Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch’in üst düzey analisti Douglas Winslow, Reuters’a verdiği röportajda, Türkiye ekonomisiyle ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Winslow, Türkiye’nin görece düşük borç seviyelerinin, finansal piyasa türbülansını atlatmadaki tecrübesinin, “yatırım yapılamaz ancak ekonomik değişikliklere göre değişkenlik gösterir” anlamına gelen BB- olan kredi notunun, salgın etkisine ve döviz sıkıntısına karşı direnebilmesine yardımcı olduğunu söyledi.
Winslow, Türkiye’nin hâlihazırda düşük olan kredi notunun kırılganlığının başlıca nedeninin, yetersiz döviz rezervleri ve merkez bankası kredibilitesinin düşük olmasına bağlı olarak yabancı sermayeye duyulan ihtiyaç olduğunu belirtti.
Douglas Winslow, Türkiye’nin mevcut kredi notunda bu zayıflıkların da hesaba katılmış olduğunu belirterek, bu sorunlar olmadan notun potansiyel olarak üç kademe yukarıda olacağını kaydetti.
Winslow “Kredi notunun aşağı çekilip çekilemeyeceği” ile ilgili soruya “Notu aşağı doğru çekebilecek şeylerden biri, dış baskıların banka ve şirketlerde daha akut finansman stresi yaratması olurdu. Ama şu an böyle bir şey görmüyoruz” dedi.
Kamu borcunda kaçınılmaz artışın "durağan' görünüme sahip kredi notu için yönetilebilir olması gerektiğini de belirten Winslow, "Kamu borcunun GSYH'ya oranının yüzde 38'in üzerine çıkacağını, ancak hala BB seviyesinde bir not için göreceli olarak güçlü bir taraf olmayı sürdüreceğini öngörüyoruz" değerlendirmesini yaptı ve "BB seviyesinde nota sahip ülkeler için medyan borç/GSYH oranının yüzde 51 olduğunu hatırlatarak, "Türkiye'nin hala biraz mali alanı olduğunu düşünüyoruz" dedi.
Winslow, bir IMF programının muhtemel olmadığını belirtirken, "Cumhurbaşkanı'nın tüm maliyetine rağmen bundan kaçınmak isteyeceğini düşünüyoruz" ifadelerini kullandı.
ABD merkezli Fitch, şubat ayında Türkiye’nin kredi notunu “durağan” görünümle “BB-” olarak teyit etmişti.
Reuters