Hürriyet'teki gazetecilerin işten çıkartılması ile ilgili basın örgütleri ne dedi?

Demirören Medya Grubu'nun Hürriyet gazetesindeki basın emekçilerini işten çıkartması sonrası pek çok basın örgütünden tepki geldi

Fotoğraf: AA

Hürriyet gazetesi pek çok çalışanını evlerine tebligat göndererek işten çıkardı. 

İşten çıkarmalardan haberi olmadığını öne süren Genel Yayın Yönetmeni Vahap Munyar, bugün noter aracılığıyla istifa etti. 

Gazetecilerin işten çıkarma kararı sonrası gazeteci örgütleri, sendikalar tepki gösterdi. 

"Hürriyet'te İşçi Kıyımına Son Verilsin! Meslek Örgütlerimiz Göreve!" çağrısı yapan Gazeteci Dayanışma Ağı, Twitter hesabından yaptığı açıklamada mesleğin yeni bir işten çıkarma dalgasıyla karşı karşıya olduğunu, Demirören Yayın Grubu'nun neden belirtilmeksizin işten çıkarıldığını belirtti.
 


Gazetecilik Dayanışma Ağı, Hürriyet gazetesi personelinin yüzde 50'sinin işten çıkarılacağı yönünde duyumların olduğunu, işten çıkarmaların durdurulması gerektiği, bu tip işten çıkarma yöntemlerine de son verilmesi gerektiğini ifade etti.


DİSK Basın-İş: Son işten çıkarmalar aşağılık uygulamaların zirvesi

DİSK Basın-İş sendikası Hürriyet'teki işten çıkarmaları sektördeki aşağılık uygulamaların zirvesi olarak niteledi, sendikal örgütsüzlüğe dikkat çekti:

İnsanlar işten çıkartıldığını gazetede çalışırken evden gelen telefon ile, mesaisi tamamladıktan sonra çıkarken öğrendi. Demirören grubu basın sektörüne atıldığı günden bu yana kurumları önce insansızlaştırıp 'güvenli bölge' haline getiriyor ardından kapatıyor. İşten çıkartmalara sendikalaşma çalışmasının neden olduğu söylentisi yayıldı. Bu her zaman patronların sıkça başvurduğu ve hoşlandığı bir durum. Kendileri TÜSiAD ve benzeri bir çok kurumda örgütlenmekten geri durmazlar. Ama çalışanların örgütlenmesine tahammül edemezler. Ancak unutmayalım kendilerinde bu gücü bulmalarının nedeni onların örgütlü çalışanların örgütsüz olması. İnsanca yaşamak ve çalışmak için tek yol örgütlenme. Tüm dostları gücünü gerçekten haklarını savunacak emek örgütlerinde buluşmaya çağırıyoruz.


DİSK Basın-İş, fesih bildiriminde sebep gösterilmediği veya gösterilen sebebin geçerli bir sebep olmadığı iddiası ile işe iade davası açabileceğini belirtti, konuyla ilgili Yargıtay kararlarını anımsattı.
 


Türkiye Gazeteciler Sendikası: Örgütlenme özgürlüğü anayasak haktır


Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) yaptığı açıklamada Hürriyet'teki üyelerinden 43'ünün işten atıldığını belirtti.


İşten çıkartılanlar arasında kanser tedavisi gören, doğum izninde olan gazeteciler olduğu hatırlatıldı:

Demirören Holding yönetimi 30 ve 31 Ekim tarihlerinde Hürriyet’teki üyelerimizden 43’ünü -gerekçe göstermeksizin- işten attı. Görevlerine son verilen arkadaşlarımızla yaptığımız toplantılar sonucu, bunun ekonomik gerekçelerle alınan bir karardan ziyade, Hürriyet çalışanlarına yönelik bir tasfiye süreci ve sindirme operasyonu olduğu netlik kazandı. Savcıları göreve çağırıyoruz: Kanser tedavisi gören, doğum izninde olan Hürriyet emekçilerini işten atacak kadar pervasızlaşan bu yönetim, anayasayı çiğnemektedir. Örgütlenme özgürlüğü anayasal bir haktır. Demirören Holding suç işlemektedir. Üyelerimizin hakkını hem sokakta hem mahkeme salonlarında, hem de uluslararası alanda sonuna kadar savunacağız. Çalışanın hakkına saygı göstermeyi patronlara öğreteceğiz.


Türkiye Gazeteciler Cemiyeti: Amiral gemisi su almaya başladı, eve tebliğ ilk kez oluyor

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti de (TGC) Hürriyet'teki işten çıkarmalar ile ilgili yazılı bir açıklama yayımladı. 
 

eeeee.JPG
Görsel: TGC


TGC başkanı Turgay Olcayto, Hürriyet gazetesindeki işten çıkarmalar ile ilgili "Yıllardır Babıali’nin “Amiral Gemisi” diye bilinen Hürriyet Gazetesi iktidarın güdümüne girdiğinden beri su almaya başlamıştır" yorumu yaptı. 

Olcayto, eve tebliğ ile işten çıkarılmalara meslekte ilk kez tanık olunduğuna dikkat çekti: 

Önceki gün gazetede gerçekleştirilen işten çıkarmalardan geminin batma aşamasına geldiğini gözlemliyoruz. Üstelik gazetenin Genel Yayın Müdürü’nün ve Sorumlu Editörlerin haberi olmaksızın, onayları alınmadan mesleğe uzun yıllar emek vermiş değerli gazetecilerin evlerine “tebliğ” ile işten çıkarılma eylemine ilk kez tanık oluyoruz. Medyayı ve gazeteciliği denetim altına alacağız diye uğraş veren iktidarın hem kendi basın tarihimizi hem de yurt dışındaki gazeteciliğin gelişimini yeniden izlemeleri ve okumaları gerektiğini düşünüyorum. Gazetecilik her türlü baskıya karşı hep ayakta kalmıştır. Ama gazetecilere bu zulmü reva görenler basın tarihinden ya silinmişler ya da geriye anımsanması bile istenmeyen kötü izler bırakmışlardır. Her zaman olduğu gibi Türkiye Gazeteciler Cemiyeti halkın haber alma hakkına sahip çıkan, emek veren meslektaşlarımızın yanında olacaktır. 


Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü: Meslektaşlarımızın yanındayız

Paris merkezli Sınır Tanımayan Gazeteciler örgütünün Türkiye şubesi de yaptığı açıklamada Hürriyet'teki işten çıkarmaları eleştirdi: 

Twitter'dan yapılan açıklamada 'Meslektaşlarımızın yanındayız' mesajı verildi.


Şu ana kadar sadece Çağdaş Gazeteciler Cemiyeti ve Basın Konseyi'nden söz konusu işten çıkarmalar ile ilgili resmi siteleri ve sosyal medya hesaplarından bir basın açıklaması yapmadı. 

 

Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU