Cezayir'de Abdulaziz Buteflika'nın istifasından sonra geçici cumhurbaşkanı olarak göreve getirilen Abdulkadir bin Salih’in teklif ettiği kapsamlı diyalog çağrısı, ‘halk tarafından dışlanmış bir şahısla diyaloga girmeyeceklerini dile getiren’ muhaliflerin ret cevabıyla karşılaştı.
Cezayir sokaklarındaki protestocular tarafından görevi bırakması istenen Abdulkadir bin Salih’in seçim için bir komite kurmak amacıyla çağrıda bulunduğu siyasi kesimlerin sivil toplum örgütleri ve halk hareketi temsilcileriyle diyalog kurma girişimi başarısız oldu.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Halk meşruiyeti
Cezayir'deki en eski muhalif siyasi parti Sosyalist Güçler Cephesi (FFS) tarafından yapılan sert açıklamada, Cezayir halkının çoğunluğu tarafından reddedilen şahıslarla hiçbir şekilde gerçek bir diyaloğun gerçekleştirilemeyeceği kaydedildi.
Açıklamanın devamında, “Reddedilen devlet başkanı, eski rejimin koltuk değneklerine dayanarak konuşmasını yaparken, Cezayir rejiminin şüpheli uygulamalarının en güvenilir gözlemcileri “rejimin yeni cephesi tarafından faydalı kararlar beklediklerini belirttiler” ifadeleri yer aldı.
Bin Salih’e ‘istifa et’ çağrısı
Sosyalist Güçler Cephesi (FFS), 4 Temmuz’da yapılması planlanan cumhurbaşkanlığı seçimlerinin “sadece teşvikçileri ve ajanları harekete geçireceği” değerlendirmesinde bulunarak, halkın meşru demokratik taleplerinin “bir oyundan ibaret olan seçimlerin düzenlenmesiyle” yerine getirilemeyeceğini düşündüklerini belirtti. FFS’den yapılan açıklamada ayrıca, gerçek bir ulusal uzlaşı için gerekli koşulları sağlayabilecek tek şeyin gerçek bir demokratik geçiş olduğu vurgulandı.
Periyodik muhalefet toplantılarına ev sahipliği yapan Adalet ve Kalkınma Cephesi (FJD), ikinci diyalog oturumlarına verilen tepkiler kapsamında, gayrı meşru bir başkan olan geçici Cumhurbaşkanı Abdulkadir bin Salih’in görevinden istifa etmesi çağrısında bulundu.
FJD Başkanı Caballah, Independent Arabia’ya verdiği demeçte, diyalog oturumlarının başarısızlıkla sonuçlanacağını düşündüğünü dile getirdi ve halkın geçici devlet başkanını reddetmesi ışığında böyle bir diyalog çağrısının değersiz olduğunu belirtti.
“Ordu tarafından desteklenmeseydi…”
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin organize edilmesine ilişkin ordunun desteğinden ve kararlılığından dolayı duyduğu memnuniyetsizliği ifade eden Caballah, “Abdulkadir bin Salih eğer ordu tarafından desteklenmiyor olsaydı, hâlihazırdaki pozisyonunda kalmakta ısrar etmezdi” dedi.
Caballah, halkın güvenini kazanan kimseler tarafından yönetilecek geçiş aşaması talebine cevap verilmesi çağrısında bulunarak, “Daha önce çağrıda bulunulan oturumlara katılmayan biri, nasıl olur da seçimlerin organizasyonu ve seçim tarihinin belirlenmesi için diyalog çağrısında bulunur?” diye sordu.
Öte yandan Yeni Nesil Partisi Başkanı Cilani Süfyan, kapsamlı bir diyalog çağrısına ilişkin yaptığı açıklamada, “iktidarın 22 Şubat'ta başlatılan halk hareketinin taleplerini anlamada büyük bir sorunu olduğu” değerlendirmesinde bulundu.
Cezayirlilerin son haftalarda dile getirdikleri taleplerinde oldukça açık olduklarını ve cumhurbaşkanlığı seçim prosedürlerinin reddedilmesine ilişkin tutumlarında bunun bariz bir şekilde göründüğünü belirten Süfyan, Cezayir halkının eski Cumhurbaşkanı Buteflika’nın idaresine ve hükümetine güvenmediklerini vurguladı.
Özgürlük Öncüleri Partisi Başkanı Ali bin Flis ise ülkenin içinden geçtiği koşulların oldukça ciddi olduğunu kaydederek, tıkanma durumuna son vermek için daha ciddi çözümler gerektiğini belirtti.
Danışma toplantısına kimler katılmayacak?
İlk danışma toplantısına katılmayacağını duyuran muhalif partilerin, “Özgürlük ve Adalet Partisi, İşçi Partisi, Kültür ve Demokrasi İçin Birlik Partisi, Cezayir Halk Hareketi, Umut için Birlik Partisi (TAJ), Barış Toplumu Hareketi Partisi, Adalet ve Kalkınma Cephesi, Değişim ve İlerleme için Birlik Partisi (UCP), Sosyal Demokratik Güçler Birliği ve aralarında Cezayir Ulusal Cephesi, Özgürlük Öncüleri ve Ulusal Dayanışma ve Kalkınma Partisi’nin bulunduğu diğer oluşumlar” oldukları belirtildi.
Abdulaziz Belaid'in liderliğini yaptığı Gelecek Cephesi Partisi, diyaloğa katılmaya olumlu cevap veren tek muhalefet partisiydi. Ancak parti temsilcisi, oturumlar başlar başlamaz diyaloğun kapalı kapılar ardında yapıldığı gerekçesiyle bu kararlarından geri adım attı.
İlk diyalog çağrısını boykot eden eski iktidarın ortağı olan koalisyon partileri, geçici cumhurbaşkanının çağrısına ilişkin herhangi bir açıklamada bulunmadılar.
Nitekim eski Bayındırlık Bakanı Ammar Gul’ün liderliğini yaptığı Umut için Birlik Partisi (TAJ), Abdülkadir bin Salih’in daha önceki diyalog ve istişare çağrısını reddetmişti. Parti tarafından yapılan açıklamada, cumhurbaşkanlığı tarafından yapılan diyalog çağrısının ardından partinin siyasi bürosu tarafından Ammar Gül başkanlığında acil bir toplantı düzenlendiği ve toplantıda diyaloga katılmama kararının alındığı kaydedildi.
Aynı şekilde Cezayir Halk Hareketi Partisi (MPA) lideri Amara bin Yunus da genel iklimin herhangi bir seçim yapmak için uygun olmadığını ifade ederek toplu danışma toplantısına katılmayı reddetti. Ayrıca ilgili tarihin çok yakın bir tarih olduğunu dile getiren Yunus, bu şartlarda halk hareketinin taleplerinin karşılanmasının mümkün olmadığını belirtti.
Cezayir’in barışçıl bir demokratik geçişe ihtiyacı olduğunu dile getiren Cezayir Halk Hareketi, anayasanın 102’inci maddesinin uygulanmasının zorunlu bir şart olduğunu, fakat krizden kurtulmaya yetmeyeceğini düşünüyor.
*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
https://www.independentarabia.com/node/22836
Independent Türkçe için çeviren: Adem İpekyüz
© The Independent