Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) Büyük Dairesi'nin eski HDP Eş Genelbaşkanı Selahattin Demirtaş için "Derhal tahliye edilsin" kararı almasının ardından başlayan tartışma devam ediyor.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan da partisinin grup toplantısında yaptığı açıklamada AİHM'in kararının "siyasi" olduğunu ifade etmişti.
Erdoğan konuşmasında şu ifadeleri kullanmıştı:
Esasen AİHM bizim mahkemelerimizin yerine geçecek şekilde karar veremez. Sadece burada verilen kararlar, mahkemelerce değerlendirilir. AİHM, bu kararı iç hukuk yolları tüketilmeden alarak istisnai bir uygulama yapmıştır. Ancak, istisnasını bir kenara bıraksak bile, Selahattin Demirtaş’la ilgili hüküm, aynı mahkemenin mesela İspanya’daki Batasuna Partisi kararındaki gerekçelerle açıkça çelişmektedir. Mahkeme, Batasuna davası kararında, bırakınız şiddet eylemlerini teşvik etmeyi, şiddet eylemlerini açıkça kınamamanın dahi cezaya konu suç sayılabileceğine hükmetmiştir.
Cumhuriyet'ten İpek Özbey'in sorularını yanıtlayan eski AİHM Yargıcı Rıza Türmen ise Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Batasuna" benzetmesinin yanlış olduğunu belirtti.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Batasuna davasının bir parti kapatma davası olduğunu, Demirtaş davasında ise bir siyasetçinin tutuklanmasının söz konusu olduğunun altını çizen Türmen, "Tamamen faklı konular" diye konuştu. Türmen açıklamalarına şu şekilde devam etti:
Batasuna davasında bir dizi olaya bakarak partinin kapatılmasına karar veriliyor. Çünkü o bir dizi olay gösteriyor ki, Batasuna şiddeti teşvik eden, şiddet kullanan bir partidir ve demokrasiyle bağdaşmamaktadır. Burada Türkiye’nin ikinci büyük muhalefet partisinin genel başkanından söz ediyoruz. O nedenle Meclis’te daha fazla korunmaya ihtiyacı var deniyor kararda.
Türkiye'nin "AİHM kararına uymayacağız”" deme hakkının olmadığını belirten Türmen, Türkiye'nin bu yola girmesi durumunda ne olacağı sorusunu şöyle yanıtladı:
AİHM’nin emrinde kararları uygulatacak bir polis gücü yok. Onun yerine Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi var. AİHM, kararlarında ihlali tespit eder ve orada bırakır. Kararın nasıl uygulanacağı Bakanlar Komitesi’ne aittir. Bazı çok önemli kararlarda AİHM kararı uygulamada ne yapılacağını da söyler ki bu kararda bunu yapmış, ‘serbest bırakılmalı' demiş. Bunu söylemesi önemli, çünkü Bakanlar Komitesi siyasi bir organ. Oradaki siyasi tartışmaları keser.
Türmen, Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi'nin nasıl bir yol izleyebileceği sorusunu da "Kararı kabul eder, arkasından gerekirse AİHM’ye üçte iki çoğunlukla yeniden gönderir. Bakanlar Komitesi yılda dört kez toplanıyor. Bu dört kez de dosyayı açık tutar, her seferinde büyükelçiye ‘Ne yaptınız’ diye sorar. Türkiye bu kararı nasıl uygulayacağını gösteren bir plan vermek zorundadır. Yapılacak bir tek şey derhal serbest bırakılması" diye yanıtladı.
Cumhuriyet, Independent Türkçe