"Eski tadı kalmadı" serzenişinin kuvvetlendiği bayram: “Ekonomik kriz sürerse bayramlara yönelik olumlu duygular azalacak”

İki yıldır pandemi nedeniyle alışılagelinen şekilde kutlanamayan bayramlar, bu yıl da ekonomik kriz nedeniyle buruk geçiyor. Doç. Dr. Veysi Çeri yaşananlardan en fazla yaşlılar ile çocukların etkilendiğini söylüyor

Fotoğraf: AA

Geçmişte akraba ziyaretleri, keyifli sofralar, gelenekler ve komşu buluşmalarıyla özdeşleşip keyifle geçirilen bayramlar; önce pandemi, ardından ekonomik krizin etkisiyle yara aldı.

“Nerede o eski bayramlar” sözü günümüzde daha sık işitilir oldu.

Sahi neydi o bayramları şimdikinden farklı kılan?

Öncelikle bayramlar hevesle beklenir, iple çekilirdi. Sadece tatil olarak görülmez, en büyüğünden küçüğüne akrabalarla bir araya gelip hasret giderme fırsatı sunardı. 

Bayram kıyafetleri giyilir, özellikle çocuklar yeni giysilerini ve ayakkabılarını heyecanla taşırdı. Eller öpülür, harçlıklar alınır, kucaklaşılıp bayramlaşılırdı. Sofralar kurulur, geleneksel bayram lezzetleri de sohbet de masadan eksik olmazdı.

Bazı bayramlarda ise tatile çıkılır, hem gezilir hem de dinlenilirdi. Buluşmalar, iyi dilekler ve keyifle geçirilen bayramda yaşananlar bir sonrakine kadar unutulmazdı. Geleneklerin tadı damaklarda kalırdı çünkü hep paylaşım vardı.

Son yıllarda ise ziyaretler, buluşmalar, rutinler azaldı. Geçmişte “Dini bayramları tatilden ibaret görüp seyahate çıkıyorlar, akraban ziyaretlerini aksatıyorlar” diye eleştirilenlerin çoğu, bu yıl ekonomik zorluklar nedeniyle gezi planlarını rafa kaldırdı. Özetle yıllar geçtikçe bayramların geçiriliş şekli değişti, eski tadının kalmadığı eleştirileri daha da yükseldi.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

“Pandemi hafifledi ama bu kez de ekonomik engeller çıktı”

Günümüzde bayram coşkusunun kalmadığı ve toplum psikolojisinin giderek daha kötü duruma geldiği eleştirilerini, çocuk ve genç psikiyatristi Doç. Dr. Veysi Çeri'yle konuştuk. 

Çeri, son iki yıldır bayramlarda salgın nedeniyle evlere kapanılıp sosyal etkileşimin en aza indirilerek buruk şekilde kutlaması sonrası tam rahat bir nefes alınabilecekken, maddi sıkıntıların başgöstermesinin toplum psikolojisini de olumsuz etkilediğini aktardı.

"Bireylerin sevme, sevilme, sarılıp sarmalanma, görülme ve okşanma gibi ihtiyaçları da var”

“Pandemi hafifledi ama bu kez de ekonomik engeller çıktı" diyen Doç. Dr. Çeri, "Ağız tadıyla geçmişte yaşanan, rutinleri olan, sosyal etkileşimi yüksek bayramlar artık yok. Bireylerin biyolojik ve fizyolojik ihtiyaçlarının yanı sıra sevme, sevilme, sarılıp sarmalanma, görülme ve okşanma gibi ihtiyaçları da var" şeklinde konuştu. 

Bayramın rutinlerinin yapılamayışının da insanda strese yol açtığını söyleyen Veysi Çeri, "Süre de uzadıkça etkilenen insanların sayısı katlanarak artıyor. Doğumdan sonra küveze konulup gün içinde ara ara annesinin kucağına alınan, okşanan çocukların daha hızlı iyileştiği ve daha az süre yoğun bakımda kaldıkları görülmüş. Bayramlar bu tür ihtiyaçlar açısından çok önemli imkanlar sunuyor. Küsler barışsın, kucaklaşsın. Bayramlar çok değerli” dedi.

 

doc.dr veysi ceri.jpg
Doç. Dr. Veysi Çeri / Twitter: @VeysiCe


"Sevdiklerimize yalnız olmadıklarını hissettirmeye çalışalım"

Artık gerekli önlemler çerçevesinde buluşmaları artırmak gerektiğini belirten Doç. Dr. Veysi Çeri, en kırılgan grubun yaşlılar olduğunu söyledi.

Pandemi, yaşamın kısıtlanması ve bayram görüşmelerinin yapılamamasının en çok yaşlıları etkilediğini ifade eden Çeri, gerek duygusal gerek fiziksel olarak eski günleri hatırlamanın önemine vurgu yaptı. 

"Yaşlandıkça yalnızlık duygusu tavan yapıyor.  Bu durum insanın ömrünü kısaltır. Sevdiklerimize uzak olsak bile onlara yalnız olmadıklarını hissettirmeye çalışalım" diyen Çeri şunları söyledi: 
 

Ekonomik kriz de en çok yaşlıları etkiledi. Ekonomik durum sürerse bayramlara yönelik olumlu duygular azalacak, giderek olumsuz bir his uyandırmaya başlayacak.

Eskiden bayramlar hevesle beklenirdi. Sosyal coşku, beraberlik, sevildiğimizi hissetme ve rutinlerdir bayram. Bunlar olmazsa bayramlara yönelik heves de biter, eski coşku kalmaz.

Her seferinde daha az etkileşimde, ev ziyaretinde, arkadaş buluşmasında bulunuyoruz. Bayramlar artık iyi hisler değil, ekonomik zorluklardan dolayı gidemediğimiz yerler, göremediğimiz kişileri hatırlatıyorsa, geçmişte coşkulu anlarla anıp şimdilerde sıkıntı veriyorsa, stres artıyorsa yetkililerin ciddi mânâda düşünmesi gerekli.


"Bayramda beklentiye giren çocuklar, ekonomik zorluklar nedeniyle hayal kırıklığına uğruyor"

Yaşlıların yanı sıra bir diğer öne çıkan grup ise çocuklar. Bayramda yeni elbise alamayan, ayakkabısını başucuna koyamayan, doyasıya gezemeyen çocukların mutsuzluğuna da değinen Doç. Dr. Çeri, sözlerini şu ifadelerle sürdürdü:

 

Çocuklar, bayramda beklentiye giriyor ve ekonomik zorluklar nedeniyle beklentileri karşılanılmayınca daha da mutsuz oluyorlar. Mutsuz çocuklar, mutsuz bir toplum ve mutsuz bir gelecek demektir.

 

Bayram ziyaret yaşlılar AA.jpg
Fotoğraf: AA


Sosyal açıdan onlara daha yakın davranılması gerekli. Keşke çocukların maddi manevi beklentileri karşılanabilse. Ancak ekonomik kriz var ve ne kadar süreceği kritik önem taşıyor. Süre uzadıkça etkilenenlerin oranı çok daha yüksek oranda artıyor. 

Şu anki gelirlerle geçinmek, faturaları, gıda fiyatlarını karşılamak bile zorlaştı. O yüzden bu bayramda çocuklara karşı daha anlayışlı olunsun. Kırdıkları şeyler, eşyaya verdikleri zarar tamir edilir.

Koşturmalarını, bağrış çağırış yapmalarını sineye çekmek gerekiyor. Bu bayramda olabildiğince kucaklaşma sağlamak gerekiyor. 


"Yetkililerin kutuplaşmaya yönelik söylemleri terk etmesi ve toplumda kucaklaşmayı artırıcı eylemlerde bulunmaları gerekiyor"

Toplumun genel ruh halinin pek iyiye gitmediği uyarısı yapan Çeri, "Her ihtiyaçta olduğu gibi belli bir süre karşılık alınmazsa, bu durum insanda yoksunluk ve bu eksikliğin getirdiği sıkıntılara yol açıyor. Depresyon, anksiyete, artan stres, bağışıklığın düşmesi, viral hastalıklara yakalanma gibi durumlar artıyor. Sinirlilik hali, huysuzluk, geçinememe ve hatta çocuklarda 'nasıl sosyallaşeceğini bilememe' olarak yansıyor" hatırlatmasını yaptı. 

"Pandemi nedeniyle insanların birbirini anlaması zorlaşıyor, uzaklaşma başlıyor" diyen Doç. Dr. Veysi Çeri, şöyle devam etti: 

Pandemi sonrasında hiç olmadığı kadar coşkulu geçmesi gerekirken, ekonomik zorluklar baş gösterdi.

Yetkililerin de bunun farkında olup kutuplaşmaya yönelik söylemleri terk etmesi ve toplumda kucaklaşmayı artırıcı eylemlerde bulunmaları gerekiyor.

Bayramda memleketlerine gitmek, seyahat etmek isteyip da fiyatlar nedeniyle yapamayan çok kişi var. Biletlerde tavan fiyat uygulaması yapılabilirdi.

Bayram süresince motorine indirim yapılabilirdi. Bireylerin sıkıntılı durumda verdiği stres yanıtı aynı değil.

Pandemi gibi doğal bir zorunluluk söz konusu değilse daha da ekikleniyor.

Doğal afetten etkilenme, travma stres bozukluğu ile insan eliyle oluşan daha şiddetli ve baş etmesi daha zor.

 

 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU