Saadet Partisi ‘Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılması’ ve ‘Libya’ya Asker Gönderme Tezkeresi’ ile ilgili bir açıklama yaptı
AK Parti’nin dış politikalarının eleştirildiği yazılı açıklamada, ‘Bugün kış olduğu daha net bir şekilde anlaşılan Arap Baharı sürecinde atılan yanlış adımlar, farklı sorunları da tetiklemiş ve ülkemiz başta Akdeniz olmak üzere birçok başlıkta sıkıntılı bir döneme girmiştir’ denildi. ‘Bugün Türkiye, Suriye'de, Libya'da, Yemen'de köşeye sıkışmış durumda ise bunun nedeni bütün bu sinsi oyun ve tezgahların görülememesinin sonucudur’ ifadelerinin kullanıldığı açıklamada ‘Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılması’ ve ‘Libya'ya Asker Gönderme Tezkeresi’ne destek verildi.
Türkiye'nin Doğu Akdeniz'de karşı karşıya kaldığı sıkıntıların temelinde, "2004 Annan Referandumu" sürecinde Kıbrıs'ta atılan yanlış adımlar olduğu ileri sürülen açıklamada, deniz yetki alanlarının sınırlandırılması anlaşması hakkında şu ifadeler kullanıldı:
Gelinen durum itibariyle Türkiye'nin, BM nezdinde tanınan, Libya’nın meşru hükümeti olan Ulusal Mutabakat Hükümeti ile yaptığı "Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılması " anlaşmasını önemli buluyor ve destekliyoruz.
Barış, sükunet ve huzur için...
Libya'ya asker gönderme konusunun doğru planlanması gerektiği belirtilen açıklamada, ‘Orada çatışan taraflar arasında tercihte bulunmak için değil, meşru hükümetin talebi doğrultusunda "tamamen banış, sükunet ve huzuru" sağlamak olarak ilan edilmelidir. Hiçbir çatışma içine girmeden, eğitim ve koordinasyon görevi ifa edeceği açıklaması yapılmalıdır” denildi.
“Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılması” ve “#Libya’ya Asker Gönderme Tezkeresi” ile ilgili kanaatlerimizi kamuoyunun dikkatlerine sunarız. pic.twitter.com/IjSpj7Y3tl
— Saadet Partisi (@SaadetPartisi) January 2, 2020
Diplomatik kanallar açık tutulmalı
Libya halkının üçte ikisinin, meşru yönetim olan Ulusal Mutabakat Hükümeti'nin kontrolünde olan bölgede yaşadığı belirtilen açıklamada partinin görüşü şu sözlerle anlatıldı:
Özelikle merkezi hükümete karşı çatışan güçlerin etkin olduğu alanda Türk askerinin işgalci sömürgeci ve şovenist" mantıkla orada olacağına dair propagandalar yapılmaktadır Bu noktada özelikle bu türden algısal oyunlara dönük stratejiler üretilmeli, Libya'nın neresinde yaşıyorsa yaşasın, her bir Libya vatandaşı için Türk askerinin orada bulunmasının amacının Libya'nın toprak bütünlüğünü sağlamayı hedeflediği ve ayrım yapmaksızın bunun Libya halkı için barış ve huzuru inşa etmek olduğu ortaya konulmalıdır.
Bütün bunlarla beraber Türkiye su anda Hatfer’i destekleyen, başta Rusya olmak üzere diğer ülkelerle de görüşmeye devam etmeli ve niyetinin ne olduğunu ortaya net olarak koyacak girişimlerde bulunmalıdır Ayrıca bugün, Libya merkezi hükümetini desteklemekle birlikte, Türk askerinin orada bulunmasını istemeyen ülkeler de vardır. Türkiye onlarla da diplomasi kanalarını sonuna kadar açmalı ve ana gayenin Libya'nın, batısıyla doğusuyla ortak bir geleceğe taşınması olduğunu belirtmelidir. Libya konusunda ister yanımızda, isterse de karşımızda olsun, sorunun çözümü adına herkese diplomatik kanaların açık tutulması önemlidir.
Independent Türkçe
