Biden, BM Genel Kurul konuşmasında Putin ve Çin'e açık bir mesaj gönderdi

Biden, "Bu savaş Ukrayna'nın bir devlet olarak var olma hakkını ortadan kaldırmakla ilgili, bu kadar basit" dedi: "Kim olursanız olun, nerede yaşarsanız yaşayın, neye inanırsanız inanın, bu sizin kanınızı dondurmalı."

ABD Başkanı Joe Biden, 21 Eylül 2022'de Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda konuşma yaptı (AFP)

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin bu hafta New York'ta yapılacak BM Genel Kuruluna katılmayacak, bunun yerine bir dışişleri bakanı gönderecek. Fakat yine de zirvenin üzerine uzun gölgesini bırakmayı başardı. Putin, 21 Eylül'ün erken saatlerinde yaptığı ulusa sesleniş konuşmasında Rus vatandaşlarına, Ukrayna'daki savaşa yardımcı olmaları için yedek listelerde bulunan ve daha önce askeri deneyimi olan kişileri "kısmen seferber edeceğini" söyledi. Bunun az sayıda askeri kayıpla iki haftalık bir girişim olması gerektiği düşünüldüğünde, bunu başarısızlığın kabul edilmesinden daha farklı bir şey olarak yorumlamak zor. Putin ayrıca nükleer silahlar konusundaki söylemini de sertleştirerek vatandaşlarını savunmak için "tüm araçları" kullanacağını söyledi ve "bize nükleer silahlarla şantaj yapmaya çalışanlar, esen rüzgarların kendi yönlerine dönebileceğini bilmelidir" dedi.

Başkan Biden'ın 21 Eylül'deki 77. Oturumda yaptığı konuşmanın bu güçlü sözlere odaklanması bekleniyordu ve o da bunu yaptı. Yerel saatle 10.45'ten hemen sonra ABD Başkanı, toplanan dünya liderlerinin yanı sıra Rusya Dışişleri Bakanı ve Çin Devlet Başkanı Şi Cinping'in yerine gönderilen bakanla konuştu. (Şi'nin yokluğu Ukrayna'daki savaşta Çin'in Rusya'nın yanında yer aldığının bir işareti olsa da Putin daha bu hafta Çin'in savaşın ne kadar uzadığına dair "soru ve endişeleri" olduğunu itiraf etti.)

ABD Başkanı, Putin'in Ukrayna'nın tarihsel olarak Rusya'ya ait olduğu yönündeki iddialarını aktarmadan önce "Putin'in kendi sözleri amaçlarını açıkça ortaya koyuyor" dedi.

Biden daha sonra, "Bu savaş Ukrayna'nın bir devlet olarak var olma hakkını ortadan kaldırmakla ilgili, bu kadar basit" diye ekledi.

Kim olursanız olun, nerede yaşarsanız yaşayın, neye inanırsanız inanın, bu sizin kanınızı dondurmalı.

Başkan ayrıntılardan kaçınmadı: Ukrayna'da "Rusya'nın zulmüne ve savaş suçlarına dair dehşet verici kanıtlar" olduğunu söyledi ve bunlara "işkence izleri taşıyan cesetlerin" de dahil olduğunu ekledi.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

"(Barışın) önünde duran tek ülke Rusya'dır" diye eklemeden önce, "Bir ulusun topraklarını güç kullanarak ele geçiremezsiniz" diye yineledi.

Biden'ın bazı özel talepleri vardı ve BM üyelerinin gelecekte istisnai durumlar dışında "veto kullanmaktan kaçınmaları" da dahil olmak üzere oldukça büyük taleplerdi. Belki de bu, Rusya'nın bu yılın başlarında Güvenlik Konseyi'nin Ukrayna'ya yönelik eylemlerini engellemek için kullandığı vetoya bir gönderme. Bu aynı zamanda Çin'e Ukrayna ile ilgili başka önergeler verilmesi halinde vetosunu kullanmaktan kaçınması için bir ricada bulunmak anlamına da gelebilir (Çin şu ana kadar bu konuda çekimser kaldı ve veto meraklısı bir üye değil).

Daimi üyelerin veto yetkilerinin kısıtlanması, BM'nin havasını kesinlikle değiştirecek. Ancak JTA'nın Washington büro şefi Ron Kampeas'ın da belirttiği gibi, İsrail geçmişte ABD'nin kendi vetosunu kullanmasından önemli ölçüde yararlandı. Bu tür vetoların serbestçe kullanılmadığı bir dünya, özellikle bu ülke için çok farklı görünebilir.

Biden ayrıca BM'nin daimi üyelerinin (ve daimi olmayan üyelerinin) sayısının arttırılması çağrısında bulundu. Muhtemelen bu, daha da fazla ABD dostu destek sağlamakla ilgili. Dünyadaki çoğu ülke Ukrayna ihtilafında çok açıkça bir şekilde Rusya'nın yanında değil ve BM'deki daimi üye sayısının arttırılması Moskova'ya karşı sesleri yükseltecek. Bu aynı zamanda Rusya'nın yeniden bir toprak kapma girişiminde bulunması halinde de bir güvence.

Biden, Angola ve Haiti gibi yerlerde enerji altyapısına yatırım yaparak dünya çapında iklim değişikliğiyle mücadele etmeye yönelik iddialı planlarından bahsetti. Her ne kadar iklim değişikliğinin azaltılması ve dünya vatandaşlarına karşı ahlaki bir görevin yerine getirilmesi bağlamında dile getirilmiş olsa da, bu yorumlar Rusya'nın tekerine bir çomak soktu: Bu yatırımların "hiçbir ülkenin enerjiyi bir silah olarak kullanamaması" için gerekli olduğunu söyledi.

Çin'in tedirgin konumu ve Şi Cinping'in yokluğu göz önünde bulundurulduğunda, Amerika'nın bu ülkeyle ilişkileri hakkında konuşmanın da hayati önem taşıdığı açık. Biden endişeleri doğrudan ele alarak "Birleşik Devletler ve Çin arasındaki rekabet hakkında doğrudan konuşmama izin verin" dedi.

Biz çatışma peşinde değiliz, soğuk savaş peşinde değiliz. Hiçbir ulustan ABD ya da başka bir ortak arasında seçim yapmasını istemiyoruz.

"Önerdiğimiz şey, bağımlılığı teşvik etmek için değil, kendi kendine yeterlilik yaratmak için tasarlanmış yatırımlardır" diye devam etti. Ayrıca, Tayvan-Çin ilişkilerinde herhangi bir değişikliğe karşı olduğunu ve "her iki tarafı da" itidalli olmaya çağırdığını sözlerine ekledi. Tüm bunlar Çin'e uzatılan bir zeytin dalı ve Rusya'nın savaşını meşrulaştırmaktan uzak bir cazibe gibi görünüyordu. Aslında, buradaki tüm eğlenceyi kaçırırken Moskova'yla zaman aşımına uğramak zorunda olduğunuzu düşünmeyin.

Biden, konuşmasını tamamlarken (ki BM konuşmalarını uzun süredir takip eden muhabirler bilirler, Donald Trump döneminde yapılan konuşmalardan çok daha kısa ve özdü) İran'ı da doğrudan hedef aldı. "Şu anda İran'da temel haklarını güvence altına almak için gösteri yapan kadınların yanındayız" diyerek şu anda ülkeyi saran başörtüsü karşıtı protestolara atıfta bulundu. "Kadınların temel üreme hakları" da dahil olmak üzere dünyanın dört bir yanındaki kadın haklarından bahsetti; ABD Yüksek Mahkemesi'nin Roe v Wade kararını kısa süre önce bozduğu düşünüldüğünde biraz ironik olmakla beraber yine de onun için güven verici bir pozisyon.

Biden sözlerini BM'nin varlığını "korkusuz bir umut eylemi" olarak nitelendirerek bitirdi. II. Dünya Savaşı'ndan sonra "dünya hâlâ için için yanarken", ilk delegeler "dünya insanlarının kendilerini ne kadar bölünmüş hissetmiş olabileceklerine" rağmen bir araya geldiler. "İnsanlığın en kötüsüne inanmak için her türlü hakka sahiptiler" ama "daha iyi bir şey inşa etmek için çabaladılar".

"Bizler tarihin pasif tanıkları değiliz, bizler tarihin yazarlarıyız" diyerek sözlerini tamamlayan Biden, Trump'ın gösterişli konuşmasıyla tam bir tezat oluşturacak şekilde tasarlanmış olması gereken bir alçakgönüllülük jestiyle delegelere "kendisini dinlemekte gösterdikleri hoşgörü için" teşekkür etti. Konuşmanın mesajı açıktı: Biden'ın ABD'si izolasyonizm taraftarı değil, Çin'le açık diyaloğa karşı değil ve gerçekten de dünyanın dört bir yanındaki müttefiklerinin daha fazla katılımı için aktif çağrıda bulunuyor. Dolayısıyla Rusya, dımdızlak kalmamak için seçeneklerini dikkatli seçse iyi olur.



https://www.independent.co.uk/voices

Independent Türkçe için çeviren: İpek Uyar

Bu makale kaynağından aslına sadık kalınarak çevrilmiştir. İfade edilen görüşler Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independent

DAHA FAZLA HABER OKU