Sean Holmes genç tiyatrocularla buluştu: "Dijital çağa direnen son sığınak"

Shakespeare's Globe'un Sanat Yönetmeni Yardımcısı Sean Holmes'la PSM Atölye'nin ev sahipliğinde kariyerlerinin başındaki hevesli sanatçılarla yaptığı çalışmayı, tiyatronun ruhunu ve yarınını konuştuk

Shakespeare'den çağdaş yapımlara kadar çok farklı türde oyunlar yöneten Sean Holmes, öncelikle oyunun kendisine odaklandığını söylerken "Sahnenin mimarisinin çok önemli olduğunu düşünüyorum" diye ekliyor (Zorlu PSM)

Tiyatro, sahnenin tozunu yıllarca yutmuş ustalar kadar, o sahneye ilk kez adım atan genç yeteneklerin de dünyası. İşte bu yüzden Shakespeare's Globe'un Sanat Yönetmeni Yardımcısı Sean Holmes'un, Zorlu PSM'nin PSM Atölye programındaki çalışması, sahne sanatlarının büyüsüne kapılan herkes için kaçırılmayacak bir fırsattı.

Holmes, kariyerini tiyatronun heyecan verici ve değişken doğasına adamış bir yönetmen. National Theatre'dan Royal Court'a, Abbey Theatre'dan Shakespeare's Globe'a uzanan kariyerinde sayısız oyuna imza atarken, tiyatronun sınırlarını zorlamaktan ve yeni hikayeler anlatmaktan asla vazgeçmiyor.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Tiyatro, çağlar boyunca değişime uğrasa da insan ruhuna dokunan gücünü hiç kaybetmedi. Holmes da bu gücü en iyi anlayan ve yorumlayan yönetmenlerden biri. Shakespeare'den çağdaş oyunlara uzanan geniş bir yelpazede çalışan Holmes, tiyatronun yalnızca bir sahne sanatı değil, aynı zamanda kolektif bir deneyim olduğuna inanıyor. 

Lyric Hammersmith'teki yenilikçi çalışmalarından sonra Globe Theatre'ın yeniden inşası Shakespeare's Globe'da bambaşka bir atmosferde üretmeye devam eden yönetmen, seyirciyle kurulan bağın her mekanda farklı dinamikler taşıdığını vurguluyor. 

Bu tutku dolu kariyerin peşine düştüğümde, Holmes'un tiyatroya yaklaşımının klasikle moderni harmanlayan, sorgulayan ve cesur bir sanat anlayışı üzerine kurulu olduğunu gördüm. 

Zorlu PSM'nin tiyatroya yeni yetenekler kazandırmak amacıyla ücretsiz olarak sunduğu eğitim programı PSM Atölye kapsamında genç yeteneklerle İstanbul'da bir araya gelen Holmes, onların tutkusu ve enerjisi karşısında büyük bir ilham aldığını söylüyor. Türkiye'deki sanatçılarla çalışmanın ona tiyatronun demokratik bir toplum için ne kadar hayati olduğunu bir kez daha hatırlattığını dile getiriyor. 

"30 yıl önce İstanbul'un büyüleyici bir şehir olduğunu düşünmüştüm"

"İlk temas, Britanya'daki çalışmalarından biraz tanıdığım Serdar Biliş aracılığıyla oldu" diyen Holmes, İstanbul'a gelmenin ve buradaki sanatçılarla tanışmanın ilgisini çektiğini söylüyor. Ama bu Holmes'un İstanbul'a ilk gelişi değil. Her ne kadar aradan epey uzun zaman geçmiş olsa da Holmes, yıllar önce yaptığı İstanbul seyahatini unutmamış:

İstanbul'a 30 yıl önce tatil için gelmiştim ve büyüleyici bir şehir olduğunu düşünmüştüm. Ama daha önce hiç iş için burada bulunmamıştım.

sean holmes
Sean Holmes, PSM Atölye'nin yapımcı, yazar ve yönetmen adaylarıyla iki gün boyunca harika bir deneyim yaşadığını söylerken "katılımcıların gösterdiği ilerlemeyi görmek son derece ilham vericiydi" diye ekliyor (Zorlu PSM)


Atölye çalışmasından ne kadar keyif aldığı ise hem anlattıklarından hem de gözlerindeki parıltıdan anlaşılıyor:

Bu atölye benim için gerçekten etkileyiciydi. Çünkü burada tutkulu, zeki ve öğrenmeye aç genç sanatçılar gördüm. Tiyatro ve tiyatro yapmanın bu genç sanatçılar için ne kadar önemli olduğu beni çok etkiledi. Tabii ki işin içinde kariyer yapma arzusu da var ancak mesele bundan daha büyük. Onların tiyatroya olan bağlılıklarını görmek ve bu süreçte onlarla iş birliği yapmak benim için büyük bir ayrıcalıktı.

Atölye sırasında William Shakespeare klasiği Bir Yaz Gecesi Rüyası üzerinde çalıştıklarını anlatan Holmes, bu seçimi şöyle detaylandırıyor:

Bir Yaz Gecesi Rüyası harika bir başlangıç noktası çünkü çocuklar için sahnelenen bir oyun gibi görülse de aslında oldukça karanlık, çarpık, garip ve uçlarda bir oyun.

Oyunun, büyük ölçüde kolektif hayal gücüne dayalı bir yapısı olduğunu belirten Holmes ekliyor: 

Demokratik bir ruh taşıyor, son derece sürreal ve tuhaf. Bu yüzden birçok farklı unsuru keşfetmek için mükemmel bir zemin yaratıyor. Basit hedefler belirlemekten sahnede sihir yaratmaya, insan psikolojisinin en derin ve en garip köşelerini keşfetmeye kadar geniş bir alan sunuyor. Bu yüzden yalnızca genç tiyatro sanatçıları için değil, aslında tüm tiyatro yaratıcıları için ilham verici bir metin.

"Tiyatronun demokratik bir toplum için ne kadar önemli olduğunu hissettim"

İstanbul'daki deneyimlerini Britanya veya başka yerlerdeki tecrübeleriyle kıyasladığında ise şöyle diyor:

İstanbul'da çalıştığım gençlerin Londra'ya dair algısı bana, bizim Londra'da sahip olduğumuz tiyatro çeşitliliğinin ve derinliğinin büyük bir ayrıcalık olduğunu hatırlattı. Biz Londra'da bu ayrıcalığın farkına varamıyoruz ve bazen tiyatroya dair tutkularımız önemsiz detaylara saplanabiliyor. Ama İstanbul'daki genç sanatçılar bana tiyatronun demokratik bir toplum için ne kadar önemli olduğunu güçlü bir şekilde hissettirdi. Bu benim için büyük bir öğrenme deneyimi oldu.

sean holmes
Shakespeare'in güç, aşk, ihanet, sadakat, kimlik gibi zamanın ötesine geçen konular işlediğini ifade eden Sean Holmes, "Bu yüzden her nesilde yeniden keşfedilen bir yazar" diye ekliyor (Zorlu PSM)


Sean Holmes tiyatronun, otoriterleşen dünyada özgürlük alanı yaratma misyonunu üstlenmesi gerektiğini düşünüyor. Aynı zamanda, tiyatronun dijital çağda hâlâ insanları bir araya getiren, yapay zeka tarafından taklit edilmesi zor bir sanat dalı olduğuna dikkat çekiyor.

"Dünya daha otoriter hale geldikçe tiyatro daha da önem kazanıyor"

"Modern tiyatronun karşılaştığı en büyük zorluklar, aslında günümüz dünyasının karşılaştığı zorluklarla paralel" diyen Holmes ekliyor:

Siyasi müdahaleler, finansal destek eksikliği, seyirci ilgisinin azalması, büyük yıldızlarla yapılan gösterilerin fazlalığı ve genç sanatçılar için üretim alanlarının giderek daralması büyük sorunlar. Dünya daha otoriter, aşırı uçlarda ve parçalanmış hale geldikçe, tiyatro ve uluslararası iş birlikleri çok daha önem kazanıyor. Özellikle dijital çağda, tiyatronun sunduğu özgürlük alanı vazgeçilmez bir hal alıyor.

Çağımızda tiyatronun, insan etkileşimine dayalı olması sayesinde yapay zekaya karşı dayanıklı kalabilen nadir işlerden biri olduğunu vurgulayan Holmes, "Tiyatro binlerce yıldır var ve teknolojik gelişmelere rağmen özü değişmedi" diyerek ekliyor:

Evet, artık ışıklar ve video ekranları gibi teknik imkanlarımız var ama özünde tiyatro hâlâ, bir grup insanın diğer insanları izleyerek bir hikayeye tanıklık etmesi üzerine kurulu.

"Tiyarto bir maraton"

Holmes, tiyatronun insana dayalı özünün zamanla daha da önem kazanacağına inanıyor:

Bence bu, dijital dünyanın sürekli ekranlara hapseden baskısından kurtulmak için giderek daha önemli hale gelecek.

Onun için tiyatro, insanın en derin duygularına ve karmaşıklıklarına dokunabilen bir alan. Shakespeare oyunlarını yorumlarken bile klasik metinlere yeni, enerjik ve "punkvari" bir yorum katmanın önemli olduğunu savunuyor. 

sean holmes
Sean Holmes, Shakespeare's Globe ve Lyric Hammersmith arasındaki ortak noktanın "izleyiciyle kurduğu güçlü bağ" olduğunu söylüyor (Zorlu PSM)​​​​​​​


Shakespeare's Globe'daki görevinden bahsederken Holmes, "Burada yönetici ben değilim. Liderlik ekibinin bir parçasıyım ve Sanat Yönetmenimiz Michelle'e destek oluyorum" diyor:

Çoğunlukla Shakespeare'in eserlerini sahneliyoruz. Ancak ben yine de bu klasik metinlere biraz punk ruhu, enerjik ve keskin bir dinamizm katmaya çalışıyorum. Çünkü Shakespeare'in metinlerinde de zaten bu var.

Holmes, özellikle genç tiyatroculara, tiyatronun bir maraton olduğunu ve sabırlı olmaları gerektiğini tavsiye ediyor. Başarıya giden yolda, kendi seslerini kaybetmeden ilerlemelerinin en önemli nokta olduğunu düşünüyor. 

"Başarısızlık, sanatın bir parçasıdır"

"Tiyatronun bir kolektif sanat olduğunu unutmayın" diyen Holmes genç tiyatroculara şöyle sesleniyor:

Yalnızca kendi performansınıza odaklanmayın; ekibinizle nasıl çalıştığınıza, nasıl bir enerji oluşturduğunuza dikkat edin. Tiyatro, iş birliği ve karşılıklı güven üzerine kuruludur.

Kısık Ateşte Düdüklü Tencere
Sean Holmes'un eğitim verdiği PSM Atölye kapsamında kısa oyun olarak sahnelendikten sonra profesyonel yolculuğuna adım atan Kısık Ateşte Düdüklü Tencere, 23 Mart'ta izleyiciyle buluşacak (Zorlu PSM)


Yolun henüz başındaki sanatçılara "Meraklı olun ve sınırlarınızı zorlayın" diyen yönetmen ekliyor:

Farklı oyunlar izleyin, farklı türler keşfedin, alışılmışın dışına çıkmaktan korkmayın. Bazen en büyük ilham kaynakları, en beklenmedik yerlerden gelir. Cesur olun ve hata yapmaktan korkmayın. Başarısızlık, sanatın bir parçasıdır.

Son olarak risk almanın önemine değinen Holmes, aslında sadece genç tiyatrocuları değil hepimizi ilgilendiren bir hatırlatmayla bitiriyor sözlerini:

Bazen en büyük yaratıcı keşifler, risk aldığınızda gerçekleşir. Her şeyin mükemmel olmasını beklemeyin; bazen en büyük gelişimler hata yaptığınız anlarda yaşanır.

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU