Normalleşmenin getireceği koronavirüs anksiyetesiyle nasıl başa çıkarız?

Cambridge Üniversitesi’nden araştırmacı Remes, normal hayata, işe ve okula dönen bireyler için kaygıyla baş etme yöntemlerini yazdı

Koronavirüs salgınının özellikle kaygı bozukluğu olan bireyleri psikolojik açıdan daha fazla etkilediği düşünülüyor (Pixabay)

Koronavirüs salgınını kontrol altına almak için uygulanan kısıtlamalar gevşedikçe, hayat da yavaş yavaş normale dönmeye başladı. Ancak bununla birlikte güvenli evlerinden çıkan yurttaşların Kovid-19’a yakalanma endişesi de alevlendi.

Cambridge Üniversitesi’nden akıl sağlığı araştırmacısı Olivia Remes, The Conversation’da kaleme aldığı makalede normalleşmeyle birlikte artan anksiyeteyi yenmenin yollarını sıraladı.

“Biraz kaygının yararlı olduğu düşüncesi efsaneden ibaret”

Belirli seviyelerde kaygının başarıyı artırdığı sıkça dile getirilen bir düşünce. Ancak Remes’e göre kısa süre için endişelenmek bile bireyleri daha çok endişeye yatkın kılıyor. Bunun sonucunda bireyler farkına varmadan kısır döngüye girebiliyor.

Remes konuyla ilgili şunları söylüyor:

Bunu bilmek, ileriye dönük güzel adımlar atmamızı sağlar çünkü bu sayede endişe dolu düşüncelerden vazgeçebiliriz.

“Kontrolcülükten vazgeçin"

Remes, bazen bunu yapmanın söylemekten daha zor olduğunu kabul ediyor. Çünkü endişelenmeyi ve kontrol etmeyi bırakmak çok zahmetli olabiliyor. Hatta bu temizlik düşkünlüğü ve kontrolcülük, obsesif kompulsif bozukluğa dönüşebiliyor.

Remes, bunu engellemenin yollarını şöyle açıklıyor:

Kendinizi korumak için elinizden geleni yapın. Ellerinizi önerilen süreyle yıkayın ve maske takın. Sonra da akışına bırakın. Ne yaparsanız yapın bazen kendinizi korumanız imkansızdır. Bunu fark edin. Kontrolü bırakmak, aslında onu kazanmanın bir yoludur.

“Hayatınızın ustası olun”

Remes’e göre bu değişim ve belirsizlik döneminde akıl sağlığını korumanın bir yolu da günlük rutine olumlu gündemler eklemek:

Peki bunu nasıl yapacaksınız? Pozitif etkinlikler planlayarak ve onlara katılarak. Parklarda kısa yürüyüşler yapabilirsiniz, yeni bir tarif deneyebilirsiniz veya hoşunuza gidebilecek başka bir şey planlayabilirsiniz. Ama bu planlara sadık kaldığınızdan emin olun.

Remes, keyifli aktivitelere katılmanın yalnızca eğlendirmediğini, aynı zamanda “ustalık” kazandırdığını söylüyor. 

Ustalık kazandığınızda başarı ve kontrol duygusu edinir, memnun hissetmeye başlarsınız. Depresyondan mustaripseniz, bu teknik özellikle yararlıdır. Sizi yerinizden kaldırabilecek bir kaldıraç gibidir.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Öte yandan araştırmacıya göre pandemi esnasında sık değişen duygular, bireylerin mutluluğa temkinli yaklaşmasına neden olabilir. Bu nedenle bireyler, kendilerini iyi hissettiklerinde kötü bir şey olacağına dair batıl inanç geliştirebilir.

Bu durumda bireylerin beklentiyi düşük tutma eğilimi gösterebileceğini söyleyen Remes, sözlerini şöyle sürdürüyor:

Mutluluğu beklemediğimiz ve hedeflemediğimiz zaman hayatımız düz bir çizgi haline gelir.

Tepeleri ve vadileri olan inişli çıkışlı bir yaşamın daha iyi olduğunu aktaran Remes, sözlerini şöyle sürdürdü:

Hayatı kucaklamak, akıl sağlığımızı önemli ölçüde etkileyebilir. Ayrıca refah seviyemizi yükseltir, bir salgın sırasında bile…

 

Independent Türkçe, The Conversation

DAHA FAZLA HABER OKU