Bir bakımevi (hospice; diğer yaşlı bakımevlerinden farklı olarak öleceği kesinleşen kişilerin kaldığı özel bakımevi -ed.n.) hemşiresi ölüm döşeğindeki kişilerin bakımıyla ilgilenirken öğrendiği en büyük 4 hayat dersini paylaştı.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
ABD'nin Kaliforniya eyaletinde yaşayan Julie McFadden, 800 binden fazla takipçisi olan TikTok kanalında düzenli olarak işi ve hastalarının anlattıklarıyla ilgili hikayeler paylaşıyor.
Kısa süre önce paylaştığı videoda McFadden, takipçilerine ölmek üzere olanlardan öğrendiği bazı tavsiyeler verdi.
En büyük pişmanlıkların genelde anı yaşamamaya ya da sahip olduklarını yeterince takdir etmemeye yoğunlaştığını söyledi.
McFadden, "Hayatının sonuna gelmiş pek çok kişi sağlıklarını ve hayatta olmayı takdir etmemekten, yaşamlarını sürekli çalışarak heba etmekten ve aileleriyle zaman geçirmemekten pişman" dedi.
@hospicenursejulie Reply to @kaitmichaud #hospicenursejulie #hospice #learnontiktok #PepsiApplePieChallenge ♬ See You Again (Piano Arrangement) - Alexandre Pachabezian
İzleyicilerine bilgece bazı sözler söyleyen McFadden şöyle devam etti:
Bu bana anın tadını çıkarmayı, şimdiyi yaşamayı, şükran duymayı, sağlığın ve yaşamla ilgili küçük şeylerin kıymetini bilmeyi öğretti.
Son olarak herkesi aşırı çalışmamaya ve vaktinin çoğunu kimle geçirdiğine dikkat etmeye çağırdı.
Mecbur değilseniz hayatınızı sürekli çalışarak heba etmeyin ya da buna mecbur kalmayacak hale gelmeye çalışın.
Sevdiklerinizle zaman geçirin. Bu illa aileniz demek değil, sevdiğiniz ve size sevildiğinizi hissettiren kişiler demek.
10 yıldan uzun süre yoğun bakım hemşiresi olarak görev yaptıktan sonra 5 yıl önce bir bakımevinde çalışmaya başlayan McFadden, ölümün tabulaştırılmasına meydan okumak ve insanları hayatın son aşamalarında neler olduğuna dair bilgilendirmek için TikTok'a katıldı.
Daha önce USA Today'e, "Genel itibarıyla bilgi yaymak istediğimin farkındaydım. Bu kadar tabulaştırılması gerekmeyen ama epey tabulaştırılmış bir konu olduğunu düşünüyordum" demişti.
Birilerine cevaplar verebilmek, onları rahatlatabilmek, onlarla ilgilenmek ve bu sürecin daha kolay geçmesine katkı sağlamak bir hediye gibi hissettiriyor.
* İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
https://www.independent.co.uk/life-style
Independent Türkçe için çeviren: İrem Oral
© The Independent