Gökbilimciler: Komşu galaksi Andromeda, galaksimiz Samanyolu'nu yutacak

Araştırmacılar, Andromeda'nın daha önce de bizimki gibi galaksileri yuttuğunu keşfetti

Andromeda'ya dair yeni keşifler, kendi galaksimizin geleceğini aydınlatabilir (AFP)

Astronomlar bizimkine en yakın galaksi olan devasa Andromeda'nın yaman bir geçmişi olduğunu ve bir sonraki adımda galaksimiz Samanyolu'nu yiyeceğini söylüyor.

Araştırmacılar, bu galaksinin çalkantılı geçmişinde -bizimkini de yutacağı gibi- birkaç küçük galaksiyi yediğini ifade ediyor.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Bilim insanları, bu galaksilerden arta kalanları büyük yıldız akışlarında bularak bu yaman geçmişin izlerini birleştirdi.

Bu izlerin peşine düşerek, yaklaşık 4 milyar yıl sonra bizimkini de yok edecek galaksinin son birkaç milyar yılda birçok galaksiyi yuttuğunu keşfettiler. Görünüşe göre Andromeda'nın galaksi yemeye başlaması 10 milyar yıl önceye, henüz yeni oluştuğu zamanlara dayanıyor ve daha küçük galaksilerin silik izleri bugün hala gözlemlenebiliyor.

Astronomlar, bu araştırmanın kendi galaksimizin nasıl yutulacağına, yani sonunun nasıl geleceğine ışık tutmasını umuyor. Keşif ayrıca, Andromeda'nın etrafındaki bu galaksileri neden ve nasıl yok ettiğine dair yeni sorulara da kapı aralıyor.

Avustralya Ulusal Üniversitesi, Astronomi ve Astrofizik Araştırma Fakültesi'nden Dr. Mackey şöyle konuştu:

Samanyolu, Andromeda'yla yaklaşık 4 milyar yıl içinde gerçekleşecek bir çarpışma rotasında. Dolayısıyla galaksimize ne tür bir canavarın yaklaştığını bilmek Samanyolu'nun bu nihai kaderini anlamak için önemli. (...) Andromeda, Samanyolu'na göre çok daha büyük ve daha karmaşık bir yıldız halesi barındırıyor, bu onun daha birçok galaksiyi, muhtemelen daha büyükleri yamyamca yediğini gösteriyor.

Hakemli bilim dergisi Nature'da yayımlanan makalede araştırmacılar, bu uzak geçmişe ait parçaları bir araya getirmek için küresel yıldız kümesi ismi verilen yoğun yıldız yığınlarını inceledi. Bu kümeler, Andromeda'nın yakın komşularını yuttuğu tarihi ziyafetin izlerini gösterdi.

Tıpkı gerçek fosillerin Dünya üzerinde yaşamış ve ölmüş canlıların tarihine ışık tutması gibi, araştırmanın görmeye imkan tanıdığı “uzun süre önce ölmüş galaksilerin fosilleri" sayesinde, galaksilerin hangi zaman aralığında varlığını sürdürdüğü de anlaşılabiliyor.

Dr. Mackey sözlerine şunu ekledi:

Bu küçük galaksilerin gömülü yıldız kümelerinde gizlenen silik kalıntıları takip ederek, Andromeda'nın farklı zamanlarda onları içine çekme ve nihayetinde hapsetme biçimini yeniden canlandırmayı başardık.

Çalışma bir yandan galaksimizin kaderiyle ilgili önemli soruları yanıtlamaya yardım ederken, diğer yandan yeni soruları ve bilinmezleri beraberinde getiriyor. Bilim insanları Andromeda'yı besleyen iki kaynağın birbirinden tamamen farklı yönlerden geldiğini ifade ediyor.

Dr. Mackey'le birlikte çalışmayı yöneten, Sidney Üniversitesi Fizik Fakültesi ve Astronomi Enstitüsü'nden profesör Lewis şunları söyledi:

Bu son derece esrarengiz ve bahsedilen galaksi dışı yemeklerin evreni bir arada tutan 'kozmik ağ' (gözlemlenebilir evren) olarak bilinen şeyden beslendiğini öne sürüyor. (...) Daha şaşırtıcı olansa bu tarihi beslenme doğrultusunun, Andromeda yörüngesindeki cüce galaksilerin beklenmedik hızlanışını ifade eden garip 'uydu düzlemiyle' aynı olduğunu keşfetmekti.

Aynı bilim insanlarının daha önceki araştırmasına göre, bu düzlemler birkaç milyar yıllık süre içinde Andromeda Galaksisi'nin uzaydaki kendi yer çekimiyle parçalanabilir.

Profesör Lewis sözlerini şu şekilde sürdürdü:

Bu, bahsi geçen düzlemin genç olması gerektiğini gösterdiği ancak cüce galaksilerin eski beslenmesiyle hizalanmış gibi göründüğü için bilinmezliği derinleştiriyor. Belki bunun nedeni kozmik ağdır ama bu sadece, tam bir sepekülasyon. (...) Bunun ne anlama geldiğini ortaya çıkarmak için çok kafa yormak zorunda kalacağız.

Astronomlar ayrıca, bu keşfin kendi galaksimizle ilgili daha fazla bilgi edinmemizi ve evrimini nasıl sürdüreceğini anlamamızı sağlamasını umuyor.

Astronomi çalışırken başlıca güdülerimizden biri evrendeki yerimizi anlamaktır. Galaksimize dair bilgi edinmenin yollarından biri, ona benzeyenleri incelemek ve bu sistemlerin nasıl oluştuğunu ve evrimleştiğini kavramaya çalışmaktır. (...) Bazen bunu Samanyolu'na bakarak yapmak gerçekten daha kolay olabilir ancak o galaksinin içinde yaşıyoruz ve bu, belirli gözlemleri son derece zorlaştırabiliyor.

 

 

*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

https://www.independent.co.uk/life-style

Independent Türkçe için çeviren: Umut Can Yıldız

© The Independent

DAHA FAZLA HABER OKU