İsrail'in Cenin saldırısı başladığından beri kızım durmadan ağlıyor

Etrafımı çevreleyen mülteci kampı çılgına dönmüş panik içindeki ailelerle, yıkılan evlerin enkazıyla ve gözyaşartıcı gazla dolu

İsrail ordusu bazı yolları kapattığı, diğerlerini de buldozerlerle yıktığı için hiçbir ambulans yaralılara ulaşamıyor (AFP)

Bugün Cenin Mülteci Kampı'na 2002'den bu yana yapılan en büyük İsrail istilasının ikinci gününe gözlerimi açtım. Dün, saldırının başlangıcını haber veren yüksek siren sesleriyle uyanmıştık. O andan itibaren hava kaygı ve kötü bir şeyler yaşanacağına dair derin bir önseziyle doluydu.

Bu emsalsiz bir saldırganlık veya deneyim değil çünkü bana bu ölçekteki son istilayı hatırlattı; ona da tanık olmuştum. O füzeler düştüğünde, patlamalar evimin pencerelerini parçaladığında nasıl hissettiğimi anımsıyorum. İsrail saldırganlığı altında yaşayan Filistinliler olarak sürekli bir yas ve travma döngüsüne itiliyoruz.

Son birkaç gündür deneyimlediklerimizin şiddetini tam olarak anlatmak güç: kampın merkezini hedef alan İsrail füze saldırısı, ailelerin yaşadığı evleri yok eden hava saldırıları, tepemizde sürekli vızıldayan drone'lar, İsrail'in sokaklara dizilmiş askeri cipleri ve buldozerleri. Tarihin tekerrür edeceği korkusunun gözle görülür bir hal alması durumun ciddiyetini daha da artırıyor.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Pazartesi sabahı erken saatlerde başlayan saldırı tüm gün sürdü ve yavaşlama belirtisi göstermeden ertesi gün de devam etti. Etrafımı çevreleyen kamp çılgına dönmüş panik içindeki ailelerle, yıkılmış ev ve yol enkazıyla ve göz yaşartıcı gazla dolu.

Gözyaşartıcı bombalarla vurulan hastaneler dahil hiçbir yer esirgenmedi. İsrail ordusu bazı yolları kapattığı, diğerlerini de buldozerle yıktığı için ambulanslar yaralılara ulaşamıyor. Kampın altyapısı hedef alındı, su ve elektrik kesildi.

İsrail dün mülteci kampının yerleşim alanlarını bombalarken, iş yerim olan ve sığınacak bir liman arayanlar için de korunak işlevi gören Özgürlük Tiyatrosu'nun da hedef alındığını öğrendik.

Özgürlük Tiyatrosu topluluk tabanlı bir kültür merkezi ve sanatsal ifade alanıdır. Aileler bu duvarların içinde güvende olmayı beklerken, içeriye sığındıkları sırada avluya füze düştü.
 


Gözümüzün önünde kabus gibi başka sahneler de yaşandı: Arkalarındaki zırhlı araçlarla ağır silahlı İsrail askerlerinin, çocuklarının elini tutan komşularımızı silah zoruyla evlerini terk etmeye zorlamasını seyrettik.

Ve meslektaşım ve arkadaşımın, evlerinin bombalandığını öğrendikten sonra can havliyle annesi ve kız kardeşiyle iletişim kurmaya çalıştığını, ailesinin evden zamanında çıkıp halen hayatta olması için dua ettiğini gördük.

Çocuklarım çaresizce neler olup bittiğini anlamaya çalışıyor. Dört çocuk babası olarak kendi güvenliğim kadar onlarınki için de endişeleniyorum. Kızım Salma istilanın başından bu yana durmadan ağlıyor ve onu yatıştırmak için söyleyebileceğimiz hiçbir şey yok. Bu derece şiddete, ölüme ve yıkıma şahit olan bir çocuğa ne söylenir ki?

Dehşetin ve yıkıntıların arasında inanılmaz derecede nezaket ve birliktelik örnekleri sergileyen Filistinliler, birbirlerine destek olmak için bir araya geliyor. Cenin ve civar köylerin sakinleri, İsrail'in bir kez daha yerinden ettiği mültecilere evlerini açıyor.

Çocuklarımın büyürken, çocuklukları boyunca yaşadıkları dehşet yerine komşularının bu şefkatli davranışlarını beraberinde götürmesini umuyorum. İsrail ordusu Cenin Mülteci Kampı'nı yok edebilir ancak biz Filistinliler daha aydınlık bir gelecek için direneceğiz, yeniden inşa edeceğiz ve yolumuza devam edeceğiz.

Mustafa Sheta, Cenin'deki Özgürlük Tiyatrosu'nun genel müdürüdür



https://www.independent.co.uk/voices

Independent Türkçe için çeviren: Kerim Çelik

Bu makale kaynağından aslına sadık kalınarak çevrilmiştir. İfade edilen görüşler Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independent

DAHA FAZLA HABER OKU