CHP ve İYİ Parti'nin İstanbul adayı Ekrem İmamoğlu, Beylikdüzü ve Esenyurt'ta seçmenlerle buluştu.
İmamoğlu ilk olarak Beylikdüzü’nde gazetecilerin sorularını yanıtladı. Gazetecilerin, ortak yayını anımsatması üzerine İmamoğlu, “Yola çıkarken, her konuda çözüm olacağımızı dile getirmiştik. Bugün bu noktaya gelmiş olmak, çok değerli benim için. 31 Mart öncesi ısrarla bu yayını yapalım demiştim. Rakibimiz ısrarla buna olumlu bakmamıştı. Kimisi, ‘Ne gerek var’ demişti, kimisi, ‘Zaten meydanlarda konuşuyoruz’ demişti. Bazıları hatta, ‘Prim mi yaptıracağız’ demişti. Bu, katılan kişiyle ilgili bir konu değildi. Demokrasi sürecine katkı sunacağını düşündüğümüz için yaptığım bir çağrıydı. Bugün karşılık buldu. Çok mutluyum. İstanbul'u ve seçimle ilgili yaşanan süreci sorgulayacağımız güzel bir sohbet olur. Türkiye’ye, Türkiye demokrasisine, yeni nesile özellikle, yeni nesil siyaset diline, çocuklara, gençlere gerçekten katkı sunan bir program olacağını umut ediyorum. Bu yönüyle, elimden gelen katkıyı sunacağımdan her vatandaşımın emin olmasını diliyorum” dedi.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
“İsraf düzenine son verecek olan biziz”
Gazetecilerin, İSPARK’tan sonra Kültür A.Ş.’nin bazı ihalelerini anımsatarak “Özellikle birim fiyatları tartışılıyor, USB fiyatları gibi, ne diyeceksiniz“ sorusuna İmamoğlu, “Biz, zaten sürecin şeffaf yönetilmediğini biliyoruz. Adil olmadığını biliyoruz. Türkiye’de rekabet piyasasına, gerçekten en dip fiyatlarla insanlara iş yaptırabilecek durumdasınız kamu kurumları olarak. Burada en önemli husus, adrese teslim işler yapılıyor. Bir bakıyorsunuz aynı kişiler, aynı kurumlar, zinciri, halkaları eklediğinde aynı grubun firmaları ihale sürecinin büyük bir kısmını elinde tutan kişiler çıkıyor. Bu kayırmacılık. Burada elbette ki şüpheli birçok husus doğar. Biz bunların hepsini takip ediyoruz. Bilgilerimiz oldukça fazla. Anlık sizin elde ettiğiniz bilgiler de fazla. Düşünsenize bir web sitesine yapılan yatırımı ya da yapılan ihaleyi sizinle paylaştık. TV şirketleri şu an beni çekiyor. Web sitesine yapılan bakım paralarıyla herhalde 1-2 tane TV satın alınabilir. Bahsettiğimiz şey, bir dönemi, bir siyasi anlayışı yargılamak değil. Tümüyle arınmaktan, temizlenmekten, yenilenmekten ve adil olmaktan bahsediyoruz. Biz, 23 Haziran sonrasına değil, 31 Mart sonrasına bu sözü vermiştik. Yine aynı sözümüzdeyiz. Bizim 17-18 günde yaptıklarımız bile iz bırakmıştır şeffaflık adına. Birilerini kayırmak değil, vatandaşımızı korumak adına yaptıklarımız ortadadır. Kesinlikle müthiş bir israf düzeni vardır. Bu israf düzenine son verecek olan da biziz” diye konuştu.
“Her 3 gençten 1’i işsiz”
Beylikdüzü'nden sonra Esenyurt Meydanı'ndaki mitingde konuşan İmamoğlu "Sorunlarınızı biliyorum. Sıkıntılarınızı biliyorum, çözüm olmaya geliyoruz” dedi.
İstanbul’da yaşayan her 3 gençten 1’inin işsiz olduğunu belirten İmamoğlu şöyle konuştu:
“En önemli sorun işsizlik onu da biliyoruz. Yakın çevresinde çocuğu genci yakını işsiz olan kim var desem hepiniz el kaldırırsınız. Açlık sınırının altında yüzbinlerce insanımız var. Biz bu şehrin ekonomisini düzeltmeye, işsizlere iş bulmaya geliyoruz. Biz bu bir avuç insana yalvardık. Onlar bazen YSK'da bir avuç insan oluyor, bazen siyasette bir avuç insan oluyor. Onlar için varsa yoksa kendi yakın çevresi, ailesi, eşi dostu. Ama biz öyle bakmıyoruz. Size bu millet 2023’e kadar müddet verdi. ‘Gidin ekonomideki sorunları çözün’ dedi. Yoksullukla ilgili projelerimiz var. Hane halkı mutlu olması için eğitim destek, gıda destek paketimiz var. Bu şehrin nimetlerini bu şehrin insanına dağıtacağız. Onlar ne diyor biliyor musunuz? ‘Biz bu şehrin nimetlerini bir avuç insana dağıtacağız’ diyorlar. Bu fırtınaları ondan koparıyorlar. Bu ülkede neredeyse 8 milyon işsiz var. Evlerinde tencere kaynamıyor.”
"'Bizden olmayan yaşayamaz' diyorlar”
Saadet Partisi'nin adayı Necdet Gökçınar’ın 2 oğlunun işine son verildiğini hatırlatan İmamoğlu, “Sayın adayın daha önce bir oğlunu işten çıkardılar şimdi bu süreçte de diğer çocuğunu ibbde İGDAŞ kuruluyla iş yaparken sözleşmesini iptal ettiler. Bu bir avuç insan diyor ki ‘bizden olmayan yaşayamaz’. Ben buradan sesleniyorum. Ben İstanbul’da 16 milyon insanı yaşatmaya geliyorum. Bunların ne yazıkki vicdanları, akılları yok oldu. Soruyorum size bunun neresinde adalet var. Bunlar size ne söylerse söylesinler ben rakibimizin ‘İstanbul bize teslim edilemezmiş’ İstanbul kime teslim edileceğini 31 mart'ta kararı verildi. Şimdi 23 Haziran’da öyle bir ders verilecek ki size aradaki farkı söylemiyorum bile.” dedi.
Independent Türkçe