Kovid-19 salgını sırasında kapatılan yerler arasında goril ve orangutanlar da dahil olmak üzere büyük maymunların barındığı koruma alanları da bulunuyor.

Alanların kapatılması sadece gruplar halinde ziyarete gelen insanlar için değil aynı zamanda virüse karşı savunmasız olabilecek hayvanlar için de yapılıyor.

Gorillere ev sahipliği yapan ve Goril Doktorları organizasyonunun veterinerlik hizmeti sağladığı Ruanda, Uganda ve Kongo Demokratik Cumhuriyeti'nin de aralarında bulunduğu ülkelerin hepsi geçici olarak goril turizmini askıya aldı ve parklara erişime ciddi kısıtlamalar getirdi.

Ayrıca artık primatların sağlık kontrolleri sırasında tüm personelin maske takması, parka giren herkesin vücut sıcaklıklarının kontrol edilmesi ve botların dezenfekte edilmesi gerekiyor. 

New York'ta kafeste tutulan bir kaplanın Kovid-19 testi pozitif çıkmış olsa da, hastalığın gorillere bulaştığı henüz bilinmiyor.

Goril Doktorları sosyal medya paylaşımında, “Kovid-19'a rağmen çalışmalarımız devam ediyor. Olağanüstü tecrit önlemleri altında bile Ruanda, Uganda ve Kongo Demokratik Cumhuriyeti hükümetleri goril sağlığı takiplerinin çok önemli olduğunun farkında. Veteriner personelimiz ülke çapında seyahat kısıtlamalarına ve Kovid-19'un yayılmasıyla mücadele etmek için evde kalma talimatlarına rağmen çalışmalarını yürütmek için özel izin aldı” ifadelerini kullandı.

Nesli tükenmekte olan hayvanları salgından korumak için Borneo'daki orangutanlara ev sahipliği yapan koruma alanları da kapatıldı.

The Independent'a konuşan, Liverpool John Moores Üniversitesi'nde Primat Biyolojisi Profesörü Serge Wich, orangutanlar ve goriller için risklerin bir miktar farklılaştığını söyledi.

Wich, Orta Afrika ülkelerindeki goriller hakkında sorulan soruya, “Goriller bu ülkelerde büyük ölçüde karada yaşar ve genellikle turist ve araştırmacılarla nispeten yakın temasta bulunur. Şu anda turizm riski azaltmak için durduruldu. Araştırmacıların genel prosedürler kapsamında mesafeyi korumaya yönelik net protokolleri bulunuyor. Tüm bunlar bulaşma riskini azaltmaya yardımcı olmalı. Ama elbette bu ormanlara odun vb. toplamak için giren başka insanlar da var, bu yüzden yine de bir risk bulunuyor. Yabani orangutanlar büyük ölçüde ağaçlarda yaşar, bu yüzden araştırmacılarla aralarındaki mesafe genellikle epey fazladır. Fakat çok sayıda orangutanın tutulduğu birkaç koruma alanı bulunuyor. Bu yerlerde de riski azaltmak için protokoller mevcut. Büyük maymunların insanlarla temasa girebileceği plantasyonlar, altyapı geliştirme gibi başka alanlar da var. Bu tür yerlerdeki riskler büyük ölçüde bilinmiyor. Bu tip alanlarda genel protokollerin uygulanıp uygulanmadığı da bilinmiyor" diye cevap verdi.

Profesör aynı zamanda turizmdeki düşüşlerin nihayetinde büyük maymunlara yönelik korumaları olumsuz etkileyebileceğini söyledi:

Milli park yetkilileri için bütçe yetersizliğine neden olabilir, fakat aynı zamanda turizmden yararlanan yerel topluluklarla birlikte otel ve konaklama tesisi sahipleri üzerinde de olumsuz bir etkisi olabilir. Bu insanların alternatif gelir kaynakları araması gerekirse, bu da riski artırabilir. Genellikle, turizmin yetersizliği ya da azalması sonucunda gelirin düşmesi de devriyelerde azalmaya yol açabilir. Fakat büyük maymunlara ev sahipliği yapan ülkeler kendilerini bu hayvanların korunmasına adadığından onları korumaya devam etmek için ellerinden geleni yapacaklarına inanıyorum ve zaruri devriyelerin bu zor koşullar altında bile devam ettiği sahalardan duyduğumuz şey de bu. Ne var ki bir noktada buna devam etmek için finansal desteğe ihtiyaç duyulabilir.

Birmingham Üniversitesi'nde Hayvanat Bahçesi Sağlık Yönetimi Uzmanı ve Biyosistem ve Çevresel Değişim alanında öğretim üyesi olan Dr. Steve Unwin, The Independent'a patojenlerin yaklaşık yüzde 40'ının insanlardan maymunlara aktarılabileceğinin bilindiğini ve bu nedenle katı önlemlerin gerekli olduğunu söyledi.

Unwin, “Gözetim altındaki orangutanların idaresinde rol oynayan tüm STK'lar ve hükümet yetkilileri ... ihtiyati prensip yolunu izliyor ve bakımı altındaki hayvanların en çok ihtiyaç duyduğu veteriner bakımı ve gündelik bakım hariç her şeyi durdurdu" diye konuştu.

Fakat orangutanlarda solunum yolu hastalıklarıyla ilgili araştırmaların henüz yayımlanmadığını söyledi. 

(Kovid-19) vurmadan önce orangutanlarda solunum yolu hastalıklarında patojenik risk faktörleri üzerine araştırma başlamıştı. Varsayımlara dayanarak gerçek riskleri daha iyi değerlendirebilmek adına koruma alanlarına biyogüvenlik önlemleri çoktan alınmıştı (tıpkı iyi hayvanat bahçelerinin yaptığı gibi). Bu süreç devam ediyor ve henüz yayımlanmadı.

*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

https://www.independent.co.uk/news

Independent Türkçe için çeviren: Noyan Öztürk