EKK'dan üretim, ihracat ve istihdama yönelik yol haritası: Yapısal reformlar devam edecek

EKK'nın üçüncü toplantısında üretim, ihracat ve istihdam odaklı yapısal reformlar masaya yatırıldı; küresel ticaretin etkileri ve yatırım ortamının iyileştirilmesine yönelik adımlar değerlendirildi

Fotoğraf: ANKA

Ekonomi Koordinasyon Kurulu (EKK), yılın üçüncü toplantısını Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz başkanlığında gerçekleştirdi. Toplantıda, sanayide üretim, rekabet ve ihracatın artırılmasına yönelik kısa, orta ve uzun vadeli tedbirler ile iş gücü piyasası ve küresel ticaret politikalarının dış ticarete etkileri masaya yatırıldı.

Toplantının ardından yapılan açıklamada, değişen küresel ticaret dinamiklerine karşı stratejik bir dış ticaret politikası çerçevesi oluşturulmasının önemi vurgulanırken, “Yatırım ortamını iyileştirmeye ve ihracatı çeşitlendirmeye yönelik yapısal reformları hayata geçirmeye devam ediyoruz” denildi.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Sanayi üretiminin güçlendirilmesi ve ihracatta sürdürülebilir büyümenin sağlanması amacıyla uygulanacak politikalar ile birlikte, iş gücü piyasasında esnek ve yeni nesil çalışma modellerine dair gelişmelerin değerlendirildiği toplantıda, istihdamın artırılması ve nitelikli iş gücünün desteklenmesine dönük politikalar da ele alındı.

Kurul, mevcut küresel belirsizlikler ve artan korumacılık eğilimlerine karşı Türkiye’nin ihracat stratejisinin yeniden yapılandırılması ve bu doğrultuda ihracat pazarlarının çeşitlendirilmesinin kritik önemde olduğunu ifade etti.

Yazılı açıklamada, şunlar kaydedildi:

"Küresel ticarette artan belirsizlik ve korumacılık eğilimleri, dış ticaret stratejilerinin yeniden şekillendirilmesini zorunlu kılmaktadır. Tedarik zincirlerindeki dönüşüm, üretim merkezlerinin yeniden konumlanması, teknolojik gelişmelerin hız kazanması ve dijitalleşmenin etkisiyle birlikte küresel ticaret yeni bir döneme girmiştir. Bu yeni dönemde ülkeler için başarı; değişen koşullara hızlı uyum sağlama, dayanıklı bir ekonomi inşa etme ve rekabet güçlerini artırma becerilerine bağlı olacaktır. Ülkelerin gelecekteki yönünü, karşılaşılan zorluklara verilen tepkiler kadar, zorlukları fırsata dönüştürmeye yönelik atılan adımlar belirleyecektir. Dönüşüm sürecinde Türkiye oldukça avantajlı bir konumdadır. Genç ve dinamik nüfusumuz, güçlü sanayi ve üretim altyapımız, stratejik coğrafi konumumuz, Avrupa pazarıyla entegrasyonumuz ve Asya ile derinleşen ilişkilerimiz, ülkemize küresel ölçekte önemli fırsatlar sunmaktadır. Ekonomimizin temellerini güçlendirme ve küresel rekabette güçlü bir oyuncu olmak adına; verimliliği artırmaya, yatırım ortamını iyileştirmeye ve ihracatı çeşitlendirmeye yönelik yapısal reformları hayata geçirmeye devam ediyoruz. Sağlam makroekonomik temeller üzerine inşa edilen, esnek ve çeşitlendirilmiş politikalarla ülkemizin bu süreci avantaja dönüştürme potansiyeli oldukça yüksektir."

Independent Türkçe, ANKA

DAHA FAZLA HABER OKU