Yeni eğitim sistemi geliyor: Liselerde ders sayısı düşecek; 12. sınıfta haftalık ders saati 24 olacak

Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk liseler için yeni eğitim sistemini açıkladı

Bakan Ziya Selçuk yeni eğitim sistemini anlattı / Fotoğraf: AA

Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk,  'Lisede Ne Yaptık?/Ortaöğretim Tasarım Tanıtım Toplantısı'nda liselerde yeni eğitim sistemini açıkladı. 

Liselerde ders sayısının düşürüleceğini belirten Selçuk, “Ders sayısı kademeli olarak azalacak.  9. sınıfta 15-16 olan ders sayısı 8’e, 10. Sınıfta 9’a düşecek. 11. sınıfta 12-15 olan ders sayısı 9’a, 12. sınıfta 7’ye düşecek” dedi. 

Lise son olan 12. sınıfta haftalık akademik ders saatinin 24 saat olacağını belirten Bakan Selçuk, “Çünkü bir çocuğun 15-16 saat ders alması mümkün görünmüyor” dedi. 

Selçuk, eğitim sistemi olarak bilgi ile ilişkide bir sıkıntı olduğunu belirterek sistem kavramının önemine vurgu yaptı. 

 

Ziya Selçuk eğtim sistemi - AA (1).jpg
Fotoğraf: AA

 

Bakan Selçuk, “Biz bu sistemi kurarken şöyle bir karar varmıştık; sistemlerin birbiri ile bağlantısını dikkate almadan herhangi bir değişiklik yapılmayacak, bu değişikliklerin yeri ve zamanı dikkate alınacak. Her zaman söylüyoruz, biz acele etmiyoruz. Bundan dolayı eğer kendi işlemlerimizi yürütürken acele edersek, fizibilite raporlarını dikkate almaksızın bir genellemeyle yola çıkarsak elbette bir takım sıkıntılarımız olacak. Öğretmen eğitimlerine çok dikkat ediyoruz. Böyle bir sistemi ortaya koyabilmek temel koşullardan dolayı öğretmene bağlıdır. O yüzden birkaç gün değil, birkaç hafta değil birkaç yıl süren öğretmen eğitimlerinden bahsediyoruz. Sınıfta öğretmenleri güçlendirmeden bu tasarının hayata geçmesi mümkün değil. Önümüzdeki aylarda bunun detaylarını paylaşacağız. Biz bunu yaparken katılımı çok önemsedik. Çünkü bu tek başına bir akademik tasarı değil. Bu kişisel bakış açısına sahip bir tasarım değil. Yüzlerce öğrencinin, eğitmenlerin, uzmanların desteğiyle bunları birleştirerek yüksek katılımla bir yere varmaya çalıştık. Sadece benim ve arkadaşlarımın kişisel deneyimleri yetmez. Biz bir deneme tahtasıyla ilgilenmiyoruz. Biz bilimsel metotlarla neyi nasıl yapabilirizin peşindeyiz” dedi.

Öğretmenlerin bu kadar yıl içinde öğrendiklerini içselleştiremediklerini belirten Selçuk, ders sayısının düşürülmesinin neden önemli olduğu konusunda şunları söyledi: 

“Neye hazırlıyoruz sorusu o kadar önemli ki. 2040’lara doğru inanılmaz bir çağ geliyor. Tekillik dediğimiz bir çağ. Beynimize yazılım yüklenmenin mümkün olduğu bir çağa doğru gidiyoruz. Türkiye eğitime sadece sınıflarda yapılan bir iş olarak çerçeveleyemez. Eğitim ekonominin ve demokrasinin ayrılmaz bir paydasıdır. Neden dünyadaki gelişmiş dediğimiz ülkelerin okullarında az ders var da bizde çok diye sorduklarında bunun bir cevabı olması gerekiyor. Ders sayılarında azalma olması, çocukların deneyim yaşaması, atölyelerin gerçekten kullanılması, bunların sayılarının artırılması çok çok önemli. Derslerde disiplinler üstü bir yaklaşımın edinilmesi… Bizim bütün derslerimiz belirli bir disiplinde yürüdüğü için bütün bunları parça parça öğrenmek sorunların zihninde bir bütünlük oluşturmuyor. Örneğin göç konusunun ekonomik, sosyolojik bir boyutu var. 9'larda yeni sistemde 8, 10. Sınıfta 9 dersten söz ediyoruz. Neden azaltıyoruz. Bir çocuğun 15 dersi anlaması ve içselleştirmesi mümkün olmuyor. Bizim çocuklarımızın de derinleşmeye ihtiyaçları var. Böyle bakınca paydaşların bir diğeri anne ve babalar çocuklar yaşamları boyunca soru çözüyor ama hayatlarında bir sorunla karşılaşınca afallıyorlar. Soru çözmek ayrı bir şey, sorun çözmek ayrı bir şey. Asıl olan şu; bu çocuklar, bu soruları çözerken gerçekten neyi ne şekilde çözüp yol aldıklarını, niçin o şekilde davrandıklarını anlamakta zorlanabilirler ki şu andaki durumda bu. Soru çözmekle sorun çözmeyi ayırt etmeliyiz.”

HEY sistemi geliyor

Çocukların hayal edebilmesi ve hayata toplumsal katkı sağlamaları için kısaltması HEY olan bir proje ile ilkokuldan itibaren tasarım beceri atölyelerinde denedikleri bazı süreçlerin lisede de sürdürülmesi amaçlanıyor. 

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Selçuk, “Çocuklarımızın sanatla sporla ilgilenmesi gerekiyor. Yıllarca odalara kapanarak soru soran çocuklar için farklı beklentiler var. Çocuk topluma hizmet etmiyor, hayvanlara yardım etmiyorsa, yoldan geçen birinin ayağına değecek taşı kaldırmıyorsa toplumla entegre olmuyor demektir. Çocukların tecrübe kazanarak bir yere ulaşmasını çok önemsiyoruz. Öğretmenler de çocukların lise sonlarına geldiği halde hangi mesleği seçeceğini bilmiyor diyor. Bunun için çocuğun kendisiyle buluşacağı bir sistem gerekiyor. Çocuklar, ilgisi ve yeteneğine uygun dersler alabilmeli” dedi.

“Tasarım ve beceri atölyeleriyle çocuğun yeteneği ölçülecek”

Bakan ziya Selçuk, çocuğun yeteneğinin ve kişiliğinin ölçüleceğini belirterek, kişisel kariyer rehberliği olacağını belirtti. Selçuk, “Çocuk, tasarı ve beceri atölyelerinde yeteneğinin ne yöne olduğunu görecek; testlerle de bunlar tespit edilecek” dedi. 

Eğitimcilerin eğitim sistemi ile ilgili sorduğu sorulara dikkat çeken Selçuk şunları söyledi:

“Önemli olan ne yaptığını bilmek. Biz çok büyük bir gökdelen inşa ediyoruz. Onun elektrik sistemi şu, statiği bu, mimarisi şu diyoruz. Bunun için zamana ihtiyacımız var. Hemen yapamayız, Toplum istese de yapamayız. Öğretmene yatırım yapmadan, içeriğe yatırım yapmadan değişim yapamayız. Gömleğin ilk düğmesi diyeceğimiz eğitimde sistem kavramı önemli. Çocuktan inekten söz ettiğimizde o da bir sistem diyebilmeliyiz. Çocuğun etrafında gördüğü her şeyin bir sistem olduğunu öğretmeliyiz. Yani bir sistemin bir parçası olduğunu öğretmeliyiz. Bilgi kuramı dünyada birçok ülkede var. Bizim bilgiye ilişkimizi yenilememiz lazım. ‘Ne?’ sorusuyla çok ilgileniyoruz. Çocuk bunun cevaplarını öğrenince sınavda başarılı oluyor. Ama bu muvaffakiyet değil. Öğrendiği şeyin ona yardımcı olması demek. Ne sorusunun yanı sıra ‘Ne ve nasıl öğrendin?’, ‘Ne biliyorsun?’ ‘Nasıl bildiğini nasıl biliyorsun?’ sorularının da yanıtlarını bilmeli. Tasarım odaklı düşünme çocukların planlama, kurgu yapabilme, hayalini bir tasavvurla ilişkilendirmeye imkan sağlıyor. Bunun için temel metodolojinin gözden geçirilmesi gerekiyor.”

İlkokuldan yüksek öğretime eğitim birbiriyle ilişkilendirilecek

İlkokul 1 ile 8. Sınıf arasını da planladıklarını belirten Selçuk, “Bütün eğitimi birbiriyle ilişkilendireceğiz. Yükseköğretim kurumlarından sorular geliyor. Her yıl yüz binlerce öğrenci kazandığı bölümden mutsuz olup yeniden sınava giriyor. Bu soru cevaplandırılabilir mi, elbette cevaplandırılabilir. Bunun için okulun profilinin belirlenmesi, kariyer planlaması, yönlendirme gerekiyor. Bütün bunları yapabilir miyiz, yapabiliriz. Kişisel e-Rehberlik, portfolyo hazırlanması... Bütün bunları hemen devreye sokabiliriz” dedi.

Ziya Selçuk, sistemdeki değişimin Türkiye'nin ekonomisinin gelecekte nasıl olması gerektiğiyle de ilgili olduğunu belirterek, “Meslek liseleriyle ilgili aylardır çalışmalarımız var. Bu işverenlerle sektörle çalışmalarımızın sonucu. Lisede sertifika programlarını öne çıkarmamızın anlamı var. Bir çocuğun ulusal ya da uluslararası seviyede sertifika sahibi olursa, akredite bir kurum sertifikalandırırsa bunları kullanarak kısmi zamanlı ya da farklı şekilde çalışabilmelerine imkân sağlamak istiyoruz. Pilot çalışmalarımız birkaç aydır sürüyor” dedi. 

Bu sertifika programlarının sadece okul içinde değil, uzaktan eğitimle de alınabileceğini belirten Selçuk, portfolyonun da önemine değinerek, “Çocuk ilkokuldan lise bitirene kadar birçok çalışma yapıyor ama bunları gösteren bir dosya yok. Hazırladık, yazılım altyapısı bitti. Pilot çalışmalar sürüyor” dedi.

 

Ziya Selçuk eğtim sistemi - AA (2).jpg
Fotoğraf: AA

 

“Çocuklarımızın daha az stres yaşaması için tasarımlarımız var” 

Yeni sitemle sınav baskısının azalacağını da belirten Bakan Selçuk, “Türkiye, okullar arasındaki imkan farklılıkları fazla ülke. Biz bu farkı azaltırsak sınavın baskısı azalacak. Özellikle mesleki teknik eğitime yatırımlarımızla, bu sistemin daha esnek olmasına katkı sağlıyoruz. Ne bekliyoruz sınavın baskısını azaltarak? Türkiye gibi ülkelerde sınav araç olmaktan çıkıp amaç haline geliyor. Sınav amaç haline gelmeyecek araç olacak. Bunun için zamana ihtiyacımız var. Çünkü ciddi parasal yatırıma ihtiyacımız var. Zaman içinde sınav sisteminin baskısının azalmasını bekliyoruz. Orta öğretim kurumuna uygun bir yükseköğretim sınavı nasıl yapılır. Yüksek öğretime giden öğrencilerin sınavı nasıl yapılır. Bunlarla ilgili yüksek eğitim kurumuyla da görüşmelerimiz var” dedi. 

“Yeni sistemin ilk sınavı 2024'te olacak”

Yeni sınav zamanın ise 2014’e denk geleceğini belirten Selçuk’un konuşmasının geri kalanı şu şekilde: 

 “O zamana gelmeden önce bunu netleştireceğiz. Biz akademik gelişimi çok önemsiyoruz. Disiplinler üstü çalışmaları çok önemsiyoruz. Örneğin doğa bilimleri, sosyal bilimler gibi bütünleşik mantıkla ders almasını çok istiyoruz. Aynı zamanda duygusal ve bilişsel gelişimi önemsiyoruz. Önümüzdeki eğitim-öğretim yılında yani 2019-2020’de 12'nci sınıfta olan gençlerimiz için onların rahatlatılması, ilgi ve yeteneklerin dikkate alınması için bir hazırlığımız var. Onu daha sonra kamuoyuna paylaşacağız. Yeni ortaöğretim modelinin uygulamaya başlamasının ardından, bu modelde ilk üniversiteye geçiş sınavı 2024’te yapılacak. Burada 10 ve 11'inci sınıf çok önemli. Bilgi kuramı burada devreye görüyor. 9, 10 ve 11'inci sınıflarda haziran aylarında çocukların yıl içinde öğrendiklerini projelendirmeleri, yani hasat haftası ayı gibi bir dönem istiyoruz. Bunu şu anda birçok okul yapıyor. Ama tüm okulları kapsayacak bir hasat dönemi istiyoruz. Biz burayı üniversiteye hazırlanma dönemi olarak görüyoruz. Burada ortak dersler ve ayrıca seçmeli dersler olacak. Proje, portfolyo çalışmaları yapılacak. Bunun için altyapı eksikliklerimizi, öğretmen eğitimiyle ilgili mesafeyi öğrenme ortamına ait yatırımları yapmalıyız. Gençlerimiz dünyadaki diğer öğrenciler ne yapıyorsa fazlasıyla yapar yeter ki engellemeyelim, imkân sağlayalım. 10 ve 11 sınıfın dersleri seçmeli olacak ve belirli gruplardan belirli sayıda dersler seçilebilecek. İlgi alanları ve gelecekte yapmak istedikleri meslekle ilgili eğitim alacaklar.”

Konuşmasında kariyer ofislerine de değinen Selçuk, bunların da öğretmenler tarafından yapılacağını söyledi. 

Programın sonunda ders seçiminin nasıl yapılacağını ise 2 öğrenci uygulamalı olarak gösterdi. 

 

Independent Türkçe / Ajanslar

DAHA FAZLA HABER OKU