Bugüne kadar gördüğüm, rastladığım bütün emeklilerin, dişlerine bakın, dişlerine. Çoğu çektirmiş, yeri boş. Diş nedir biliyor musunuz? Diş refahın işaretidir. Bomboş. Benimle gezenler bunu görüyor. Böyle bir Türkiye ile karşı karşıyayız. Döndürüp o insanlara hakaret ediliyor, 'Sen aç değilsin, sana aç diyenler doyuversin.' Böyle bir mantığı, böyle bir kalbi anlamam mümkün değil benim.
Bu cümleler İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'e ait.
Akşener, partisinin dünkü grup toplantısında sözü emeklilere getirmiş ve bu duruma dikkati çekmişti.
Diş tedavi fiyatları, kullanılan ürünlerin ithal olmasının da etkisiyle döviz artışlarından otomatikman etkileniyor.
Özellikle ekonomik sıkıntıların arttığı ve dövizin yüksek seyrettiği dönemlerde özel diş kliniklerinden hizmet almak dar gelirli insanlar için iyice zorlaşıyor.
Peki durum Akşener'in dile getirdiği gibi mi?
"Nüfusun yarısı özel diş kliniklerine gidemiyor"
İstanbul Diş Hekimleri Odası (İDO) Başkanı Tarık İşmen'e göre ekonomik krizlerde ilk kısılan diş sağlığı oluyor.
İşmen, Akşener'in dile getirdiği iddianın çok haklı olduğunu belirterek, "Kriz dönemlerinde insanlar kendilerini koruma adına önce harcamalarını kısıyor. Sağlık hizmetlerinde de ilk kısıtlama ağız sağlığı konusunda yeterli bilince sahip olunmadığından diş sağlığında geliyor" dedi.
Türkiye nüfusunun neredeyse yarısının maddi yetersizlikten dolayı özel bir diş kliniğinden hizmet almakta zorlandığını belirten İşmen, bunlar arasında en başta ek bir geliri yoksa emeklilerle asgari ücretlilerin geldiğini kaydetti.
"Kamudaki merkezlerin pandemi nedeniyle kapalı kalması dişleri vurdu"
Emeklilerin gelirleri yeterli olmadığı için diş tedavilerini özelde değil kamuda diş sağlığı üzerine hizmet veren merkezlerde gidermeye çalıştıklarını hatırlatan İşmen, şöyle konuştu:
"Bu merkezler pandeminin başlamasıyla birlikte çalışmadı. Burada görevli olan arkadaşlarımızın yüzde 90’nu filyasyon veya destek ekiplerinde görev aldı. Ancak yüzde 10’u çok acil durumlar için çalıştı. Kamudaki diş sağlığı merkezlerinde pandemiden önceki yıla göre verilen diş hizmetleri sadece yüzde 3 oranında kaldı. Hal böyle olunca birçok dar gelirli insan ağız ve diş sağlığı tedavisinden mahrum kaldı, sorunları daha fazla arttı."
"Özeldeki tedavilerin de bir kısmı devletçe karşılanabilir"
İşmen, çözüm olarak özel kliniklerdeki tedavi masraflarının da devlet tarafından karşılanmasıyla emeklilerin ve dar gelirlerinin tedaviye ulaşabilirliğinin artmasının sağlanabileceğini söyledi.
"Halkın yarısı parasızlıkta dişini yaptıramazken, bir kesim pandemide diş estetiğine yöneldi"
İşmen, Türkiye'de gelir dağılımından kaynaklanan bir tezatta da dikkati çekti. İşmen'e göre pandemi sürecinde özel kliniklerde hayli yüksek fiyatlara mal olan diş estetiği yaptıranların arttı.
Yani ülkenin yarısı parası olmadığından özel bir diş kliniğine gidemezken dar bir kesim de pandemi sürecinde hayli ciddi rakamlara mal olan diş estetiğine yöneldi.
İşmen, bu toplumdaki imaj yönlendiricilerin tek tip insan modelini dayatmasına ve eğitimsizliğe bağlayarak sözlerini şöyle tamamladı:
Bakıyorsun kaşı, yüzü, saçı, dişi birbirine benzeyen insanlar. Rol model aldıkları insanlara benzemek için sağlıklarıyla oynuyorlar.
© The Independentturkish