Bilim insanları Kovid-19 ile grip kıyasına tepkili: Kovid ile gribi karşılaştırmak elma ile çileği karşılaşmak gibidir

Vaka sayıları artıyor, ölümlerin önü alınamıyor. Ama Kovid-19 ile grip karşılaştırması yapılıyor. Rakamlar, kıyasın kabul edilmeyeceğini gösterirken bilim adamları resmi açıklamalara tepkili

Bilim insanları Kovid-19 ile grip kıyasına tepkili / Fotoğraf: AA

Koronavirüsün Türkiye'de görüldüğü ilk haftalarda Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, "Bu kelimeye dikkat edin. Bu kelimeyi artık çok daha sık duyacaksınız" demişti. 

Sağlık Bakanı Koca'nın çok duyulacağını ilan ettiği kelime filyasyondu. 

Beyaz tulumları üzerlerine geçiren filyasyon ekipleri, ambulanslarla evlerin önüne gelir, hastaları alıp hastaneye götürürdü. 

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Öğretmen ve muhtarların bile dahil olduğu ekipler ise insanların izole olup olmadığını kontrol ediyorlardı.

Ekipteki doktorlar da ilaç bırakarak hastalara telkin ve tavsiyelerden bulunuyorlardı. 

Her biri 3 kişiden oluşan 16 bin ekibi yakın zamanda kimse görmedi. 

Küresel salgınla mücadele kapsamında görevlendirilen 48 bin kişi artık kimsenin ziline basmıyor, ilaç vermedikleri gibi insanlara nasıl davranmaları gerektiği hususunda ise önerilerde bulunmuyor. 

Henüz resmi olarak filyasyon ekiplerinin görevine son verildiği açıklanmadı fakat Kovid-19 vakaları 100 bine yaklaşırken artık evlere uğramamaları bunları faaliyetlerinin durdurulduğu anlamına gelebilir. 

"İlaç istiyor musunuz, rapor kullanacak mısınız?" 

Zaten hastalığa yakalananlar, artık Ankara'daki bir merkezden aranıyor ve kendilerine "ilaç istiyor musunuz, rapor kullanacak mısınız?" diye soruluyor. 

Bundan başka hasta tekrar arayıp bir talepte bulunmadığı sürece Sağlık Bakanlığı'ndan ne arayan ve soran ne de gelip, giden oluyor. 

Küresel salgına bakışın değiştiğini de bizatihi Sağlık Bakanı Koca ortaya koydu. 

 

Filyasyon ekipleri / Fotoğraf: AA
Filyasyon ekipleri / Fotoğraf: AA

 

Bakan Koca, iki gün önce Giresun'da yaptığı konuşmada, "Grip olan vatandaşlarımızın sayısını günlük olarak ilan etsek benzer manzaralarla karşılaşacağız" Gripte de aynı sayıda vatandaşımızı kaybediyoruz" ifadelerini kullandı. 

Koca'nın bu sözleri, "Bakanlık pandemiyi endemi gibi görüyor" tartışmasına yol açtı. 

Ancak rakamlar ve bilim adamları bu görüşün aksini dillendiriyor. Koronavirüse ilişkin rakamları yayımlayan worldmeters isimli internet sitesine göre bugüne kadar 375 milyon 607 bin 490 kişi virüse yakalandı. 

Bunlardan 5 milyon 682 bin 971 kişi hayatını yitirdi. Günlük vakalar hızla artarken can kayıplarının önüne ise bir türlü geçilemiyor. Sadece Türkiye'de bile iki yıl içinde 87 bin 234 kişi yaşamını yitirdi. 

Peki, artık grip nedeniyle hayatını kaybeden kaç kişi oluyor. Dünya Sağlık Örgütü'nün verilerine göre dünya genelinde her yıl 5 milyon civarında grip vakası ortaya çıkıyor. 

Bundan kaynaklı ölümlerin sayısı 650 bin civarında. Rakamlar, henüz griple koronavirüs kaynaklı can kayıplarının kıyaslanmayacak nitelikte olduğunu gösteriyor.

Bilim adamları da her iki hastalığı yol açtığı tahribat tablosunun kıyaslanamayacağı görüşünde. 

"Kovid'den ölüm, grip nedeniyle yaşanan can kayıplarının 10 katı" 

Onlardan biri olan Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Bilim Dalı ve Enfeksiyon Hastalıkları Derneği Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, Kovid-19 pandemisi nedeniyle yaşamını yitirenlerin sayısının gripten ölenlerin 10 katı olduğunu söyledi. 

 

Mehmet Ceyhan
Mehmet Ceyhan / Fotoğraf: Twitter

 

"Grip şu anda endemik, bir pandemi hali yok" diyen Prof. Dr. Ceyhan, "Gribin pandemileri yaşandı. Eğer grip pandemileriyle karşılaştırırsak ayrı bir konu ama şu andaki grip ile karşılaştırırsak tabii ki şimdi gripten belki hesaplamak mümkün değil" değerlendirmesinde bulundu.

Koronavirüsten dolayı hastane yatışlarının çok fazla olduğuna dikkati çeken Ceyhan, "Ekonomiye etkisi daha fazla. Bunu karşılaştırmak doğru olmaz. Biri pandemi diğeri endemik hastalık. Kovid-19 ile grip gibi belli mevsimlerde görülen ama salgın yapmayan hastalığı karşılaştırmak yanlış olur" diye konuştu.

"Kovid-19 ile gribi karşılaştırmak elma ile çileği karşılaştırmak gibidir"

Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Esin Davutoğlu Şenol ise daha tepkili. 

 

Esin Davutoğlu Şenol
Esin Davutoğlu Şenol / Fotoğraf: Twitter

 

Kovid-19 ile gribi karşılaştırmanın elma ile çileği karşılaştırmaktan farksız olmadığını ifade eden Prof. Dr. Şenol'a göre "bunun bir mantığı yok." 

Bugünlerde pandeminin daha önceki grip pandemisi gibi kontrol altında tutulabilmesiyle ilgili bir benzetme yapıldığını hatırlatan Şenol, şunları kaydetti: 

Aslında bilim çevrelerinde ta başından beri bu yapılıyor. Çünkü biz bu Kovid virüsünün gitmeyeceğini biliyoruz artık. Gitmeyecek ve grip gibi aramızda olacak. Kovid'in kontrol altında bir hastalık olması için çabalıyoruz. Ama buna daha çok uzağız maalesef. Hala çok fazla insanı öldürüyor. Aşı olduğu halde insanlara bulaşıyor. Dolayısıyla grip gibi olmasından çok uzağız. Böyle bir karşılaştırma yapmak için uygun bir zaman değildir.

Prof. Dr. Esin Davutoğlu Şenol, "Sağlık Bakanlığı, filyasyona son verip Kovid-19 ile mücadeleden vaz mı geçti" sorusuna "Bence ‘Bıktım bu işten, kafanızda bitirin. Daha fazla uğraşmayacağım' diyor Bakanlık. Şöyle bir hikaye ile oyalamaya çalışıyorlar; Siz kafanızda bitirin, ölen ölür kalan kalır. Ben uğraşmayacağım artık. Yani hikaye budur" diye cevap verdi.  

"2019'da gripten 58 kişi öldüğü açıklandı"

Bursa Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Kayıhan Pala da böyle bir kıyaslama yapılmasının doğru olmadığını ifade etti. 

 

Kayıhan Pala
Kayıhan Pala / Fotoğraf: Twitter

 

Pala'ya göre bütün hastalıkların insanları hastalanmaktan koruyacak biçimde yönetilmesi gerekiyor. Hele bu hastalıklar ölümle sonuçlanıyorsa o zaman insanları ölmekten koruyacak önlemlerin daha yüksek sesle konuşulması şart. 

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından 2019 yılında Türkiye'de toplam grip nedeniyle ölen ve kayıtlara geçen kişi sayısının sadece 58 olduğunu hatırlatan Pala, "Arada kıyası kabul edilmeyecek ciddi bir fark var" dedi. 

"'Merak etmeyin sorun çözüldü' yaklaşımı doğru değil"

Kovid-19'a karşı çok etkili olduğu bilinen ilaçların henüz Türkiye'de olmadığı vurgulayan Pala, "Hastalığı ilaçla tedavi ederek yönetme olanağına sahip değiliz" diyerek şunları ifade etti: 

"Kovid-19 gibi çok riskli bir hastalık grip veya başka bir hastalık ile kıyaslanarak göz ardı edilmemeli. Bu doğru bir tutum değildir. Bu tutum özellikle ilk elden Sağlık Bakanı tarafından açıklandığı için insanlarda hem hastalığın bulaşın önlenmesine dönük bir rehavete yol açma potansiyeli var hem de henüz daha hiç aşı yaptırmamış ya da aşısını eksik bırakmış olanların da harekete geçmesini azaltacak bir yaklaşım. Bakanın böyle davranmasını çok da kabul edilecek bir yaklaşım değil. Üzülerek bu süreci takip ediyoruz. Dolayısıyla bu iki hastalığın karşılaştırılması hele böyle sanki ‘merak etmeyin, bu sorun çözüldü' biçimine gelecek açıklamalar yapılması doğru değil. Her gün 150-200 insanımızı kaybediyoruz. Bu kabul edilebilecek bir şey değil." 

"Hem yoğun bakımlar hem hastaneler dolu" 

İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Pınar Saip de kıyas yapılmasına tepki gösterdi. 

 

Pınar Saip
Pınar Saip / Fotoğraf: Twitter

 

Kovid-19'un yüzde 3 oranında ölümcül bir hastalık olduğunu şu anda Omicron varyantında semptomlar biraz daha hafif geçiyor olsa da bulaşın hızlı olması nedeniyle vaka sayısının çok yükseldiğine dikkat çeken Saip, "Şu an hem yoğun bakımlar hem hastaneler doluyor ve bunların çoğu aşısızlardan oluşuyor" ifadelerini kullandı. 

"Hastalığın seyri insanlara bırakılmış durumda" 

"Maalesef iktidar hem söylemde çok sorumsuz davranıyor hem de aşılama için yeterli gayret göstermiyor" diyen Prof. Dr. Saip, sözlerini şöyle tamamladı:

"Yani hastalığın seyri tamamen insanlara bırakılmış durumda. Ne PCR testi yapılıyor ne aşı için çaba harcanıyor. ‘İşler gayet hafifledi, rahatladı' denilerek insanlara bir rehavet verilmeye çalışılıyor. Oysa biz günde 150-200 insanımızı kaybediyoruz. Bu griple karşılaştırılacak bir durum değil. Ayrıca kaç kişinin öldüğü konusunda da elimizde yeterince veri yok, veriler yetersiz. 10 gün geçtikten sonra negatifleşen testler Kovid-19'dan ölse bile ‘Kovid-19 kaynaklı ölüm' olarak yazılmıyor. Onun için günlük ölüm oranlarını daha fazla düşünmek gerekir."

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU