki 100 Lira yetişmiyor.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
"Devletten devlete yapılabilecek büyüklükteki bir bağışı, bu şirket acaba kime, kimlere ne için yaptı?"
Öztrak, Uluslararası Araştırmacı Gazeteciler Konsorsiyumu'nun (ICIJ) paylaştığı ve 117 ülkeden 600'den fazla gazetecinin incelediği yaklaşık 12 milyon belgenin kamuoyuna açıklamasıyla ilgili de değerlendirmelerde bulundu.
Belgelerde, Türkiye'de faaliyet gösteren Rönesans Holding'le ilgili bilgilerin de yer almasıyla ilgili Öztrak, "Erdoğan’ın sarayını yapan, şehir hastanelerini işleten müteahhitlik firmasının Türkiye’de kazandığı paraları yurtdışındaki vergi cennetlerine kaçırdığı iddia ediliyor. Bu şirketin tek bir yılda vergi cennetlerine kaçırdığı paranın 211 milyon dolar olduğu söyleniyor" dedi.
Öztrak şöyle devam etti:
Bir de bu off-shore hesaplardan adresi şimdilik belirsiz 105 milyon dolarlık bir bağış yapıldığı söyleniyor. Devletten devlete yapılabilecek büyüklükteki bir bağışı, bu şirket acaba kime, kimlere ne için yaptı? Bu ülkede asgari ücretten, milletin yediği ekmekten bile vergi alınırken, Türkiye’deki tüm ihaleleri toplayan bu kişilerin, Türkiye’de kazandığı parayı vergi cennetlerine kaçırması hangi vicdana hangi izana sığar?
"Beyefendi siyasi ömrünü uzatmak için, Moskova ve Washington arasında tahterevalli misali gibi gidip geliyor"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın geçen hafta Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüşmesini de değerlendiren Öztrak, "Beyefendi siyasi ömrünü uzatmak için, Moskova ve Washington arasında tahterevalli misali gibi gidip geliyor. Bir gün Biden dostu oluyor, ertesi gün Putin. İşin kötüsü muhatapları Erdoğan’ın zaafının farkında. Bu zaafı Türkiye aleyhine kullanmaktan da hiç çekinmiyorlar" dedi.
Öztrak Rusya'dan alınan S-400 hava savunma sistemlerini de hatırlatarak şunları söyledi:
Erdoğan ve avenesi bir gün çıkıyor “S-400’lerde ikinci paket görüşmeleri sürüyor” diyor. Ertesi gün çıkıyor, “Pahalı olmasına rağmen Patriot alabiliriz” diyor. Amerika’dan yüz bulamayınca, Rusya’nın gönlünü yapmak için yeni nükleer santrallerle Putin’e göz kırpıyor. Milletin kesesinden sağda, solda caka satıyor. Mersin’de nükleer santral yapıldı da ne oldu? Yapılan santralin de burada üretilecek elektriğin de sahibi Rusya. Türkiye sadece üretilen elektriğe müşteri. Buradaki elektriğe 15 yıl boyunca kilovat saati, 12,35 sentten alım garantisi verdik. Dünyanın en pahalı elektrik enerjisini kullanacağız.
Independent Türkçe