İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve CHP'nin cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nun 23 Mart’ta tutuklanmasının ardından başlattığı “Millet İradesine Sahip Çıkıyor” mitingleri kapsamında CHP, Silivri’de miting düzenledi.
Silivri Atatürk Meydanı’nda saat 20.30’da başlayan buluşmada, İmamoğlu’nun Silivri Cezaevi’nden gönderdiği mektup da vatandaşlarla paylaşıldı. İmamoğlu’nun mesajını, CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik okudu.
İmamoğlu mektubunda, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a seslenerek şu ifadeleri kullandı:
"İBB Başkanı’yken bugün bana yöneltilen türde iddialarla yargılandın ama bir tek gün bile tutuklanmadın. Hapis cezası aldığın davada, yine tutuksuz yargılandın. Sen yargılanırken geçerli olan kurallar, ben yargılanırken niçin geçerli olmuyor? Tutuksuz yargılanırsam, sokakta, meydanda olurum, milletimin gözünün içine bakarak gerçekleri anlatırım diye mi çekiniyorsun? Tutuksuz yargılanmamdan niçin korkuyorsun? Silivri’deki davaların asıl savcısı olduğunu, bu millet çok iyi biliyor."
Miting öncesi açıklamalarda bulunan CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, Türkiye’de yaşanan süreci eleştirerek şu ifadeleri kullandı:
"Cumhurbaşkanı adayımızın, belediye başkanlarımızın, sanatçılarımızın, siyasetçilerin tutsak olduğu yerdeyiz. Silivri maalesef ki demokrasinin askıya alındığı, insanların haksız olarak tutuklandığı bir yer olarak anılıyor. O yüzden buraya on binlerce yurttaşımız gelecek. Bugün cumhurbaşkanının açıklamalarını üzülerek dinledim. Hala masumiyet karinesini hiçe sayıyor. Hala masum insanlar hakkında yorum yapıyor. Oysa bir mahkeme kararı yok. Ortada bir delil yok. Maalesef ki iftiralarla bu işler yürüyor. Dün demoratik hakkını kullanan Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri bugün tutuklandı. Nereye gelecekler? Silivri'ye. Bu esarete hep beraber son vereceğiz. Ülkeyi hep beraber aydınlığa çıkartacağız. Çünkü böyle bir yönetim, böyle bir anlayış, böyle karanlık bir dönem Türkiye'ye yakışmıyor. Aydınlığı bugün Silivri'ye gelen hak, hukuk, adalet diyen on binlerle getireceğiz. Yarın Genel Başkanımız Özgür Özel ile Ekrem İmamoğlu'nu ziyaret edeceğiz. Cumhurbaşkanı adayımızı asla yalnız bırakmayacağız, ona yapılanları unutturmayacağız."
CHP, Silivri'de "Millet İradesine Sahip Çıkıyor" mitingi düzenliyor
— Independent Turkish (@TurkishIndy) May 14, 2025
Ali Mahir Başarır, "Cumhurbaşkanı adayımızı asla yalnız bırakmayacağız, ona yapılanları unutturmayacağız"https://t.co/QODn6YeeJB pic.twitter.com/XHE4nCjP70
Gökan Zeybek, "Terör örgütünün yöneticileriyle çözüm süreci ortaya getirilirken Sayın Ekrem İmamoğlu'nun tutsak tutulmasını kesinlikle kabul etmiyoruz"
CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökan Zeybek, "Terör örgütünün yöneticileriyle, başkanıyla muhataplık üzerine bir süreç yürütülürken, o insanlarla ilgili bir çözüm süreci ortaya getirilirken 15 milyon oy ile Cumhuriyet Halk Partisi'nin Cumhurbaşkanı adayı seçilmiş Sayın Ekrem İmamoğlu'nun tutsak tutulmasını kesinlikle kabul etmiyoruz" dedi.
Miting öncesinde ANKA Haber Ajansı'na değerlendirmelerde bulunan CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökan Zeybek şunları söyledi:
"Türkiye'yi uzun süredir terör tehdidine maruz bırakan terör örgütünün yöneticileriyle, başkanıyla muhataplık üzerine bir süreç yürütülürken, o insanlarla ilgili bir çözüm süreci ortaya getirilirken 15 milyon oy ile Cumhuriyet Halk Partisi'nin Cumhurbaşkanı adayı seçilmiş Sayın Ekrem İmamoğlu'nun tutsak tutulmasını kesinlikle kabul etmiyoruz. Ve bir an önce serbest bırakılmasını ve tutuksuz yargılanmasını, görevinin başına dönmesini istiyoruz. Diğer önemli bir gelişme de şu. Bir tarafta 40 bin kişinin katili olan örgüt ile muhataplık yürüterek bir ilişki yürütüyorsunuz, diğer taraftan Cumhuriyet Halk Partisi'nden aday olduğu için cezaevinde tutulan Kürt meclis üyelerini de hapis ediyorsunuz. Bunu anlatamazsınız topluma. Cumhuriyet Halk Partisi Türkiye'nin her yerinde olduğu gibi coğrafyanın tümünde birinci parti. Tabii ki batı illerimizde İstanbul ve benzeri yerlerde de çok sayıda Kürt belediye meclis üyelerimiz var. Cumhuriyet savcısının, CHP'nin belediye meclislerinde Kürtlere yer vermesiyle batı illerinde siyasette güç sahibi olmalarını bir tehdit olarak algılamasını ve bunun üzerine soruşturma yürütmesini anlamak mümkün değil. Bundan sonra daha da yer vererek bu siyasetimizi sürdüreceğiz. Şuna herkes bilsin ki yapılanın yanlış olduğu ortaya çıktı. Bugün daha henüz iddianamesi ortadaydı. Mahkeme görülmeden meclis üyelerinin bir kısmı salıverilmeye başlandı. Buradan çağrı yapıyorum; Şişli Belediye Başkanımız Resul Emrah Şahan ve Esenyurt Belediye Başkanımız Prof. Dr. Ahmet Özer'de bir an önce serbest bırakılmalı ve kayyum kararı kaldırılarak bununla ilgili parlamentoda bir yasal düzenlemenin ivedilikle gerçekleşerek görevlerinin başına döndürülmeleri gerekir. Yasal düzenleme oluşuncaya kadar belediye meclislerinin içinden bir başkanvekili seçilerek halkın iradesine uygun yönetmesi gerekir. Kayyumlara karşıyız. Kayyumla görevden alınan belediye başkanlarımızın haksız hukuksuz bir biçimde tutuklandığını biliyoruz. Bir an önce salıverilmelerini istiyoruz. Ailelerine, kendilerine oy verenlere kavuşmalarını bekliyoruz. Bugün herkesi Silivri'ye ve her çarşamba günü İstanbul'da yapacağımız mitinglere bekliyoruz. Önümüzdeki hafta Anadolu yakasındayız."
Özgür Çelik, "Adalet ve özgürlük teması ile Silivri'deyiz"
CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, "19 Mart’tan bu yana 'Millet İradesine Sahip Çıkıyor' mitingleri düzenliyoruz. Bugünkü mitingimizin teması 'adalet ve özgürlük'. Bu temayla Silivri‘deyiz ve Silivri zindanına en yakın noktadayız. Buradan Silivri zindanındaki tüm tutsaklara adalet ve özgürlük talebimizi dile getireceğiz. Erken seçim talebimizi dile getireceğiz" dedi.
CHP, Silivri'de "Millet İradesine Sahip Çıkıyor" mitingi düzenliyor. Mitingde ANKA Haber Ajansı'na konuşan CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, şunları söyledi:
"19 Mart’tan bu yana 'Millet İradesine Sahip Çıkıyor' mitingleri düzenliyoruz. Bugünkü mitingimizin teması 'adalet ve özgürlük'. Bu temayla Silivri‘deyiz ve Silivri zindanına en yakın noktadayız. Bundan önce dört değişik noktada İstanbul’da çarşamba mitingleri düzenledik. Anadolu’da genel başkanımız mitingler düzenliyor. Ancak ilk defa Silivri’ye cumhurbaşkan adayımız Ekrem İmamoğlu‘na Büyükşehir Belediye Başkanımız Ekrem İmamoğlu‘na, belediye başkanlarımıza, öğrencilere ve tüm siyasi tutsaklara yakın bir mesafedeyiz. Şu anda otobüsün üzerinde tutuklu öğrencilerden bir tanesinin annesi bir konuşma yapıyor. Biraz sonra bir genç arkadaşımız bir öğrenci arkadaşımız Can Atalay’ın mektubunu okuyacak burada. Can Atalay’ın mektubu okunacak biraz sonra burada çünkü biliyorsunuz Can Atalay ile ilgili Anayasa Mahkemesi kararı var. Hukuksuz bir biçimde milletvekiliği iptal edildi ve şu anda seçilmiş milletvekili Silivri zindanında. Ekrem Başkanımızın mesajını paylaşacağız, mektubunu okuyacağız ve sayın Genel Başkanımız kürsüye çıkacak. Buradan Silivri Atatürk Meydanı'ndan bütün ülkemize yurdumuza seslenecek. Buradan Silivri zindanındaki tüm tutsaklara adalet ve özgürlük talebimizi dile getireceğiz. Erken seçim talebimizi dile getireceğiz. Silivri Meydanı’nda tabi bu arada çok büyük bir coşku var. Burası Atatürk Meydanı büyük bir alan ama halen ana yoldan karayolu üzerinden buraya yürüyerek gelmeye çalışan insanlar var. Çok coşkulu bir biçimde buradan Ekrem Başkana ve bütün siyasi tutacaklara selam göndereceğiz."
Dilek İmamoğlu, “Silivri’nin soğuğunu dayanışmanın gücü ısıtacak”
Silivri Cezaevi’nin son yıllarda adaletsizlik ve hukuksuzlukla anılır hale geldiğini belirten Dilek İmamoğlu, “Silivri, son yıllarda ülkemizde yaşanan haksızlığın, hukuksuzluğun bir simgesi haline geldi. ‘Silivri soğuktur’ sözü, demokrasi mücadelesi veren herkesin üzerine kurulan baskının bir ifadesi oldu” dedi.
Silivri zindanlarının, demokrasi ve hak mücadelesi veren insanların adresi olduğunu vurgulayan İmamoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Silivri, gözü yaşlı annelerin, sevdikleriyle kavuşmayı bekleyen eşlerin, annelerinin, babalarının hasretini çeken çocukların ziyaret merkezi oldu. Ama bugünlerin bitmesi yakındır. Bu ülkeyi demokrasinin ışığıyla, eşit, adil ve aydınlık yarınlara taşıyacak umut, inanıyorum ki Silivri'nin simgeleştiği demokrasi mücadelesinde olacaktır.” Mesajını selam ve umut dilekleriyle tamamlayan Dilek Kaya İmamoğlu, “Selam olsun haksızca, hukuksuzca tutsak edilenlere. Selam olsun büyük bir demokrasi mücadelesi verenlere, dayanışmanın gücüyle Silivri'dekilerin gönlünü ısıtanlara, haktan, hukuktan, adaletten yana olanlara. Hiç kimsenin şüphesi olmasın, güzel günler çok yakında. Hepinizi çok seviyorum”
Can Atalay'ın mesajı okundu: Bir yandan demokrasiyi, hukuku yok edip yurttaşa baskı yaparken bir yandan da 'barış' dersen kimse inanmaz
Marmara (Silivri) Cezaevinde tutuklu bulunan Can Atalay, CHP'nin Silivri'de düzenlediği mitinge gönderdiği mesajında PKK'nın fesih kararı almasına ilişkin, "Yurttaşlar; Silahsız siyaset için önemli adımların atıldığı günlerdeyiz. Şiddeti, silahı toplumsal yaşamımızdan söküp atmak önemlidir. Bu yoldaki her ileri adım kıymetlidir. Ancak 'barış'ın ilk gereği hukuktur. Barış ancak demokratik siyasetin alanı genişlerse kalıcı olabilir. Her gün hapishaneleri daha çok doldurarak, siyasi rakiplerini yalan yanlış iftiralarla tasfiye etmeye çalışmakla olmaz. Bir yandan demokrasiyi, hukuku yok edip yurttaşa baskı yaparken bir yandan da 'barış' dersen kimse inanmaz." dedi.
Can Atalay'ın mesajını Türkiye İşçi Partisi PM üyesi Ilgaz Özer okudu.
Atalay'ın mesajında şu ifadeler yer alıyor:
"Silivri’den Silivri’ye ve tüm Türkiye’ye selamlar. Hapishaneden her gün daha da gürleşen sesinizi duyuyoruz. 19 Mart’ta başlayan direniş dalgası ülkenin her yanını kapladı. Daha da güçlenerek yükseliyor. Saraçhane’de hak, hukuk, adalet için omuz omuza veren yüzbinlerce, her yaştan, her siyasal görüşten yurttaşın direnci ve azmi bütün operasyonları boşa çıkartarak ilerliyor. 19 Mart Direnişçilerini sevgiyle selamlıyorum. Yolunuz açık, birliğiniz ve dayanışmanız daim olsun.
Yurttaşlar, Milli İrade öncelikle yurttaşın seçme hakkına saygıdır. İşine gelirse seçim sonuçlarına Milli İrade diyen; işine gelmezse tanımayan bir siyasal iktidar var. Bugün, 14 Mayıs 2025 yurttaşın oylarıyla seçip yolladığı bir milletvekilinin Anayasa’ya rağmen, Anayasa Mahkemesi’nin tam üç kez, evet tam üç kez 'derhal tahliye edilmeli, Meclis görevi başlamalı' diyen kararlarına rağmen hapiste tutulmasının ikinci yılıdır. Bu nedenle 'Can Atalay Olayı' Türkiye’nin derin bir siyaset, hukuk krizi yaşadığının simgelerinden birisidir. Anayasa’yı, yasaları çiğnemek bunların olağan yönetme biçimi oldu.
Mahkemeler, Yargıtay, en son Türkiye Büyük Millet Meclisi çoğunluğu eliyle Meclis haksızlıkların ve hukuksuzlukların aleti oldu. Günümüzde Anayasa’nın, yasaların dediği değil yurttaştan kopmuş, desteğini kaybetmiş bir Saray Rejim’nin dediği oluyor. İktidarlarını sürdürmek için her yolu deniyor, her kurumu ve kuralı çiğnemekten çekinmiyorlar. Rakip istemiyorlar, keyiflerince yönetmek istiyorlar. İstanbul Belediye Başkanı ve Cumhuriyet Halk Partisi Cumhurbaşkanı Adayı Ekrem İmamoğlu’nun demir parmaklıklar ardına konulması işte bu nedenledir. Ama yağma yok! 19 Mart’ta başlayan, haktan hukuktan yana bütün yurttaşları buluşturan direniş 'Milli İrade'nin ne olduğunu gösterdi. Yurttaş derhal seçim, hemen seçim istiyor! Alanlardan, okullardan, her yerden sesler yükseliyor.
'Can Atalay Olayı' için Anayasa Mahkemesi’nin yolladığı ama Meclis Başkanı’nın aylardır sakladığı karar Meclis kürsüsünden okundu. Yaşadıkları şaşkınlığı hep birlikte izledik. Çünkü hukuksuz fiili durumlara sırtını dayayanlar hukuku savunanlar karşısında gerilemeye mahkumdur. Meclis’in düşürüldüğü utanç verici durumdan çoğunluk sorumludur. Ve Meclis’in bu utancına son vermek yükümlülüğü de onlardadır. Anayasa’yı çiğnemiş bir Meclis durumuna son vermeden, 'Can Atalay Olay'ını Anayasa’ya uygun çözmeden hiçbir inandırıcılıkları olmayacaktır.
Yurttaşlar; Silahsız siyaset için önemli adımların atıldığı günlerdeyiz. Şiddeti, silahı toplumsal yaşamımızdan söküp atmak önemlidir. Bu yoldaki her ileri adım kıymetlidir. Ancak 'barış'ın ilk gereği hukuktur. Barış ancak demokratik siyasetin alanı genişlerse kalıcı olabilir. Her gün hapishaneleri daha çok doldurarak, siyasi rakiplerini yalan yanlış iftiralarla tasfiye etmeye çalışmakla olmaz. Bir yandan demokrasiyi, hukuku yok edip yurttaşa baskı yaparken bir yandan da 'barış' dersen kimse inanmaz.
Yurttaşlar; Ülkemizin feraha çıkmasının yolu hemen seçim, derhal seçimdir. Bu otoriter, keyfi düzene son vermek: Anayasadaki ifadesi ile insan haklarına dayanan hukuk devletini, hukuku, Anayasa’ya bağlı kurallı işleyişi ivedilikle kurmaktır. Sizler 'Milli İrade'ye sahip çıkmak için alanlardasınız. Siyasette son sözü yurttaş söyler, sizler söyleyeceksiniz. 'Barış'ı hep birlikte, omuz omuza gerçekleştireceğiz. Hep birlikte, omuz omuza Cumhuriyetimizi demokrasi ile taçlandırıp özgür bir ülke yaratacağız. Hep birlikte, omuz omuza ülkemizi eşit ve özgür yapacağız.
Yurttaşlar; Son olarak sizlerle birlikte selamlarımızı yollayalım. Silivri Cezaevi’ndeki tüm komşularımı selamlıyorum. Hepsini görüyorum: Başları dik, alınları açıktır. İstanbul Belediye Başkanı ve Cumhuriyet Halk Partisi Cumhurbaşkanı Adayı Ekrem İmamoğlu’nu selamlıyorum. Onunla birlikte haksız olarak hapiste tutulan seçilmiş belediye başkanlarını ve çalışma arkadaşlarını selamlıyorum. Tayfun Kahraman arkadaşımı, Bakırköy’deki tüm mahpuslar adına Çiğdem Mater ve Mine Özerden’i, hapishane komşum meslektaşlarım Av. Selçuk Kozağaçlı ve Av. Fırat Epözdemir’i, Selahattin Demirtaş’ı, Selçuk Mızraklı’yı, Diyarbakır’dan Sincan’a, Edirne’ye, tüm siyasi tutsakları selamlıyorum. Yurttaşın özgürlük mücadelesi her yeri, hepimizi özgürleştirecek. Sizlere inanıyoruz, güveniyoruz. Birlikte mücadele edeceğiz, birlikte kazanacağız! Selam Olsun Dünyanın ve Türkiye’nin Aydınlık Geleceğine!"
“Silivri’yi Özgürlükler ve Demokrasi Müzesi yapacağız”
Mitingde konuşan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, iktidara sert sözlerle yüklendi, geçmişten bugüne yaşanan yargı süreçlerini hatırlatarak “Bu darbenin karargâhı Beştepe’dir” dedi.Silivri meydanında toplanan kalabalığa seslenen Özel, konuşmasına bölge halkına teşekkür ederek başladı:
“Bu akşam Silivri’deyiz. Güzel insanlarının omuz omuza, yan yana olduğu, adı güzel kendi güzel Silivri’deyiz. Akrabalarımı ziyarete geldim buraya. Size söz veriyoruz: Ekrem Başkan’ın Cumhurbaşkanlığında Silivri’yi ‘Özgürlükler ve Demokrasi Müzesi’ yapacağız.”
“Zekeriya Öz gibi sıçan gibi kaçtılar”
Özgür Özel, geçmişte FETÖ kumpaslarıyla anılan Ergenekon ve Balyoz davalarına atıf yaparak, dönemin Başbakanı Erdoğan’ın savcı Zekeriya Öz’e verdiği desteği hatırlattı:
“2008’de, 2011’de bu ülkenin şerefli askerlerine, gazetecilerine kumpaslar kuruldu. O gün Erdoğan o davaların savcısıydı. En dokunulmazlara dokunan Zekeriya Öz, kibirliydi. Gün geldi, 15 Temmuz’da altına verdikleri tanklarla milleti ezmeye çalıştıklarında sıçan gibi kaçan ilk kişilerden biri oldu.”
Bu hatırlatmanın ardından Özel, günümüzde de benzer yöntemlerin kullanıldığını öne sürerek yargıya yönelik sert uyarılarda bulundu:
“Bugün de Erdoğan'ın yetki verdiği kişilere sesleniyorum: Zekeriya Öz’ün sonunu yaşamak istemiyorsanız hukuktan ayrılmayın, iftiracı olmayın! O gün Erdoğan çıktı, 'Rabbim ve milletim beni affetsin' dedi. Ama bu kez bu millet affetmeyecek. Bunun hesabını senden soracak.”
“Bu darbenin karargâhı beştepe’dir”
CHP lideri, İmamoğlu’na yönelik hukuki süreci “darbe girişimi” olarak nitelendirdi:
“Geçen seçimde Silivri Belediye Başkanını, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanını halk seçti. Bu karardan rahatsız oldular. Şimdi milletin takdiriyle bir sonraki Cumhurbaşkanı olacak kişiye siyasi darbe yapmak istiyorlar. Şüphesiz her darbenin bir karargâhı vardır. Bu darbenin karargâhı Beştepe’dir. Bu darbenin mühimmatı yalandır, iftiradır.”
“Boğaziçili öğrenciler darbecilerin planını bozdu”
Özel, İmamoğlu’na destek mitingine gençlerin gösterdiği ilgiyi hatırlatarak, özellikle Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerini hedef alan tutumu da eleştirdi:
“19 Mart’ta Saraçhane’de Boğaziçili öğrenciler koşup geldi, darbeciler şaşırdı. Şimdi o çocuklardan intikam almaya çalışıyorlar. TRT ve merkez medya anlatmıyor. Boğaziçi’nde provokasyon yapan biz değiliz, sizsiniz!”
“Nurettin Yıldız’a davet skandalı”
CHP lideri, Boğaziçi Üniversitesi’nde konuşma yapması planlanan selefi görüşleriyle bilinen Nurettin Yıldız’a verilen daveti skandal olarak niteledi:
“Nurettin Yıldız, ‘7 yaşındaki kız çocukları evlenebilir’ diyen karanlık bir zihniyettir. Bu adamı davet eden kayyum rektör Naci İnci’ye yazıklar olsun. Kayseri’deki Mahmut abi, Konya’daki Rukiye teyze, Trabzon’daki Emine abla; bu zihniyete karşı Boğaziçi’nin evlatlarına sahip çıkalım!”
“Yargılamayı TRT’den yayınlayın, cesaretiniz yarsa!”
Özgür Özel, Ekrem İmamoğlu hakkında yürütülen yargılamaya ilişkin iktidara bir çağrı yaptı:
“Eğer cesaretiniz varsa, ben arkadaşlarıma güveniyorum, yargılamayı TRT’den yayınlayın da görelim! Erdoğan'ın iddiaları, yalancı şahitlerin sözleri boşa çıktı. Meşe, çınar, ladin diye üç odun buldular, onlara iftira attırdılar.”
Independent Türkçe, ANKA