Dünya benzeri gezegenlerin kalıntıları ölen yıldızlarda bulundu

(University of Warwick/Mark Garlick)

Bilim insanları, Dünya benzeri gezegenlerden kalıntıların ölmekte olan yıldızlarda keşfedildiğini aktardı.

Bu gezegenler bir zamanlar bizimki gibi gözüküyordu: Katı yüzeye sahip ve kimyasal bileşimi dikkat çekici şekilde bizimkine benzeyen bir kabuk tabakasıyla kaplı.

Ancak parçalanmalarından bu yana bu gezegenlerin kalıntıları yakınlarındaki beyaz cücelerin atmosferinde ya da yakınında kaldı.

Hepsi gezegen kalıntılarına ev sahipliği yapan dört yıldız keşfedildi ve bunlardan birisi şimdiye dek gözlemlenmiş en eski gezegen sistemlerinden birini içeriyor.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Avrupa Uzay Ajansı'nın (ESA) Gaia uzay teleskobunu kullanan astronom ekibin bulguları Nature Astronomy'de yayımlandı.

Araştırmacılar yıldızlardan birisinde alışılmadık bir sinyal yakaladıklarında binden fazla beyaz cücenin verisinde tarama yapıyordu.

Yıldızdan gelen ışığın analiz edildiği daha ayrıntılı araştırmalarda, bu sinyalin lityum içeriyor gibi gözüktüğü ortaya çıktı. Ekip ardından daha fazla beyaz cüceyi inceledi ve üçünün daha bu elemente sahip olduğunu buldu. İçlerinden biri atmosferinde potasyum da taşıyordu.

Araştırmacılar lityum, potasyum ve sodyum veya kalsiyum gibi diğer elementlerin miktarının kendi Dünya'mıza benzeyen katı yüzeyli gezegenlerin kabuğunda bulunan elementlerin oranlarıyla örtüştüğünü keşfetti. Dünya'nın bu hale gelmesi için iki milyon yıllık bir süreçte buharlaşması ve bir yıldıza karışması gerekiyor. 

Warwick Üniversitesi, Fizik Bölümü'nden Mark Hollands şunları ifade etti:

Geçmişte, manto ya da çekirdek maddeleri gibi her türden şeyi gördük ancak gezegensel kabuğun kesin bir saptamasına sahip değildik. Lityum ve potasyum, kabuk maddesinin iyi göstergeleridir, manto veya çekirdekte yüksek yoğunlukla bulunmazlar.

Artık bu elementleri saptamak için hangi kimyasal işaretlere bakmak gerektiğini biliyoruz. Muazzam sayıda beyaz cüceye bakma ve bunlardan daha fazlasını bulma olanağına sahibiz. Ardından bu işaretin dağılımını inceleyebilir, bu gezegensel kabuğu hangi sıklıkla saptadığımızı görebilir ve öngörülerimizle kıyaslayabiliriz.

Beyaz cüceler yalnızca eski dünyaların mezarlığı olarak ilgi çekici değiller. Bu yıldızların kendileri de çok yaşlı. Bu dördünün yakıtlarını 10 milyar yıl kadar uzun süre önce tükettiği ve galaksinin en yaşlı beyaz cücelerinden bazıları haline geldiği düşünülüyor.

Çalışmanın yazarlarından ve Warwick Üniversitesi'nden Dr. Pier-Emmanuel Tremblay şunları ifade etti:

Bir vakada galaktik hale içinde bir yıldız etrafında 11-12,5 milyar yıl önceki gezegen oluşumunu inceliyorduk, bu nedenle o zamana kadar bilinen en eski gezegensel sistemlerden biri olmalıydı.

Bu sistemlerden bir başkası, başlangıçta kütlesi Güneş'in kütlesinin dört katı olan kısa ömürlü bir yıldızın etrafında oluşandı. Rekor kıran keşif gezegenlerin ev sahibi yıldızların etrafında ne kadar hızlı oluşabileceğiyle ilgili önemli kısıtlamalar getiriyor.



*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

https://www.independent.co.uk/life-style

Independent Türkçe için çeviren: Umut Can Yıldız

© The Independent

DAHA FAZLA HABER OKU