Çin’de Pandemi 2.0: DSÖ rakamlardan şüpheli, Biden müdahaleden endişeli

Büyük kitlesel protestoların ardından “sıfır Kovid” politikasından vazgeçen Çin’de pandemi dolu dizgin geri döndü. DSÖ, Çin’in hastane başvurularını ve ölümleri eksik bildirdiğini iddia ediyor. ABD Başkanı Biden, mevcut durumdan endişesini ifade etti

Hastanelerin tıka basa dolu olduğu Pekin'de yaşlı hastalar koridorlarda oksijen tedavisi alıyor (AP)

ABD Başkanı Joe Biden, Çin'in Kovid-19 salgınındaki patlamaya yetersiz müdahalesinden duyduğu endişeyi dile getirdi. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ise Çin'in hastane başvurularını ve ölümleri eksik bildirdiğini iddia etti. Bu yorumların Çin'in tepkisiyle karşılanması bekleniyor. 

2019 yılı sonunda Çin'in Vuhan eyaletinde başlayan koronavirüs pandemisi bütün dünyayı sararken, Çin Halk Cumhuriyeti geçen aya kadar en sıkı Kovid önlemlerini uygulayarak 1,4 milyarlık nüfusunu virüsten büyük ölçüde korumayı başarmıştı. “Sıfır Kovid politikası” olarak ifade edilen bu önlemler kapsamında, herhangi bir yerde hastalığın görülmesi halinde çok sıkı bir tecrit uygulanıyordu. Ne var ki geçen ay başlayan protestolar sonrasında “sıfır Kovid politikası”ndan vazgeçildi ve bunun yakıcı sonuçları derhal görülmeye başlandı. Çin'in yeniden açılmasının büyümeyi canlandıracağı umuduyla Asya hisseleri yükselse de tıka basa dolu hastaneleri, krematoryumlarda yakılma sırası bekleyen cenazeleriyle ülkede sağlık kaosu yaşanıyor. 

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Dünya Sağlık Örgütü Acil Durumlar Direktörü Mike Ryan dün (çarşamba) düzenlediği basın brifiginde Çin Sağlık Bakanlığı'nın verdiği enfekte ve vefat sayılarının hastane başvuruları, yoğun bakım ünitesi sayıları ve krematoryum kayıtları karşılaştırıldığında eksik çıktığını öne sürdü. Bu açıklama pandeminin başından bu yana DSÖ'nün Çin'i en sert eleştirdiği açıklama oldu. ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken de Çinli mevkidaşı Vang Yi'yle 22 Aralık'ta yaptığı telefon görüşmesinde, "Kovid-19 konusunda şeffaflığın uluslararası toplum açısından önemine" dikkat çekmişti. ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken de Çinli mevkidaşı Vang Yi'yle 22 Aralık'ta yaptığı telefon görüşmesinde, "Kovid-19 konusunda şeffaflığın uluslararası toplum açısından önemine" dikkat çekmişti. Çin Dışişleri Bakanı Vang Yi'nin bugün yapacağı olağan haftalık basın açıklamasında DSÖ'nün iddasına bir yanıt vermesi bekleniyor. 
 


DSÖ açıklamasından birkaç saat sonra ABD Başkanı Joe Biden da Çin'in salgını ele alma biçiminden endişe duyduğunu söyledi. Biden'ın açıklamasını Fransa Sağlık Bakanı Francois Braun'un bugün yaptığı açıklama takip etti. Braun, Fransız hastanelerindeki durumu aktarırken, "Hastane yatışlarında önemli ölçüde düşüş yaşıyoruz, ancak Çin'de olup bitenler endişe verici" diye konuştu. 

AB'den yeni tedbirler
Diğer yandan AB üyelerinin Çin'den gelecek yolculara uygulanacak yeni tedbirler üzerinde anlaştığı bildirildi. AB ülkeleri, AB'nin ilgili kurumları ve Schengen üyesi ülkelerin kriz yönetiminden sorumlu yetkilileri, Çin'de vakaların artışına karşı neler yapılacağını ele almak üzere Brüksel'de bir araya geldi. Toplantı sonunda İsveç'in dönem başkanlığını yürüttüğü AB Konseyinden yapılan açıklamaya göre, toplantıdan Çin'e giden ve Çin'den gelen tüm yolculara tıbbi maske takmaları tavsiye edilmesi kararı çıktı.

Toplantıda alınan kararlarda yolcuların Kovid-19 testi yaptırmaları doğrudan zorunlu tutulmadı. Ancak AB ülkelerinin Çin'den gelen tüm yolculardan uçuştan 48 saat önce yapılmış negatif sonuçlu test istemesinin de ‘güçlü şekilde teşvik edileceği' bildirildi. AB üyeleri, Çin'den gelen uçakların atık sularının analiz edilmesi ve yolculardan rastgele örnekler alınarak epidemiyolojik durumun takibi için genom dizilimlerinin incelenmesi konusunda da anlaştı. AB ülkeleri, ocak ortasında durumu tekrar değerlendirecek.

Bütün bunlar olurken, Çin Sağlık Bakanlığı Çarşamba günü için bir yeni Kovid-19 kaynaklı ölüm açıkladı. Bununla birlikte Çin'de Kovid nedeniyle ölenlerin toplam sayısı 5 bin 259'a yükseldi. Çin'in 8 Ocak itibarıyla Kovid önlemlerini biraz daha gevşetmesi ve bunun sonucu olarak da Asya piyasalarında hisse seneti fiyatlarında ve dünya genelinde emtia fiyatlarında artış yaşanması bekleniyor. 

 

Independent Türkçe, Reuters, Diken, AA

Derleyen: Meriç Şenyüz

DAHA FAZLA HABER OKU