"500 yıllık kahvehane, kıraathane kültürü yok oluyor"

Yıllardır çeşitli zorluklarla boğuştuğu belirtilen kahvehane ve kıraathaneler, Kovid-19 salgını nedeniyle oyun oynanmasına izni verilmemesiyle can çekişiyor. Sektör temsilcileri ile bu mekanların çektiği ekonomik sıkıntıları ve çözüm yollarını konuştuk

Taş ya da zar sesinin eksik olmadığı, kağıt oynayanlar ile bir şeyler okuyanların da geldiği, günlük meseleler konuşulurken, müdavimlerin bir yandan kendi hayatlarından da bir şeyler paylaştığı, yüz yıllardır çay, kahve eşliğinde belli bir kesimin sosyalleştiği kahvehane ve kıraathanelerde günümüzde ciddi bir kriz yaşanıyor.

300 bin kişiye yakın istihdam

Türkiye genelinde sayıları 100 bini bulan kırathane ve kahvehaneler, 300 bin kişiye yakın istihdam sağlıyor. 

Toplam 1 milyona yakın kişinin geçimini sağladığı iş kolunun son yıllarda değişen koşullar ve kafelerin çoğalması gibi nedenlerle kötüleşen işlerine son darbe, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını oldu. 

İki buçuk ay süreyle kapalı kalan kıraathane ve kahvehanaler, haziran ayı itibarıyla kapılarını açsa da, Kovid-19 tedbirleri kapsamında oyun oynanmaya izin verilmemesi nedeniyle eski ilginin olmadığı mekanların sahipleri zorda.

Bu alanda iş yapan pek çok kişi artık evine ekmek götürmekten son derece zorluk çekiyor. 

Bu isimlerden biri de babasıyla beraber işlettikleri ekmek teknelerinde 7 kişilik ailelerine bakan Umut Çelik.

Bayrampaşa'daki mekan öğlene kadar kapalı. Öğleden sonra ise 10 masadan yalnızca bir ya da ikisinde müşteri bulunuyor.

"Oyun olmayınca çay ocağına döndük"

18 yıl önce babasının açtığı kıraathanede çalışan Çelik, bu (kıraathane) kültürün oyun oynama üzerine olduğunu ifade ederek, "Pandemiden önce oyun vardı. 3 ay kapalı kaldık, kahvehaneler açıldı ama oyun yok, işler yüzde 80 oranında düştü. Oyun olmayınca çay ocağına döndük. Ekonomik sıkıntı çekiyoruz. İnsanlar haklı olarak hala tedirgin ama önlemlerimizi alıyoruz" şeklinde konuştu.

"Kahvehane ve kıraathane kültürü unutulmaya yüz tuttu"

Kahvehane ve kıraathanelerin oyundan elde edecekleri gelire göre yeni kart açabileceklerini, diğer oyunlarda da hijyen başta olmak üzere gerekli önlemleri alabileceklerini belirten Umut Çelik, devletin bir an önce bu işe el atması gerektiğini savundu.

Özellikle son yıllarda sayıları hızla artan kafeler ile zincir kahvecilerin de işlerini olumsuz etkilediğini belirten Çelik, kadın ve erkeklerin birlikte gidebildiği bu mekanları tercih ettiğini, kahvehane ve kıraathane kültürünün unutulmaya yüz tuttuğunu, kıraathanelerin neslinin tükenmeye başladığını ifade etti.

 

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

 

"Oyun olmadığı zaman insanlar, kahveye nadiren geliyor"

Kahvehane ve kıraathanelerin durumunu, İstanbul Kıraathaneci Kahveci ve İçkisiz Gazinocular Esnaf Odası Başkanı Serdar Erşahin'le de konuştuk.

Oyun yasağının sürmesi nedeniyle müşterinin nadiren kahvehane ve kıraathanelere geldiğini belirten Serdar Erşahin, elde edilen kazancın işletme giderlerini karşılamaya yetmediğini söyledi.

Kahvehaneler ile kıraathane sahiplerinin büyük bölümünün kiracı olduğunu vurgulayan Erşahin, günü birlik kazanç elde edildiğini, birikimlerinin olmadığını, ailelerine bu işle baktıklarını ve hatta bir bölümünün evlerinin de kira olması nedeniyle daha zor günlerin kapıda olduğunu ifade etti. 

"Yaklaşık 1 miyon kişi bu sektörden geçiniyor"

İstanbul Kıraathaneci Kahveci ve İçkisiz Gazinocular Esnaf Odası Başkanı Serdar Erşahin, sözlerini şu ifadelerle sürdürdü:

Eskiden buralarda günün yorgunluğunu atıp, sohbet edip oyun oynuyor, sosyalleşiyorlardı. Oyun yasağı olunca çok az müşteri gelince esnaf iş yapamaz oldu. Esnaf mağdur oldu. 300 bin kişilik istihdam sağlanıyor ama aileleri de hesaplarsak, yaklaşık 1 miyon kişi geçiniyor bu sektörden.

"Sadece İstanbul'da 300'ün üzerinde kahvehane, kıraathane son dönemde kapandı"

Kıraathane ve kahvehane sahiplerinin genel anlamda çok zor durumda olduğunu belirten Erşahin, "Sadece İstanbul'da 300'ün üzerinde kahvehane, kıraathane son dönemde kapandı" dedi.

Kendisini günde 20-30 üyenin aradığını belirten Serdar Erşahin, aylardır kirasını ödeyemeyen, çocuğunun okul taksidini veremeyen üyelerin bulunduğunu, 6 aylık su faturası birikmiş olan bir kıraathane sahibinin dün kendisini aradığını, 'Çocuğumun, ailemin yüzüne bakamıyorum' diyen üyelerin bulunduğunu belirtti.

 

Serdar Erşahin Kahveciler Odası.jpg
Serdar Erşahin: 500 yıllık kahvehane, kıraathane kültürü ölüyor / Fotoğraf: İstanbul Kıraathaneci ve İçkisiz Gazinocular Esnaf Odası

 

İstanbul Kıraathaneci Kahveci ve İçkisiz Gazinocular Esnaf Odası Başkanı Serdar Erşahin, Kovid-19'a karşı gerekli tedbirlerin mekanlarda alınarak oyun oynanabileceğini savunarak, yetkililere çağrıda bulundu:

Tedbirler alınabilir. Nasıl ki maske, hijyen kuralları uygulanıyorsa, örneğin eldivenle oyun oynanabilir. Tek kullanımlık kağıtlar kullanılabilir ya da müşteri için yeni kağıt açılabilir. Kahveci 50 lira ya da daha fazla para bırakacak oyunda 3-4 liralık masrafı çok rahat karşılar. 'Bunlar eğlence oyunu, çok elzem değil' düşüncesi doğru değil. İnsanlar elde ettikleri paralarla kendilerine, ailelerine bakıyorlar. 

"Buralar, mahallecilik-komşuluk kültürüne de destek veren mekanlar"

Erşahin, kahvehane ve kıraathanelerin tarihteki yerine ve toplumsal önemine de vurgu yaptı:

500 yıllık bir meslekten bahsediyoruz, bu bir kültür. Osmanlı'dan günümüze gelen kahvehane, kıraathane kültürü maalesef bu şekilde ölüyor, yok olacak. Zincir kahveciler ve kafeler güçleniyor ama mahalledeki kahveciler, kıraathaneler bitiyor. Kahvehaneler bitiyor, bu kültüre sahip çıkılmalı. Toplumsal bir yeri var bu mekanların. Siyasetçilerin geçmiş dönemlerde kullandığı alanlar, meddahların yazarların geldiği yerler, medyanın olmaıdğı zamanda kullanılan yerler buralar. Sadece işletme sahipleri mağdur olmuyor, o mahalledeki kıraathanelerin müdavimleri var, artık sohbet ettiği insanı orada göremeyecek, burada böyle bir bağın korunmasını da sağlıyor kahvehaneler. Kahveci o mahallenin insanını en iyi tanıyandır, hasta, ihtiyaç sahibini en iyi bilendir. Yeri geliyor yardım da toplanıyor buralarda. Buralar, mahallecilik-komşuluk kültürüne de destek veren mekanlar ama ne yazık ki bu gidişle ölmeye yüz tutuyor. Devlet destek versin, yardım etsin, kendi kazancını elde etmek istiyor esnaf. 

"Son dönemde üvey evlat muamelesi görüyoruz"

Serdar Erşahin, "Son dönemde üvey evlat muamelesi görüyoruz, üzülüyoruz. Devlet bir an önce bir çözüm bulmalı, çözüm önerilerini biz bildiriyoruz zaten, yeter ki adım atılsın" sözleriyle yetkililere çağrıda bulundu.

 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU